Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Nisan '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Öfkemize hâkim olabiliyor muyuz ?

Öfkemize hâkim olabiliyor muyuz ?
 

Ey insan! Bugünler mutlaka gelip geçecek, hatta birçoğu geçti.


Öfke; başımıza gelen ya da karşılaştığımız hoşnutsuz bir durumda gösterdiğimiz reaksiyon ya da tepkidir. İnsan, öfkelenir, kızar, asabi olur ve bazen de tepkisini zarar vererek gösterir. Sizce bu doğru mu ? Bence doğru değil. Bir söz var bilirim : " En büyük intikam unutmaktır " . Bu sözü çok severim ben. Bize nasıl kötülük yapıldıysa yapılsın, iyilikle yaklaşmalı ve alttan alarak, bu yapılanın yanlış olduğunu izah ederek yaklaşmalıyız. Günümüzde bu şartlarda bir eda göstermemiz imkansız gibi de gelse kendimize bir ilke edinmeliyiz. Unutmayın " Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır. "

Aslında “psikoloji böyle söylüyor” demeye gerek yok, herkes kendinden de bilir bunu. İnsanın duyguları şiddetlendiğinde (yoğunlaştığında) önünü almak zordur. Hele bir de bu şiddetli duygu aksiyona dönüşmüşse, sonuna kadar gitmekten kendini alamaz insan.

Öfke böyledir sözgelimi, ve sonu katle kadar varabilecek bir duygudur öfke. Eskiler “öfkeyle kalkan zararla oturur” demişler.

Zira bu duygunun kılavuzluğunda hareket edildiğinde içte kabaran öfke, yanardağın gökyüzüne kustuğu lavlar gibi, karşı tarafa aktarılmadıkça bünye sakinleşmez. Deprem gibi kısa süreli, ama o süre içinde son derece de belirleyicidir. Yapılacak eylemlerin sonunun nereye gideceği hesap edilemez o yüzden.

Bu duyguya kendisini kaptırmış, başka bir deyişle öfkesini dış dünyada deşarj edebileceği bir kanal bulmuş bir insanın, şu halde, öfkesini zapturapt altına alması akıntıya karşı koymak kadar zordur. Gelgelelim, Hz. Ali’nin bir kafirle başından geçen meşhur vakıa, bize bunun tam zıddı bir fotoğraf sunar. O vakıada Hz. Ali ile bir kafir cenk halindeyken, Hz. Ali kafiri alt eder.

Ve tam kılıcıyla son darbeyi indirecekken, ani bir reaksiyonla karşılaşır: Kafir yüzüne tükürür. Bunun üzerine Hz. Ali de müthiş bir refleks göstererek, onu öldürmekten vazgeçer. Hz. Ali’nin kendisini öldürmeme gerekçesini öğrenen kafirin ise, hemen oracıkta Müslüman olduğunu hepimiz biliyoruz.

Hz. Ali’nin o andaki gerekçesi, daha önce Allah için öfkelenmişken, yüzüne tükürülmesinden sonra araya nefsinin girmesiydi. Açıkçası, Hz. Ali hasmının son andaki reaksiyonundan sonra, Allah için olan öfkesinin yerini kendi öfkesinin almasından ve öylece kılıcı indirmekten sakınmıştı.

Ey insan! Bugünler mutlaka gelip geçecek, hatta birçoğu geçti. O halde hiç olmazsa geride kalanların kıymetini bil!

Sevgiler saygılar...

 
Toplam blog
: 749
: 1983
Kayıt tarihi
: 11.10.07
 
 

Yazmanın hayatın akışının bir parçası olduğu kanısındayım. 6 Mayıs 1982'de doğdum ve İstanbul Kar..