Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Ocak '11

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Öğrenciler bileniyor mu?

Öğrenciler bileniyor mu?
 

Kaynak: milliyet.com.tr


İlk başlarda yıldırma politikası olarak düşünmüştüm, bir anlamda hadlerini bildirme; ancak gelin görün ki üniversite öğrencilerine karşı gösterilen aşırı tepkilerin dozunun arttırılarak devam etmesi, elde değil, “Bileniyorlar mı bilerek?” sorusunu beynimin kıvrımları arasına sokuşturup duruyor.

Ne ister bir üniversite öğrencisi; en fazla özgürlük ister, harç ücretlerinin yüksekliğinden şikayet eder, yurt sorunlarının çözülmesini ister, bir de kendilerinin de içinde bulunduğu toplumsal çarpıklıklara karşı fikirlerini beyan etmek ister…

Yani, bizlerin vergi oranlarının yüksekliğinden söz ettiğimiz, benzine gelen zamlardan şikayet ettiğimiz, aldığımız ücretle geçinemiyoruz, iş bulamıyoruz, mahalle baskısından rahatsızlık duymakla beraber parkta arkadaşımızla oturup bir bira içemiyoruz, zira yasak dememiz gibi…

Demek istememiz gibi, yani!

“Dersek ne olur?” diye endişelenmeden deme özgürlüğümüzün olmasını istememiz gibi!..

******

Pek mi yanlış şeyler istemekte öğrenciler?

Yoo…

Üniversite sayısını bilmem kaç rakamına ulaştıran bir hükümetten, üniversite eğitimine verdikleri önemden dolayı, sıkıntılarının, isteklerinin de dinlenmesini arzu eden öğrencilerin bu isteklerini yerine getirmek, onları dinleyip, problemlerine çözüm aramak zor mudur?

Yoo…

Eee, peki, neden o zaman tazyikli sular, biber gazları, orantısız güç kullanımları?

“Korkutarak sindirmek ise amaç, taş atan gençlere de aynı şekilde karşılık verilmez miydi?” diye sorar gençler size!

******

Hepimiz gibi yetkililer de genç oldular, delikanlılık ateşini onlar da yaşadılar, bu ateşin zorba güç ile yangına dönüşebileceğini, kanı deli akanların, yani delikanlıların bileneceğini elbette pek iyi bilirler!

“Delikanlı” her ne kadar dilimizde erkeklere adanmış gibi kullanılsa da, cinsiyet ayrımı yapmaksızın kullanılmaktadır burada; aynı yaş grubuna dahil kızlarımız da “Delikanlı” grubuna dahildir diyerek minik bir açıklama da yapmak isterim.

Peki, bile bile neden üstlerine giderler?

******

Verecek yanıtları, önerebilecek çözümleri mi yoktur?

Muhatap olmak mı istemezler?

Böyle davranarak seçmeyin bizi ey gençler mi demeye getirirler?

******

Şimdi, düşünelim bakalım: Öğrencilerin türbanı, ibadet alanları için pek hassas olan yetkililer diğer konularda niye bu kadar sertler?

Üniversite öğrencilerinin her bir orantısız güç karşısında yaralanan bedenlerinden ziyade onurlarını sarmak adına birleşeceklerini, amaç-araç mekanizmasının doğal olarak anlamını kaybedip, onuru kurtarma amacına yöneleceğini oturduğum yerden ben düşünüyorsam, vekiller, bakanlar, başbakan ve cumhurbaşkanı da düşünüyordur fazlasıyla elbette…

Beyin kıvrımlarımın arasına yerleşmeye çalışan soruda bir problem yok, sıkıntı: nedenini anlayıp, kondurup-konduramama durumu, velhasıl…

Kondurduğumu yazsam mı diye düşünürken de bir kurtçuk halihazırda bekliyor, şöyle bir-kaç kımıldayıp “Şişşttt!” diyor…

“Sen söyleme, anlayan anlıyor şekerim!”

 
Toplam blog
: 1269
: 1343
Kayıt tarihi
: 18.09.07
 
 

İzmir, 1963 doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce bölümü mezunuyum ve özel bir şirkette ..