Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Kasım '19

 
Kategori
Dilbilim
 

Öğrencemiz Türkçe

“Kardeşim
Sana bu mektubu Ankara’da Kuyulu kahvede yazıyorum
Hep aynı Anadolu havalarını çalıyor gramafon
Kocaman bir boru çiçeğine benzeyen ağzıyla
Dışarıda yağmur...
Mektepten istifa ettim.
Cepheye gidiyorum ihtiyat zabitiyle.
Çocuklarımıza Türkçe okutmak,
Öğretmek, sevdirmek onlara
Dünyanın en diri, en taze dillerinden birini,
kendi dillerini,
güzel şey,
büyük şey.”

Nazım Hikmet,

Her kişi kendi diliyle düşünür; olayları, sorunları yine kendi diliyle açıklayabilir. Bu gerçek, insan doğasının bir zorunluluğudur. Bunun için Türkçenin başarıyla kullanıldığı, kişinin dil yeteneğini geliştirdiği Türkçe metinler seçilmeli. Metinden yola çıkıldığında birey “anlama” yeteneğini geliştirirken “anlatma” becerisini de kazanmış olur. Bu metinler, kişinin kendine özgü yargılara varmasını sağlar.

Birey, düşündüğünü, gözlediğini, yaşadığını sözlü ve yazılı anlatımla yaşama geçirir. Sözlü ya da yazılı anlatım, kişinin anadilini kullanarak tümce kurmasını, bir başkası konuşurken dinlemesini, metni okurken noktalama işaretlerine uyarak vurgulama ve tonlamaya özen göstermesini kavratır.

Türkçe sesçil bir dil olduğundan anlaşılması kolaydır. Türkçe, yalın, özü biçimine, biçimi özüne uygun bir dildir. Bu kolaylığı başarabilmenin yolu kuşkusuz anadili bilincinden geçmektedir

Günümüzde anadilini kullanabilmek becerisini kazanmak gerekliliği herkes için bir zorunluluk olmuştur. Sözlü ya da yazılı anlatımda buna özen göstermek ulusal bir görev olarak durmaktadır.

Ulus dilimiz Türkçeyle anlatımı kavradığımızda önce ulusal sınırlarımız içinde ulusal dirliğimiz ve birliğimiz için önemli bir adım atmış olacağız. Çünkü toplumumuzun ortak anlaşma dili Türkçe bizleri yakınlaştırarak kolayca anlaşmamızı sağlayacaktır.

 

 
Toplam blog
: 1064
: 732
Kayıt tarihi
: 24.03.12
 
 

Türkay KORKMAZ, umuda yolculuğu ertelemez. Mermeri delenin damlanın sürekliliği olduğunu bilir. Y..