Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Nisan '07

 
Kategori
Okullar
 

Öğrenci = bir çift yeşil banknot

Öğrenci = bir çift yeşil banknot
 

Hayat Bilgisi adlı dizideki okul müdürü Amil Sağlam'ı hatırlar mısınız? Hani şu "döner sermaye" lafını dilinden hiç düşürmeyen, öğrencileri bir çift yeşil banknot olarak gören para canlısı okul müdürü...

Birkaç gün önce onun gibi bir müdürle aynı ortamdaydım; yeğenimin veli toplantısında. Her 10 cümlesinden 5'i "Bir şey söyleyecekseniz şimdi burada söyleyin, dışarı çıkıp arkamızdan konuşan namerttir" olduğu için, okulun veya müdürün adını burada açıklamayacağım ve böylelikle namertlikten sıyrılmış olacağım kendimce...

Devletin, okullarına maddi olarak destek sağlamadığı bilinen bir gerçek. Bu duruma söyleyecek bir sözüm yok. Ancak, her sene okullara kayıt yaptıran velilerden alınmaması gereken ama alınan kayıt ücreti (kimden ne kadar koparılabiliyorsa o kadar alınıyor, bilirsiniz), her öğrenciden dönem başına alınan 50 YTL'lik aidatlar, okulun dolap, perde vb. ihtiyaçları için her sene toplanan paralar, durumu iyi olan velilerin okula yaptığı inanılmaz meblağlardaki bağışlar (her okula yapılmasa da, bu okula gözümüzün önünde yapıldı), veliler arasında marangoz olanların dolap, beyaz eşya mağazası olanların televizyon vb. bağış yapması... Bütün bunların bir okulun ihtiyaçlarından fazlasını karşılayacağından şüphem yok.

Gelin görün ki, bu toplantının yapıldığı akşam okul, bir yemek organize etmiş. Tamam, velilerin birbirini tanıması, kaynaşması için doğru bir adım. Ancak, her velinin 15 YTL veremeyeceği, veya o akşam başka bir planlarının olabileceği vs. göz önünde bulundurulursa, davetiyelerin her veli tarafından alınma zorunluluğunun olması saçma değil mi? Üstelik, öğretmenin elinde 6 adet davetiye kalmış ve bunların tutarı olan 6x15=90 YTL, bilet almayan veliler arasında paylaştırılarak ödenecekmiş. Yani kişi başına 5 YTL. Para ver ama karşılığında hiçbir şey yok...

Toplantıya gitmemdeki asıl amaç, 23 Nisan kutlamaları ve daha sonra yapılacak olan okuma bayramı hakkında bilgi almak, ve yeğenimin başarı durumu hakkında bilgi edinmek olduğu için, yanıma cüzdanımı dahi almamıştım. Dolayısıyla, toplantı sonunda öğretmen elime bir liste tutuşturdu:

Aidat: 50 YTL
Test kitabı: 10 YTL
Drama ders ücreti: 5 YTL
23 Nisan'da takılacak olan kurdela: 3.25 YTL
Yemek davetiyesi: 5 YTL
Toplam: 73.25 YTL

Her velinin bir anda "şakkk" diye bu tutarı ödeyebileceğini düşünen yüzeysel beyinler için yapılacak bir şey yok ne yazık ki! Müdür o günkü konuşmasını yaparken bir ağlamadığı kalmıştı. Bütün veliler ağzı açık bir şekilde, zavallı adamcağızın, temizlikçinin maaşını bile ödeyemediğini ve utancından adamın yüzüne bile bakamadığını yüzü bile kızarmadan anlatırken hayretle dinliyorduk. O kadar ikna edici konuşuyordu ki, velilerden tek bir itiraz bile gelmedi. Ben de, Okul Aile Birliği üyeleri ve Sınıf annesinin o cadı cadı bakan gözlerinden de korktum ve ayrıca o kadar kadın arasında en genç veli olarak sesimi çıkarmaya utandım açıkçası.

Aynı gün içinde, müdür beyin, ilköğretimin ikinci kademesindeki öğrencilere (yani 6., 7. ve 8. sınıflara) yaptığı tehditleri öğrendim. Neymiş efendim, aidatlarını düzenli ödemeyen öğrencilerin yıl sonu ortalamaları düşürülecekmiş, hiç ödemeyenlerin OKS'ye girmeleri engellenecekmiş, düzenli ödeyen öğrencilerin notları da, öğretmenler tarafından yükseltilecekmiş! Yani öğrencilerin geleceği, verecekleri paraya bağlı! "Paran yoksa sürün" yine burada devreye giriveriyor işte...

Sene başında müdürle tanıştığımda, bana "Bu kez diğerlerinden farklı. İşte budur!" diye düşündürten olumlu izlenimde ne kadar yanıldığımı anladım toplantı esnasında. Kısmet olur da 2007-2008 eğitim-öğretim yılında öğretmen olabilirsem (inşallah!) böyle müdürlerle nasıl başa çıkacağımı düşünmeye başladım kara kara. Ya Afet Güçverir gibi okul okul gezeceğim, ya da müdürlerin yaptığı soygunlara göz yummaya çalışacağım. Gücüm hangisine yeterse artık...

<özlem boral="">

 
Toplam blog
: 152
: 1957
Kayıt tarihi
: 19.08.06
 
 

Ortada bir problem görüyorsak bu bizim de problemimizdir. Ve eğer 'birisi'nin bu konuda bir şeyle..