Ofiste kadınlar günü

Bir kaç yıl evvel bir 8 Mart sabahı, ofisimdeki masanın üzerinde bir kırmızı gül. Allah allah benim eşim de hiç böyle günlere geceler inanmaz ki hayır ola kimden ki acaba? Üzerinde ne bir isim ne de bir not. Hiç de hazzetmem isimsiz hayranlardan. Yalnız pek de iddialı kendileri, papatya, lale filan da değil kırmızı gül bu. Acaba durduk yere eski sevgililerimden birinin aklına mı düşmüştüm. Yok canım daha neler. E bu gülün aynısından yan masada da var. Kesin ofiste bir sapık var, ben senin gizli hayranınım oyunu oynuyor kızlara aklı sıra. Açık ofiste biraz daha açılıp diğer masalara göz attım. Sadece kızların masasında bir adet gül. Tamam anlaşıldı Kadınlar Günü sebebiyle bütün bayanlara bir hediye olmalı. İyi de ofisteki hangi erkek bunca kıza gül alacak kadar cömert ya da ince? Vallahi kim yapmışsa iyi yapmış aferim, her kimse gelsin bir teşekkür edeyim.

Derken arkadaşlar birbir gelmeye başladı. Kızlar sevinirken, erkeklerden " ooo iyisiniz hadi yine, ama bu ayrımcılık" sesleri yükseldi. Bir süre sonra anladık ki benim sevgili şirketim yapmış bu jesti. Yüzlerce kişilik binadaki tüm bayan elemanların masasına gizlice bir gül bıraktırmış mesai saatinden hemen evvel. Ne güzel bir uygulama, ne kadar hoş hatırlanmak.

Sabah bütün bayanlar güllerini aldılar almasına ama daha güllerin kokusu burnumuzdan uçmadan her günkü harala gürele yine başladı. Kimse o gün Kadınlar Günü diye daha az iş vermedi kadınlara. Ya da yövmiyeleri arttırmadı bir gün için. Hadi o olmadı "akşam sen biraz erken çık da ofisten eşinle, sevgilinle başbaşa ol, ya da çocuğunla biraz daha fazla vakit geçir, eşin-çocuğun ya da bir sevgilin bile yoksa git şöyle ayaklarını biraz uzat yat, olmadı kalk gez denilmedi.

"Bu telefon neden hâlâ bağlanmadı!" diye o gün de azar işitti ama kadın her günkü sabırlı ses tonuyla bir kez daha açıkladı sebebini.

"Bunun şurası hafif eğri duruyor, git bunu değiştir getir " denildi. Kadın her günkü anlayışlı hali ile gitti 16. düzeltmeyi yaptı.

Sonra da "Kim dedi sana bunu böyle yap diye" o gün de sorgulandı kadın.

"Bir kere de doğru iş yapın yahu" diyerek yine yaralandı kadın.

Bilmem ne raporunun sabahın kör saatine hazır edilmesi istenildi. Akşam geç çıkmamak için kadın öğle yemeği yemeden çalıştı o gün.

Kadın, ayaklarına kara sular inene kadar , o kat senin bu kat benim koşturdu durdu, tıpkı her gün yaptığı gibi.

Off ne yorucu bir gündü bugün, ama olsun Kadınlar Günüydü. Sahi ya Kadınlar Günüydü bugün değil mi? Sabah gül almıştık ya, ne de çabuk unutmuşum. Mümine sen de çok nankör bir kadınsın yahu.

Kadınlar gününüz kutlu olsun.