Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Temmuz '09

 
Kategori
Aile
 

Oğluma mektup

Oğluma mektup
 

OĞLUM.

Artık lise bitti, 18 yaş bitti ve üniversiteye başladın. Çocukluk dönemin bitti, artık gençlik dönemine hem de sorumlu gençlik dönemine başlıyorsun. Bundan sonraki yapacağın çalışmalar, yaşam biçimin geleceğini doğrudan yönlendirecek. Yapacağın her olumlu uygulama, öğreneceğin her yeni ve yararlı şey gelecekte seni daha rahat ettirecek, yapacağın her olumsuz uygulama ve öğrenemediğin yararlı şeyler ise gelecekte sana sıkıntı yaratacaktır. Bu nedenle karşılıklı konuşmalar esnasında aklıma hepsinin birden gelmeyeceğini düşünerek düşüncelerimi değişik zamanlarda yazıya döktüm, şimdi onları okuyorsun. Bu yazdıklarım benim bugüne kadar yaşadıklarımın süzgecinden geçmiş duygu ve düşüncelerdir. Bunları okuduğun zaman uygulayıp uygulamamak tamamen senin tercihine kalmıştır. Amacım sana yol göstermektir. Sana faydası olur veya olmaz bu tamamen senin davranışlarına ve uygulamalarına bağlıdır.

ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ:

Bugüne kadar gerek okul çevrende gerekse mahalle çevrende pek çok arkadaşın oldu. Genellikle arkadaş ilişkilerinde seçici oldun. Seçtiğin arkadaşlarının hemen hepsi olumlu insanlardı. Bundan sonra bu arkadaşlarının bir kısmıyla ilişkilerin devam edecek ama bir kısmıyla belki çok az görüşebilecek belki de ömür boyu görüşemeyeceksin. Bundan sonra ise yeni yaşantın içerisinde yeni arkadaşlar edineceksin. Pek çok şeye yeniden başlayacaksın. Arkadaş seçiminde yine seçici davranacağın hususunda hiçbir şüphem yok. Aynı uygulamayı hayatım boyunca ben de yaptım. Arkadaş ilişkilerinde hep aşırı titiz oldum. Pek çok insanla tanışmak, onlarla aynı ortamlarda bulunmak, ortak işler yapmak, ortak olaylar yaşamak durumunda kaldım. Bu insanların hepsiyle de mümkün mertebe iyi ilişkiler kurmaya çalıştım. Ama içlerinden çok azını dost edindim. Çok azıyla uzun yıllar sürekli beraber oldum veya ilişkim devam etti. Bu durumdan hiç zarar görmedim. Senin de çevreni geniş fakat dost sayısını sınırlı tutman faydalı olur kanaatindeyim. Çünkü insan çevresi sayesinde daha rahat edebilir, sıkıntılı konulara daha rahat çözümler bulabilir. Şuna inan eğer çevremiz bu kadar geniş olmasaydı senin üniversite hazırlık dönemindeki pek çok çalışmayı yapamazdık. Çevremizin maddi ve manevi desteği ile ulaşmakta normal durumlarda sıkıntı çekeceğimiz pek çok şeyi yapabildik. Çevreni geniş tutabilmenin yollarından biri çevreye kulak vermektir. Çevreyle ne kadar çok ilgilenirsen, ne kadar çok yakınlık gösterirsen ve davranışların onların sorunlarına çözüm getirici olursa o kadar çevreni genişletme olanağını bulursun. Sevilen sayılan birisi olmak değişik zamanlarda pek çok sıkıntının çözülmesine yardımcı olacaktır. Yalnız arkadaşlık ilişkilerinde her zaman dengeyi iyi tutturmak lazımdır. Çok aşırı verici olunca insanlar senden aşırı faydalanmaya kalkarlar, kaybeder ve zararlı çıkarsın. Çok aşırı alıcı olursan bu sefer de uzak dururlar ve yine kaybeder ve zararlı çıkarsın. Bu çizgiyi iyi ayarlamak gerekir. Beraber olacağın arkadaşlarını yüzeysel olarak değil derinlemesine tanı. Çünkü yanında olan insanlar yüzünden başına olumsuz işler gelmesi ihtimali de vardır. Bugünün yaşam koşullarında bazen iyi arkadaşımdır, dostumdur denilen kişilerin yarattığı durumlar insanın başına olmadık problemler açmaktadır. Bu nedenle seçeceğin arkadaşlarınla olan ilişkilerinin düzeyini iyi ayarlamaya çalışırsan daha az sıkıntıyla karşılaşırsın. Arkadaşlık ilişkilerinde aşırı dikkatli olmak önemli ve gereklidir.

CİNSELLİK:

Artık 18 yaşını bitirmiş bir delikanlısın. Yeni gireceğin ortamda kız erkek ilişkilerinin daha yoğun olacağı kaçınılmaz bir durumdur. Bu nedenle özellikle cinsellikle ilgili bazı konuları bilmen ve buna göre kendini yönlendirmenin faydalı olacağını düşünüyorum. Cinsellikle ilgili bazı şeyleri mutlaka biliyorsun. Çünkü hepimiz ailemizden daha fazla dışarıdan, çevreden öğreniyoruz bu konuları. Gerçi şimdi bizim zamanımıza göre özellikle internet aracılığı ile cinsellikle ilgili bilgiler daha çabuk öğrenilebiliyor. Sen de çevren sayesinde bu konuda pek çok şey öğrenmişsindir. Benim söyleyebilecek az şeyim var ama önemli olduğunu düşünüyorum. Öncelikle kız erkek ilişkilerinde çok dikkatli ol. Çünkü bu konuda yapılacak bir hata telafisi imkansız sonuçlar yaratabilir ve istenmese de insanın geleceğini karartabilir. Günümüzde AİDS diye bir hastalık olduğunu ve bu hastalığın cinsel ilişki ile bulaştığını ve bulaştığı zaman da hem öldürücü hem de başkalarına bulaştırılabileceğini biliyorsun. Bu aşırı bir risktir, kısa ve geçici bir zevk uğruna bu kadar büyük bir riske girmek anlamsızdır. İkinci olarak bu tür ilişkiler aşırı para harcamayı gerektirir. Bizim bu konulara değil daha lüzumlu konulara para ayırmamız gerektiğini tahmin edersin sanırım. Ayrıca bu tür ilişkiler beraberinde mutlaka içki, sigara ve uyuşturucu kullanımını getirecektir. Bu konuya ayrıca gireceğim için burada fazla detaylandırmıyorum. Genç bir erkek olarak elbette cinsel isteklerin olacaktır. Ancak bunları dizginlemeyi öğrenmeni tavsiye ederim, özellikle de okulu bitirine kadar uzak durmaya çalışman sana fayda sağlayacak en azından zarar getirmeyecektir. Enerjini derslerine ve spora harca, kazanırsın. Bu konuda anlattıklarım benim uyguladığım ve hiç kaybetmediğim yöntemlerdir.

DUYGUSAL İLİŞKİLER:

Gençlikle beraber insanın başında kavak yelleri, sevda rüzgarları eser. Duygusal yönden kuvvetli olmak insanın daha dolu yaşamasını sağlar. Her yeni sevda yeni heyecan demektir, yeniden başlamayı sağlar, biten birçok şeye. Ama bağlanmadan, geleceğini etkilemeden olması koşuluyla. Tanıştığın veya tanışacağın kız arkadaşların içinde senin aşık olacağın veya sana aşık olacaklar çıkacaktır. Sana benim tavsiyem okul döneminde kimseye aşık olmamaya çalış. Kolay olmadığını biliyorum, hatta şu anda gülümsediğini de tahmin edebiliyorum, ama sana tavsiyem budur. Her ne kadar ben kendim annene lise döneminde aşık olmuş isem de o günlerde benim içinde yetiştiğim aile ortamı ile senin içinde yetiştiğin aile ortamı aynı değil. Senin koşulların daha iyi. Duygusal ilişki kesinlikle çalışmanı ve başarını engelleyecektir. Bundan hiç şüphen olmasın. Okul bitip, diplomanı alıp altın bileziğini koluna taktıktan sonra bu konuda çok daha rahat davranacağını ve çok daha iyisini bulabileceğini aklından çıkartma.

KÖTÜ ALIŞKANLIKLAR:

Ben hayatım boyunca sigara içmedim. Sigara için ‘’parası ele dumanı yele’’ derler doğrudur. Artık dünyada ileri ülkelerde sigara içenlere üçüncü sınıf insan gözüyle bakılıyor, bunu bil. Hatta sigara içenler için özel ve ayrı odalar hazırlıyorlar, öyle her yerde sigara içilemez yasaktır. Dünyada akciğer kanseri büyük bir hızla yayılıyor. Sebebi sigara. Hem canına hem parana acıyorsan sigaradan uzak dur. Ben otuz yaşıma kadar alkol almadım. Ancak otuzumdan sonra, o da içinde bulunduğum konum nedeniyle toplantıdan toplantıya az miktarda alkol aldım. O tarihe kadar pek çok yerde pek çok kişi tarafından ikram edildi, içmedim. Çünkü benim önümde bu konuda çok kötü bir örnek vardı; babam. Sağlığını, aile saadetini ve parasını bu konuda harcadı. Bunların bir bölümünü gördün, yaşadın. Sanırım bu kötü örnek sana yol gösterir. Alkol için de ‘’şişenin içinde durduğu gibi durmaz’’ derler. Özellikle arkadaş toplantıları alkole başlangıç yerleridir. Çünkü sürekli ikram edilmesi nedeniyle, ne kadar kaçarsan kaç sürekli kovalar. Çok yaşadım bu olayları ama hep kendimi korudum. Bugün bile biliyorsun çok özel toplantılarda, eğlencelerde o da çok sınırlı seviyede alkol alırım. Bugüne kadar babanı sarhoş hiç görmedin, hiç de göremezsin. Aklı daima başında olanlar başarılı olur, hata yapmazlar. Alkolün en hafifi bile, örneğin bira alkole başlangıçtır. Zaten başlamak bitirmenin yarısıdır derler, bir kez ucundan kıyısından başladın mı gerisi gelir. En iyisi hiç başlamamaktır. Okula başladıktan sonra ileriki zamanlarda aşırı ders çalışman gereken günler ve geceler olacaktır. Yetiştiremeyeceğini düşüneceğin günlerde dinamik olabilmek için hap veya benzeri şeyler önerenler olacaktır. ‘’Bak bu haptan bir tane al, sabaha kadar uyanık ve dinç kalırsın, rahat rahat ders çalışırsın’’. İşte böyle başlar, ileride yaşayacağın sıkıntıların bir kısmı. Çünkü başlarda gerçekten ders çalışmana yardımcı olan bu tür maddeler bir süre sonra yetmez olur, artırmak zorunda kalırsın. Artık uyuşturucu kullanmaya iyi bir adaysın demektir. Sana uyuşturucu ile ilgili bir şey söylemem gerekmediğini düşünüyorum. O tür maddelerin geçici ve kısa süreli cennetler yarattığını, insanın varını yoğunu bitirdiğini ve sonunun ise ölüm olduğunu bildiğini sanıyorum. Bu konuda aşırı uyanık olmak zorundasın. Geleceğin için.

GELECEK DÜŞÜNCESİ:

Artık geleceğini inşa etme aşamasındasın. Okuduğun bu okul senin geleceğini şekillendirecek en önemli ortamdır. Oradan alacağın diploma ile bir meslek sahibi olacak ve hayatını o meslekten kazanacaksın. Bu okulda ne kadar çok başarılı olursan diploma sonrasında işe girmen, girdiğin işte yükselmen o kadar kolay olacaktır. Yaptığın işte daima en iyisini yapmaya çalış. Fark edilirsin. En iyisini yapabilmek için de temelinin çok iyi olması gerekir. İyi temel edinebilmek için de zamanında yani okul döneminde çok iyi çalışmak gerekir. Demir tavında dövülür, bu günün işini yarına bırakma. Bu sözleri unutma. Öğrenmen gereken her şeyi okul döneminde öğren, sonraya bırakma. İnan bana sonra dönüp geride bıraktığın işleri yapmak için kesinlikle zaman bulamazsın. Konunla ilgili okuman gereken her şeyi bul buluştur ve o dönemde oku. Araştırman gereken veya konuna yardımcı olacak şeyleri araştır, bul ve gereğini o dönemde yap. Sonraya bırakma. Gelecekle ilgili projeler geliştirmeye çalış. Bu projeleri nasıl uygulamaya sokabileceğini araştır. Uygulamaya çalış. Bu tür projelerle hem okuduğun okulda öne geçer, hem de gelecekteki mesleğine yönelik kazançlar elde edebilirsin. Derslerindeki başarın okulda öne çıkmanı sağlayacaktır. Okulda öne çıkınca gerek burs almada, gerek derslerdeki not ortalamalarında gerekse de okulun iş çevrelerine yaptığı önerilerde fayda sağlayacaksındır. Bunu yapmanın şu anda bana faydası yok diye düşünme. Bugün faydasız gibi görünen pek çok şeyin ileride fayda sağladığını görebilirsin. Bu fayda okul hayatında da görülebilir, daha sonraki hayatında da. Geleceğini en iyi şekilde hazırlamaya çalış. Göreve adam arandığı sırada eksiksiz, tam donanımlı hazır olmalısın.

AİLEYE BAĞLILIK:

Aile huzuru insanın başarısında büyük etkendir. Arkasında ailesinin desteğini hisseden her insan yaptığı işe daha fazla heyecanla, daha büyük şevkle sarılır, enerjisini daha rantabl kullanır. Aile bireylerinin bazen sadece duasını almak, arkandan dua eden insanların bulunduğunu bilmek bile insana kuvvet verir. Bu bir sinerjidir. Sinerjinin ne olduğunu araştır. Her zaman aile desteğini arkanda hissedebilmelisin. Bunu sağlamanın yolu aile bireyleri ile ilişkilerinin iyi olmasına bağlıdır. İlişkileri iyi tutmak için bazen gerekirse alttan almak, taviz vermek gerekebileceğini unutma.

ÇEVRE TARAFINDAN SEVİLİP SAYILMAK:

Arkadaşlık ilişkileri konusunda söylenenler bu konuyu da ilgilendirmektedir. Çevrede sevilip sayılan bir insan olmak pek çok kapının daha rahat açılması demektir. Bu konu son derece önemlidir. Daima çevren tarafından güvenilir insan olarak anılmaya çalış. Sana ne kadar çok güven duyulursa o kadar çok sevilir ve sayılırsın. Askerdeydim. Banyo günü banyoya gidecek olan koğuşta soyunur, eşyalarını dolabına koyar ve havlusu ile çamaşırlarını alır banyoya girerlerdi. Cüzdanlarını pek çok zaman ben orada isem yastığımın altına koyarlardı. Bana güvenirlerdi. Bu güveni sağlamak kolay değil, çok uğraşmak ister ama bir kez güvenilir insan olarak anılırsan gerisi kolaydır. Pek çok konuda örneğin, sağlık, eğitim, iş dünyası gibi konularda tıkanıp kalmak, hiçbir şey yapamamak başarısızlığa giden yol demektir. Ama çevren geniş ve sevilip sayılan biri isen tıkanıp kalmazsın, önün açılır, çok daha fazla işi çok daha az uğraşı ve çok daha az maliyet ile halledebilirsin. Ancak sevilip sayılmak için her şeyden önce sevilip sayılmaya layık olmaya çalışmalısın. Bunun için ne yapman gerektiğini bilmen gerekiyor.

HAL VE HAREKET:

Bir insanı değerlendirirken hal ve hareketleri dikkate alınır. Daha önce anlattığım arkadaşlık ilişkileri, çevre tarafından sevilip sayılma, aile ilişkileri hal ve hareket konusu ile bağıntılıdır. Hal ve hareketlerine ne kadar çok dikkat eder ve çevreye olumlu bir görüntü verirsen o kadar iyidir. Hırçın, kavgacı, asık suratlı, inatçı, laf dinlemez, ukala tipler mi daha başarılı yoksa bunların aksi olanlar mı bir düşün. Başarılı olmak için hangisi daha uygun bir hal ve hareket tarzıdır buna kendin karar vereceksin.

SAĞLIK:

Sağlıklı kafa sağlıklı vücut içinde bulunur. Sağlıklı olduğun müddetçe kapasiteni daha fazla kullanabilirsin. Özellikle yoğun bir öğrenme dönemi olan okul döneminde sağlığına aşırı dikkat etmek zorundasın. Kaçıracağın her ders eksik kalacaktır. Yeniden dönmek, açığı telafi etmek çok zordur. En küçük rahatsızlıklar, baş ağrısı bile başarını etkileyecektir. İzin verme. Büyük rahatsızlıkları ise düşünmek bile istemiyorum. Yediğin içtiğin şeylere, içinde bulunduğun ortamlara dikkat edersen sağlık sorunlarını minimuma indirirsin. Dinlenmeye zaman ayır. Programlı olmaya çalış.

TUTUMLULUK (MALINA SAHİP OLMA):

Paran yeterli olduğu müddetçe pek çok şeye sahip olabilirsin. Ama paran yetersiz ise, hele hiç yoksa evden dışarı bile çıkamazsın. Parana sahip ol. Harcamalarına dikkat et. Bu konuda genelde dikkatli olduğunu biliyorum ama üniversite döneminde farklı bir çevrede farklı davranış gösterme ihtimalini düşünerek söyleme gereksinimi duydum. Cebinde paran olduğu müddetçe saygınlığın da artar, ne yapalım ki şimdiki dünya böyle. Sadece parana değil diğer eşyalarına da sahip olman lazım. Çünkü hepsi de paraya dayanır.

DİKKATLİ OLMAK:

Attığın her adıma dikkat et. Bastığın yerde her şey olabilir, bir sonraki adımda sıkıntıya düşebilirsin. O nedenle dikkatli olmak zorundasın. Her konuda dikkatli olmak zorundasın. Ne kadar fazla dikkat edersen o kadar olayların farkında olursun, faka basmazsın, fırsatları pek çok kişiden önce fark edersin. Bu bir yarıştır, öne geçmek zorunluluğu bulunmaktadır. Ne kadar az hata varsa o kadar çok başarı olacak demektir. Az hata için de kontrol gereklidir. Bu konuyu çok sık söyledim sizlere, ama gerçekten önemli olduğuna inandığım için bu kadar sık söylüyorum. Tekrar tekrar kontrol, hatayı ortadan kaldıracaktır.

KENDİNİ GELİŞTİRMEK:

Okul insanlara belli bilgileri belli sınırlar içinde verir. Hayatta ise mesleğini yaparken okulda aldığın bilgilerin yetersiz kaldığı pek çok durumla karşılaşırsın. Bu durumda eksik kalırsan, başarıda zorlanırsın. O duruma daha hazırlıklı olan başkaları tarafından geçilirsin. Bu duruma düşmemek için sadece okuldan aldığın bilgilerle yetinmeyip, çok çeşitli kaynaklardan bilgi toplayarak kendini daha fazla bilgi ile donatırsan, başarılı ve aranan insan olursun. Hayatın bir yarış olduğunu unutma. Çok oku. Ne bulursan oku. Boş kaldığın on dakikada beş on sayfalık bir hikaye, roman veya herhangi bir kitap sayfası bile seni hem rahatlatacak, hem de zihnini daha kıvrak hale getirecektir. Bu kıvraklık son derece önemlidir. Bunun önemini bir konuyu anlatırken, bir konu hakkında yazı yazarken veya bir konuda tartışırken fark edersin. Okurken hiçbir şey olmuyormuş gibi gelse de faydası ilerleyen zaman içerisinde görülecektir. Okumayı kesinlikle ihmal etme ve ne bulursan oku. Bol bol bulmaca çöz. Zihin kıvraklığını artırdığını göreceksin.

İNGİLİZCE VE BİLGİSAYAR ÖĞRENMEK:

Artık az bilgi sahibi olarak hayatta başarılı olmak hatta bırak başarılı olmayı hayatta kalabilmek bile zor. Eğer ezilmek istemiyorsan, başarılı olup üst basamaklara tırmanmak istiyorsan kesinlikle İngilizce ve bilgisayar bilgini en üst düzeye çıkartmalısın. Çünkü bunlar olmadan kendi mesleğini bile yeterince icra edemezsin. Bak, seneler önce daha kimse bilgisayarın ne olduğunu bilmediği yıllarda küçük bir bilgisayar almıştım. Herkes bu oyuncağa bu kadar para verilir mi demişlerdi. Ama o aleti ben bir oyuncak olarak değil, bilgisayar kullanmayı ve program yazmayı öğrenmek için kullanmıştım. O zamanlar basic programı yaygındı ve ben uzun uğraşılar sonunda öğrenmiştim. Daha sonra işyerine birkaç bilgisayar alınınca bilgisayar bilgim sayesinde hemen öne çıkma fırsatını yakaladım. Çünkü o an o duruma hazır çok az insandan biriydim. Çünkü ileriyi görmüş ve önceden hazırlanmıştım. Bu durum çok önemli. Yine üniversite mezunu olmama, yüksek mühendis olmama rağmen, açık öğretim fakültesinde dört yıl iktisat dersi aldım. Herkes o zaman da gülmüştü bana, ne işine yarayacak bu okul diye. Ama bitirdim ve fırsat bekledim. Fırsat bir gün çıkıverdi. Hem yüksek mühendis hem iktisatçı diyerek şube müdürü yaptılar. Hem de hiçbir torpil, rica olmadan. Neden? Çünkü ileriyi görmüş ve önceden hazırlanmıştım. Bunu hiç unutma ileriyi gör ve hazır ol. İleriki zamanlarda İngilizcesiz, bilgisayarsız hiçbir iş düşünme. Hatta mümkünse başka yabancı dillerden de öğrenmeye çalış. Bilgisayar bilgisi sadece bilgisayar kullanmak hele hele bilgisayarda oyun oynamak hiç değildir. Program yazmayı öğrenmeye çalış. Bilgisayarda özellikle program yazımı çok para kazandırabilecek bir bilgidir.

SİYASET:

Üniversitede okumanın en zor taraflarından biri siyaset tartışmalarına ve kavgalarına girmeden ve bu nedenle bir zarar görmeden bitirebilmektir. Gençlik döneminde özellikle de okulda siyasetle uğraşan bazı tipler göreceksin. Zannedersin ki bunlar memleketi ve hatta dünyayı kurtaracaklardır. Ama inan bana bunların bir kısmı öne geçmek, fark edilmek amacında, bir kısmı da bilinçsizce bu işin içerisindedirler. Dikkatli ol, okumanı etkileyebilir. Geçmiş yıllarda bu konular pek çok insanın, gencin hayatına mal oldu, inşallah o günler bir daha gelmez ama gene de dikkatli ol. Herkesin bir şekilde siyasi düşüncesi vardır. Senin de vardır veya oluşacaktır, ancak bu konuyu çok fazla açma ve tartışma. Gençken hararetle savunduğu fikirlerin tam tersini daha sonraki yıllarda savunan çok insan gördük. Unutma.

Evet oğlum, bunlar benim naçizane tavsiyelerimdir. Belki anlatılması gereken başka şeyler de olabilir, ama ben ancak bu kadarını yazabildim. Bu yazdıklarımın hayatındaki öneminin çok fazla olduğunu düşünüyorum. Yazdığım konularda ilgini çeken ve uygulayacağın ne kadar çok konu bulursan ve uygularsan başarıya o kadar kolay ulaşırsın. Hayat senin, tercih senin.

BAŞARILAR DİLERİM.

BABAN

 
Toplam blog
: 28
: 2362
Kayıt tarihi
: 27.05.08
 
 

Yıl 1960. Adana. Çığlık çığlığa geldim bu dünyaya, niyeyse? İlk, orta lise ve Çukurova Üniversitesi...