Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Haziran '19

 
Kategori
Bayramlar
 

Oğlum! Ben Geldim

Bu yazıya, içeriğine uygun, anlamlı, güzel bir resim konulabilseydi; belki daha fazla ön plana çıkar, dikkati çeker, bu sayede okunma sayısı (hiti) bile artabilirdi. Öncelikle yazılara artık resim konulamamasıyla ilgili olarak haklı bir serzenişte bulunmak isterim. Yıkıcı bir eleştiri olarak lütfen değerlendirilmesin.

Bir mübarek Ramazan ayı daha geride kaldı ve bayram geldi. Şeker Bayramı da diyoruz ama kutsal bir ayın hemen ertesinde sevinçle karşıladığımız bir bayram olmasından sebeple, pek çoğumuz gibi bana göre de bu kutsal bayramı Ramazan Bayramı ismiyle yâd etmek daha doğru geliyor. 

Ziyaretler, asırlar ve nesiller boyu hiç değişmeyen toplumsal geleneklerimiz, ritüellerimizden belki de en önemlisidir. Akrabalar, arkadaşlar ve sıkı dostlar arasında hem yılların hasretini dindirir hem de yıllardır süregelen dargınlıkların, küskünlüklerin sona ermesinde, aradaki buzdağlarının erimesinde bir altın fırsat, tarihi bir şans olur.

Ama bazı haneler, eş, dost, akraba evleri var ki; tek tük ziyarete gidenleri olur bazen ama iade-i ziyarete gelenleri olmaz hiçbir zaman. Şehrin sessiz mekânları, ebedî istirahatgâhlar, kısacası mezarlıklardan söz edeceğim size.

Kim bilir kaç kişinin acıları yatıyor herbirinin derinliklerinde? Kâh metruk bir şehir mezarlığında kâh da aziz bir şehitlikte. Ölümün zamanı yok, ölenin de yaşı yok bu fâni devirde.

Ölümün sıralı olanı arzu edilir hep. Ama her ölüm zamansız ve erkendir. Kiminin vadesi artık gelmiş de olsa, yokluğunu bir türlü kabullenemediği bir büyüğü; annesi, babası, dedesi, büyükannesi..., kiminin daha ağzı süt kokan ufacık evladı, fidan misali büyüyüp, serpilen gencecik kızı, delikanlı oğlu, kiminin uğruna neredeyse ömrünü feda edeceği yegâne büyük aşkı, can arkadaşı...

Hepsinin içerisinde vazife uğruna, bu bayrak, vatan ve millet için çarpışıp, gidenler daha çok etkiliyor beni şu sıralar. Çünkü sevenleriyle birlikte neşe ve heyecan içerisinde karşılayacakları bir bayramları olmayacak artık. Hiçbiri çocuğunun, eşinin elinden tutup, önce memleketlerine aile büyüklerine ziyarete, hemen oradan güney sahillerine tatillere gidemeyecek bundan sonra.

Her birimizin huzuru ve güvenliği için, gece-gündüz, yaz-kış demeden dağlık bölgelerde, sınır boylarında terör örgütlerine karşı savaşan ve şehit düşen kahraman askerlerimizden söz ediyorum bugün.

Gönül isterdi ki, bu bayram günü bambaşka duygular içerisinde bir bayram yazısı yazabileyim size. Ama hakikâtte Ramazan Bayramı'nı sevdikleriyle beraber neşe içerisinde karşılayanlar olduğu kadar, sevdiklerinin ölüm acısıyla karşılayacak olanlar da var. Bu yazıda onlara da değinmeden geçmek istemedim.

Hayatın bütün rollerini baştan aşağıya değiştiriyor, ölüm. Âdetlerimizde, bayram günleri anne ve babalara ziyarete gidilir; hediyeler alınır, elleri öpülür. Şimdi peşi sıra haber bültenlerinde şehitliklere gidip, yıllar önce vatani görevlerini yaparken şehit düşen evlatlarının mezarlarını ziyaret eden, mezar taşlarını öpüp, koklayan, evlatlarının bedenlerinin üzerindeki kuru otları temizleyip, çiçeklerini sulayan anne ve babaların hikâyelerini izliyorum ekranlarda. * Belki bir daha bayramlar, size eskisi gibi gelmeyecek olsa da; Hepinize İyi Bayramlar. *

* Şehit Aileleri ve Yakınlarına.

 
Toplam blog
: 266
: 1321
Kayıt tarihi
: 22.06.06
 
 

1982 yılında İstanbul'da doğdum. Açık Öğretim Fakültesi İşletme Lisans eğitimimi 2005 yılında tam..