Ödül Obama"ya mı, Amerika'ya mı?

2009 Nobel barış ödülü Amerika'nın yeni lideri Barack Hüseyin Obama'ya verildi. ABD gibi aslında dünya barışına pek de bir katkısı olmamış; aksine dünyadaki tüm savaşların bir şekilde hamisi olmuş bir ülkenin başkanına barış ödülü vermek, ilk bakışta şaşırtıcı geliyor.

Başta, İsrail gibi bölgesi ve tüm dünya için anti-barış bir ülkeye kayıtsız şartsız destek vermek üzere, global ölçekli tüm savaşların mutlaka değişmez bir tarafı olan ABD'nin barışla nasıl bir ilgisi olabilir. Afganistan ve Irak gibi henüz sıcak olan coğrafyalar bir yana, geçmişte de ABD'nin barışla ilgili sicilinin ne denli bozuk olduğunu hepimiz biliyoruz.

Galiba, görev başında iken barış ödülünü alan ilk başkan oluyormuş Obama. Hem sadece ABD için değil, tüm dünya başkanları için geçerli olmak üzere... Ortadaki açık çelişki şudur ki, ABD gibi, güç kullanarak dünya egemenliği sağlamayı temel politika edinmiş bir ülkenin yeni ve siyah başkanı, ülkesinin bugüne kadar sürdürdüğü bu politikalara karşı bir duruş sergiliyor. Obama'yı farklı yapan da bu duruşu...

ABD değil ama Barack Hüseyin Obama bu ödülü hak ediyor. Yaptıklarıyla değilse bile, yapmayı vaad ettikleri ile hak ediyor. Sözünü ettiğim vaad, Obama'nın dudaklarından dökülmüş olmasa da, dünya, gerek seçimlerdeki söylemi ile gerekse kısa da olsa, bugüne kadar yaptığı işlerle; ama belki de özellikle "siyahi" oluşuyla ondan "anti-Amerikan" politikalar bekliyor. Nobel heyetinin iltifatını kazanmasının nedeni de bu olsa gerek.

Bu ödül, aynı zamanda, Obama gibi "siyahi" birini kendilerine başkan seçebilen Amerikan halkınadır. ABD değil ama Amerika halkı bunu hak etmiştir.

Obama, asıl bundan sonra yapacakları ile, aldığı ödülü helal ettirmiş olacak. Ancak, Amerika Devleti buna ne kadar izin verecek oldukça kuşkulu...Geçtiğimiz günlerde, "beyaz isyan" ın ilk örnekleri "Cumhuriyetçi mitingleri" ile görülmeye başlamıştı zaten. ABD'nin "beyaz seçkinleri" Obama'nın sosyal adaletçi politikalarına karşı seslerini yükseltmeye başlamışlardı.

Bu sürecin devam edeceğine kuşku yok. Amerika gibi, yüzyıllardır beyaz egemenliğinde kalmış bir ülkenin "derin devlet" oluşturmaması mümkün değildir. Bu Amerika "derin devleti" bin bir türlü provokasyonlarla Obama'yı yıpratmaya çalışacak. Ya kendilerine benzetecekler; ya da bir şekilde hal edecekler. Birinci ihtimal, Obama'nın "doğal rengi" dolasıyla imkansız göründüğüne göre, ikinci ihtimali zorlayacaklar belli ki.

Kısacası, Obama, Nobel barış ödülünü, siyahi bir adam olarak, beyaz Amerikada seçim kazanmasından dolayı kazandı. Umarız ve dileriz ki, aldığı bu ödülün hakkın verecek barış politikalarını yürütecek güce sahip olur. Türkiye gibi, ABD'de de iktidar olmakla muktedir olmak aynı şeyler değil zira...