Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Ekim '07

 
Kategori
Futbol
 

Öfkenin klozeti

Öfkenin klozeti
 

Uluslararası futbol maçlarının naklen yayınında “evet, hakemin de rengi yavaş yavaş belli olmaya başladı” diyen spiker; uluslararası maçları savaş alanına çevirmeye başlayan ilk kişi değildir. Futbolun hem bireysel hem de kollektif bir mücadele sergilemesi, toplumsal bakımdan bütün dünyada farklı bir yeri olmasını da beraberinde getirmiş, ancak ülkemize ait bir sorun olmaktan öte, bütün dünyanın futbolu medya ile dramatikleştirerek kullanılmasını yaratmıştır. Basın dili ve görsel iletişim dili, milliyetçilikleştirilmektedir. Bizler “horozu gagaladık” yazarken, onlar da “Türk lokumu yedik” yazabilmektedirler. Sadece ulusal takımların maçlarında değil, kulüp takımlarının uluslararası maçları da birer milliyetçilik havasındadır.

“Gidin, Vurun, Gelin”.

“Haydi Korkma Vur Yumruğunu”.

“Türksün, Bugün Ezer Geçersin”.

“Kafadan Koparın Şu İşi”.

“İnönü’de Boğarız”.

“Ya İstiklâl Ya Ölüm Maçı”.

“Maç Değil Düello”.

“Yenemeyen Ölsün”.

“Silahlar Dolduruldu”.

“Evrenin Askerleri”.

“Rus Ruleti”.

“3.Dünya Savaşı”.

“İntikam Saati”.

Bu başlıklardan daha bir sürü var, ama yazamıyorum. Anlaşıldığını zannediyorum, uzatmaya gerek yok. Geçmiş, gelecek hiç fark etmemektedir. Geçmişte yazılmış olan bu başlıklar, nasıl olsa bugünden sonra da yazılacaktır.

Kulüp takımlarımızın Avrupa maçlarında da aynı uslûp kullanılmaktadır.

“Çak Roma’ya Sok Komaya”.

“Cimbom Saatli Bomba”.

“Trabzon Boğayı Gebertir”.

“Haydi Fenerim Yık Şu Boğayı”.

“Beşiktaş’a Ölüm Tehdidi: Maçı Kaybederseniz Ölürsünüz”.

“Aslanın İhtilal Gecesi”.

“Çanakkale’de Dedelerimizi Geçemeyen İngilizler, Kopenhag’da da Aslanlarımızı Geçemedi”.

“Kill Türk’s Lion (Yok Et-Öldür Türkün Aslanı)”.

“Vur Da Gel Fenerim”.

Gebertme, vurma, öldürme, saldırma. Her ne ararsanız var. Ondan sonra da “vay spor kardeşliktir, centilmenliktir, fair play’dir, falandır, filandır”. Geçiniz bunları.

İhtilal yapmaya giden, gebertmeye giden, silahları dolduran’dan centilmenlik beklenir mi? Şiddetsiz maç seyredilir mi? Hem silahlar doldurulacak, hem de şiddet olmayacak. Nasıl olacak bu iş?

“Futbolumuzun bir numaralı sorunu ne hakemler, ne seyirci, ne yöneticiler: Futbolumuzun bir numaralı sorunu spor basınıdır. ‘Göz göre göre yalan söylüyor’ derler ya, işte öyle. TV’nin dünyanın öteki ucundan ülkenin öteki ucundan evimize taşıdığı görüntüleri adeta yok sayan çoğu cahil, tarafgir, hırslı kişilerden oluşan bir aracı kitlesiyle karşı karşıyayız. Dikkatle incelendiğinde ‘ölmeye ölmeye geldik, bu maçı almaya geldik’ sloganının sahibinin de açık tribündeki garibanlar değil, basın tribünündeki efendilerden bazıları olduğu kolayca görülmektedir” (Akalın, C., “Spor Yazarları”, 25.01.1998, Gazete Pazar).

Rahmetli İslam Çupi de “Türkiye’de stadlara giden seyircinin ‘vahşiliği’, spor sayfalarının ‘vahşiliği’nden kaynaklanmaktadır, ‘adam gibi’ spor sayfaları ‘adam gibi’ seyirci yaratacaktır” görüşündeydi (Çupi, İ., “Futbol Oyundur, Savaş Değil”, Milliyet, 08.08.1995).

İNSANLIK, “TOP BENİM”DEN, “TOP BİZİM”E SIÇRAYAMADIKÇA, FUTBOL MAÇLARI HEP TATSIZ SÜRECEKTİR.

Bu iş böyle devam ettiği sürece de STADYUMLAR, ÖFKENİN BOŞALDIĞI DEV BOYUTLU BİRER KLOZET NİTELİĞİNİ HEP KORUYACAKTIR.

 
Toplam blog
: 135
: 1226
Kayıt tarihi
: 11.10.06
 
 

Ankara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Öğretim Üyesi. Spor Sosyolojisi, Popüler Kültü..