Öğrenci servisleri muamması...

“Okul öğrencileri servis araçları” deyince akla karayolları, trafik ve belediye mevzuatına uygun tanzim edilmiş araçlar gelir. Yoksa her önüne gelenin temin ettiği sıradan araçlarla evden okula, okuldan eve öğrenci nakletmek mümkün mü? Ancak günümüzde öğrenci taşıyan araçların bir bölümü, mevzuatında sayılan “olmazsa olmaz” vasıflardan yoksun. O nedenledir ki bu araçlar trafikte hem diğer sürücüler, hem de yayalar için potansiyel tehlike haline gelmişlerdir.

Her gün birçoğumuz yollarda ve ara sokaklarda mevcut servis araçlarının trafikteki hal ve hareketlerine yakından tanık oluyoruz. Sürücülerinin öğrencileri indir, bindir esnasında veya seyir halinde iken kuralları sürekli göz ardı ettikleri bilinen bir gerçek. Örneğin; hızlı dur-kalk, önündeki aracı yakından takip ve şerit ihlali hareketleri trafik düzenini bozmakta ve kazalara sebebiyet vermekte...

Dahası var: Güzergâh paylaşımlarını düzenli yapamayan servis araçlarının yol açtıkları sıkıntılar da işin cabası! Bunlar “yakıt, süre ve mesafe” dengesini sağlamak için ulaşımlarını ana yollardan ziyade, ara sokaklardan yaparak, trafiği altüst etmekteler...

Her şey bir yana, servis araçların çoğunda mevzuata aykırı büyük amfilerle güçlendirilmiş, “yüksek sesli müzik sistemleri” bulunmakta. Bangır, bangır ses çıkaran; yeri, göğü inletip, titreten bu müzik sistemleri, artık şehirde büyük bir gürültü kaynağına dönüşmüş durumdalar. Öte yandan servis abonesi öğrencilerin çoğunda, gerektiğinde bu ses düzeneklerinde çalmak üzere özel CD’leri mevcut. Bazen “Neden benim CD mi dinletmedin?” tartışmaları olmakta ve araçta kavgaya tutuşan öğrenciler, kazalara bile sebebiyet verebilmekteler... Biz vatandaşlar olarak, okul öğrenci servilerine dair onca eksikleri ve bunlardan kaynaklanan muhtemel tehlikeleri görüp, endişelenirken; Nedense ilgililer bu konuda sanki hiç sorun yokmuş ve her şey kurallara uygunmuş gibi davranarak, ilgisiz kalmaktalar!

Şayet yetkililer de ilgililer gibi konuya mesafeli davranacaklarsa, o zaman yukarıda belirtilen eksiklikleri gidermek için kimler harekete geçecek?

Öğrenci velileri mi, vatandaş mı; yoksa yine bizler mevcut durumu tekrar kamuoyuyla paylaşmak zorunda mı kalacağız?

Galiba şimdilik bekleyip, olacakları görmek en doğrusu!