Öğrencilere Aşı Kararı Velilerin…

Ülkemizde okul çağında olan binlerce çocuk var. Milli Eğitim Bakanlığı bugüne kadar veli profilleri ile ilgili bir istatistik çalışması yaptı mı bilmiyorum. Ama benim tahminim üniversite mezunu velilerin çocuk sayısının da az olduğunu düşünerek, velilerin büyük kısmının eğitimsiz olduğu yönünde.

Eğitimli veli olarak günlerdir domuz gribi aşısını çocuğuma yaptırıp yaptırmama konusunda karar veremedik. Bunun nedeni medyada kavga şeklinde yapılan tartışmalar. Olayın siyasi boyuta taşınması ve bilimsellikten uzaklaşması elbette soru işaretlerini artırdı. Öte taraftan nerdeyse her kafadan bir ses çıkıyor. İnsan kime inanacağını bilmiyor.

Çocuğum 11 yaşında. Şimdiye kadar suçiçeği dışındaki bütün aşılarını doktoru uygun gördü yaptı. Suçiçeğini de tavsiye etti, biz yaptırdık. Hangi aşıyı devlet veliye sordu da, şimdi domuz gribi aşısını veliye soruyor? Her ebeveynin tıp eğitimi aldığını mı sanıyorlar acaba? Doktorlar bile bu konuda ikiye ayrılmışken, biz neye göre karar vereceğiz?

Okulların açıldığı hafta oğlum bir grip geçirdi. O zaman domuz gribi henüz gündemde değildi. Şimdi söylenen belirtilere bakınca, oğlum büyük olasılıkla domuz gribini geçirdi. Bir defa farkında olmadan geçirdikten sonra yeniden aşıya gerek var mı? Belki oğlum gibi birçok çocuk bugüne kadar bu hastalığı geçirmiş olabilir.

Aşı konusunda aile hekimimiz kesin cevap vermiyor. Adeta bana sormayın havalarında. İyi de kime sorayım? Ben elinin altında internet olan, doktora ulaşabilen biriyim. Ya çoğu TV haberleri dışında bu konuda hiç bilgisi olmayan veliler? Ya kırsalda yaşayan veliler? Onlar nasıl karar verecekler? Ya çocuğumu aşı yaptırmaz, sonra hastalanırsa? Ya aşı yaptırırım da aşıdan hastalanırsa? Bizi bu soruların ortasında bırakanlara ben şimdi ne diyeyim?

Aşı mutlak gerekli ve riskli değilse, diğer aşılar gibi rutin zorunlu yaparsın. Eğer gerekli değil ve riskliyse aşıyı hiç ülkeye sokmazsın. Bu ikircikli durumu yaratan kurumları, yangına körükle gidip siyasi getirim elde etmeye çalışan eski bakanı biraz sorumlu davranmaya davet ediyorum. Aşı konusunda milleti tam olarak aydınlatmalılar. Herkes kendi fikrinin doğruluğu yönünde kıyasıya konuşuyor.

Ben Çernobil faciasından sonra ekran karşısında çay içen bakanları da gördüğüm için, aşı olan sağlık bakanı da, aşı olmam diyen başbakan da beni etkilemiyor. Dünyada önemli bir sorun var. Bizimle daha net konuşsunlar. Aşı olmazsa ne olur, aşı olursa ne olur açıkça belirtsinler. Bu kadar veli böyle bir kararı neye göre verecek? Böyle saçma bir durum olabilir mi? Bugün itibariyle 21 kişinin hayatını kaybettiği önemli bir salgından bahsederken, devletin bu net olmayan tutumu, muhalefetin sağlık konusunu bile söz dalaşı haline getirmesini anlayabilmiş değilim.

Çevrede kendisi aşı olan ve ailesine de aşı yaptıracağını söyleyen doktorlar gibi, aşı olmayan ve ailesine de yaptırtmayacağını söyleyen doktorlar da var. Tıp eğitimi almış doktorlar bile fikir ayrılığı yaşıyorlar. Biz hangi tarafa inanacağız. Önsezilerimize mi güveneceğiz, yoksa akşam rüyasına mı yatacağız? Yakında okuldan dilekçe isteyecekler. Ben ne yazacağım? Bana aşıyı soran velilere ne cevap vereceğim? Benim doktorlardan medet umduğum gibi veliler de yakınlarındaki okumuş insan olarak öğretmenlere danışıyorlar. Öğrenciler aşı yaptırıp yaptırmayacağımı soruyorlar.

Bir bilsem, bütün bu soruların cevabını bir bilsem…