Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Şubat '14

 
Kategori
Eğitim
 

Öğrenciler kobay mı katalizör mü

Öğrenciler kobay mı katalizör mü
 

Öğrenciler, planlı bir deneyin kobayları ya da KATALİZÖR gibi kullanılıyor.


Tam tarihini hatırlamıyorum, dünyanın en zengin iş adamı Bill Gates, eğitim sisteminin bilgisayarlaşması ile ilgili bir ‘proje’ için, özel uçağına atlayıp Ankara’ya gelmiş ve en üst düzeyde bağlantılar kurmuştu. Milyar dolarlık bilgisayar işini en tepeden halledivermiş ve on binlerce bilgisayarlık bir işi bir öpücükte BAĞLAMIŞTI!.. Sanırım on yıl kadar oldu.
 
İşte o yıllarda eğitim sisteminin kurulu düzeni kökten değiştirilerek müfredat denen meretin dijitalleşmesine hız verildi. Hızını alamayan eğitim sistemi, o günkü gazla dijital tahtadan tutun da tepegöz ve tablet gibi bir çok aleti öğrencilerin hizmetine soktu... Tüm öğrenciler, cicili bicili sınıflarında Uzay Yolu dizisinden fırlamış astro-veletler gibi Amerikanca konuşur oldular...
 
Buraya kadar yazdıklarımın bazılarını “salladım”. (Sanırım evinde çocuk olan her ana baba hangi kısımları salladığımı da anlamıştır) Ama konumuz bu değil.
 
Okullarda İnternet ve ona ulaşma ile ilgili donanım imkanları ne durumdadır bilemem ama müfredat denen meretin yapısında asırlardır değişmeyen en önemli şeylerden bir tanesi “ödev” denen ve öğrencinin kendi başına yapması gereken şeydir.
 
Her eğitimci, ödevin öğrenci tarafından yapılması gerektiğini bilir. Bilmeyeni öğretmencilik oyununa almazlar! Ödev yapmak, yapılan ödevin içeriğini öğrenmenin en kolay yollarından biridir. Ödev, bir konuya odaklanmanın en kolay ve uygulamalı yoludur. Beyin, verilen ödevi inceler, sorgular, planlar ve öğrenci de düzenli bir dosya haline getirerek ödevi verene yani öğretmene sunar. Bu bilindiğine göre eğitilmesi istenen kişi ödevi yapandır! Bakın, buraya dikkat: “EĞİTİLMEK İSTENEN KİŞİ ÖDEVİ YAPANDIR” İşte, eğitim sisteminin derin bir operasyonu ya da artık ellerinden çıkmış mezunları takviye için midir bilemem ama 10-12 yaşlarındaki öğrencilere verilen ödevlerin asıl amacı, 20-25 yaşlarındaki gençleri eğitmek! …
 
* * *
 
Şaka filan değil! Aynan böyle… 20’li yaşlarındaki gençler, küçük çocukların katalizör(*) olarak kullanıldığı bir operasyonla eğitilmeye çalışılıyor!!!
 
HOPPALA!
 
Duruma ‘açıklık’ getirelim de kimsenin karnında taş kalmasın:
 
Geçen gün İnternet kafeye gittim. Bilgisayar başında sosyal medyanın, kültür dolu mecrasında ‘geziniyorum’… İşte bu gezinti sırasında içeriye üç tane çocuk geldi. Kafenin tezgahında duran gençlere Osmanlı Devletinin Yükselme Devri ile ilgili padişahları, önemli savaşları içeren bir ödev istediklerini söylediler. Bir anda ortamın kültürel ısısı İnternetten aldığım sıcaklığı solladı ve kulağım çocuklara kaydı.
 
Tezgahtaki gençlerden biri, bir saat sonra gelin deyip çocukları gönderdi. Çocuklar gidince 3-4 tezgahtar kendi aralarında padişah isimleri, savaşlar ve tarihlerini tartışmaya başladı. İnternet üzerinden uygun siteler bulundu. Oydu, buydu, şuydu derken tartışmaya ben de (maydanoz olarak) katkıda bulundum. Padişah isimleri sıralandı, yaptıkları savaşlar ve tarihleri listelendi. Kafeci gençlerin her biri en az ikişer defa bu listeleri okuduktan sonra yazıyı toparlayıp iki-üç sayfalık bir yazıcı çıktısı haline getirdiler.
 
Yarım saat geçtikten sonra üç öğrenci kafeye gelip “ödevlerini” aldığında 5-6 TL ödediler… Daha sonrasını bilmiyorum. Öğretmenleri ‘yaptırdıkları’ ödev için öğrencilere nasıl bir not verdi? Bilemem, ama ben kafeci gençlere, Osmanlı Tarihinden 100 üzerinden 80 veriyorum!
 
Ha, bu arada yazının bir yerinde ödev yapması gereken çocuklar için kullandığım KATALİZÖR teriminin ne demek olduğunu bilen var mı bilemem ama bunu araştırmak da İnternet ödevi veren o öğretmen ve onun gibi nicelerine ÖDEV olsun... Katalizör neymiş, araştırsınlar.
 
Hep sevgi ile kalın.
 
Murat SEVGİ
 
Toplam blog
: 370
: 1092
Kayıt tarihi
: 10.07.08
 
 

1969 doğumlu. Tasarımcı, endüstriyel otomasyon sistemleri için yazılım geliştiriyor. Yüksek öğren..