Odunlar ve hediyeler.

Sevgililer Günü'yle ilgili 14 Şubat'a kadar tek satır yazmama kararım vardı fakat bir reklamcı arkadaşımız sağolsun bu kararımdan döndürdü beni.

Malum Sevgililer Günü demek, hediye demektir.

Kapitalist sistem sağolsun.

Her kadın dilinden dökülmese de öyle ya böyle bir hediye bekler sevgilisinden.

İşte bunu bilen ya da bildiğini zanneden İstinye Park yönetimi ''sevgilim bir odun'' başlığı altında bir billboard yayınlıyor.

Aksini ispatla bize gel, hediye al diyor yani.

Kime diyor, erkeklere.

Kadınlara bir şey yok.

Eğitimi reklamcılık üzerine olan birisi olarak garipsedim bunu.

Reklam ilgi çekici ama sadece ilgi çekici.

Yani birisinin sizi sürekli dürtüp birşey söylemediğini düşünün, böyle bir şey. (Tuğçe Esener hocama sevgilerle)

Yani erkekler koşa koşa hediye almaya gidecek, para harcayacak.

*

Tabii ki her kadın hediye almaktan hoşlanır.

Hediyeler özeldir.

Maddi değeri olsa da olmasa da her hediye sevgilinin gönlünde ayrı bir değer taşır.

Geçenlerde otobüste ayıcıklı anahtarlığını düşürdüğü için ağlayan bir kıza rastladım.

Tüm otobüsü ayağa kaldırmıştı.

Sonunda bulundu anahtarlık ve kız da sanki altın bulmuş gibi sevinçliydi.

''O, bana sevgilimin hediyesiydi..'' diyordu.

Her hediye o sevgili de değerlidir.

Bir sevgiliye alınan hediye ilişki bitse de onda kalır, kalmalıdır.

İlişki bittiğinde hediyelerini isteyen gerçek ''odun'' erkeklerden olmayın diye söylüyorum.

Eğer sevgilinizin gözünde birazcık saygınız, sevginiz kaldıysa onu da kaybedersiniz.

İster pahalı olsun ister ucuz hediyeler kimi zaman bir iliişkiden kalan tek hatıranız olur.

Baktıkça anımsarsınız eski günleri.

Baktıkça özlersiniz.

Baktıkça yaşanan eski anılar bir bir geçer önünüzden.

Mevcut bir ilişkiniz olması, evli olmanız sorun değil, ne yapacaksınız zihninizden silinemez ya?

Geçmiş, zenginliktir.

Hemen hemen her kadın ve erkeğin böyle ''gizli'' kutusu olur.

Orada eski ilişkilerden kalma resimler, hediyeler, mektuplar vs. vardır.

Gizlidir.

Gizli kalmalıdır.

Sadece çok özel kişiler bakabilir o kutulara.

*

Hediyeler önemlidir.

Hediyeler içten geldiğinde önemlidir aslında.

Zoraki, öylesine alınmış hediyelerin bir değeri yoktur.

Çok değil kimi zaman bir buket gül bile yeter aşkı ateşlemeye.

Ya da gönülden yazılmış bir kaç cümle.

Bir not.

Bazen yıllar geçer, her şey silinir ama tek bir cümle kalır insanın aklında.

Tek bir cümle değiştirir hayatını.

Tek bir cümlede de biter nice aşklar.

Hediye almak bir gurur meselesi değildir.

Bir değer göstergesidir.

Facebook gibi sanal hediyelerden söz etmiyorum ama yeri geldiğinde onlar bile yeter insanı mutlu etmeye.

Her kadın kendisini deliye döndürecek bir hediye bekler.

Erkeklerde bekler.

Hediye tek taraflı değildir.

O yüzden böyle ''odun''lu reklamlarla alınacak hediyeden de hayır gelmez.

Hediyenin içten ama gerçekten içten geleni makbüldür.

Sönmüş bir ilişkiyi ancak o canlandırabilir.

Bir hediye alacaksınız ona paranızı değil yüreğinizi katın.

İşte o zaman gerçek bir hediye almış olursunuz..

Özgün Kaplama