OECD'de ekonomik yavaşlama derinleşiyor.

OECD ülkelerinde ABD'de işler diğer ülkelere göre iyi gitsede, topluluğun diğer itici gücü Japonya başta olmak üzere olumsuz seyretmeye devam ediyor. 2012 yılında Japonyada beklenen  ekonomik daralmanında etkisi ile, derecelendirme kuruluşları tarafından notunun 2 defa düşürülmesi, bu ülkede de işlerin iyi gitmediği anlaşılmaktadır. Hatta, iki büyük teknoloji devi olan Sony ve Panasonic'in notlarının son olarak çöp seviyesine indirilmesi, Dünya'daki bütün şirketlerin geleceklerini tasarlarken, bu iki örneği dikkate almalarını göstermektedir. OECD'nin diğer ağırlıklı ülkelerinden, İngiltere ninde resesyonda olduğu açıklanmıştır. AB'nin sorunlu ülkesi kabul edilen ve  defalarca kurtarılıp ev ödevlerinide yeterince yapmadığı için çıkmaz sokaklarda dolaşmaya devam eden ve son olarak 32.5 milyar Euro'luk kurtarma paketini almak için en ağır koşulları meclislerinden geçirmelerine karşın, troyaka nın onayını almamış olan Yunanistan'ın, önümüzdeki günlerde kasasına para girmediği taktirde çalışanların dahil maaşlarını ödeyemeyeceği anlaşılmaktadır. Ancak, son açıklanan verilerde AB'nin kendisininde çok zor durumda olduğu anlaşılmaktadır. Birliğin 2012 yılı son çeyrekte ancak binde 8 büyüyeceği açıklanmıştır. Bu büyümeninde, lokomatif vazifesi gören Almanya'nın binde 8 büyüyecek olmasının etkisi vardır.

Birliğin 2. büyük olan ülkesi olan Fransa'da büyümenin binde 1'e inmesi, kamu borcunun milli gelirin yüzde 90 ına dayanması  ve süren yapısal sorunlar yüzünden notunun düşürülmesi, işlerin hiç iyi gitmediğinin tescili olmaktadır. İrlanda, İzlanda, Portekiz, güney kıbrıs ın yanısıra, 3. ve 4. büyük ekonomiler olan İtalya ve İspanya nın krizin en ağır yüzünü yaşadıkları anlaşılmaktadır. Bu ülkelerde azalan milli gelirin yanısıra, bütçe açıklarının milli gelirlerinin yüzde 3'leri aşmaları, kamu borçlarının milli gelirlerinin yüzde 100'ünü aşmaları, problemlerinin ağırlığını göstermektedir.2013 yılında Portekiz de  daralmanın yüzde 4'ü bulacağı hesaplanırken, İtalya ve İspanya nın milli gelirlerinin yüzde 2'ler düzeyinde düşeceği hesaplanmaktadır. Bu ülkelerde bu şiddet te daralma neticesinde, değil  bütçe açığının azaltılması, kamu borcunun milli gelirlerine oranının düşmesi mümkün değildir.

2013 yılında da Batılı ülkelerde ekonomik toparlanmanın mümkün olmayacağı anlaşılmaktadır. ABD de sorunlarının çözülmemesi nin yanında, Japonya nında 2012 yılında görülen daralmanın önümüzdeki yıla sarkacağı anlaşılmaktadır. 2012 yılında ancak binde 2 büyüme beklenen OECD de, 2013 yılında hızla toparlanması mümkün gözükmemektedir. Ülkemizin etrafını saran ateş çemberinin yanısıra,  cari açık başta olmak üzere ekonomik sorunlarımızın çözülememiş olmamız ve komşularımız ile olan sorunlarımızın artacak gibi gözükmesi, bizide olumsuz etkileyeceğini söyleyebiliriz.

Dr. Ali Topçubaşı