Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Eylül '07

 
Kategori
Eğitim
 

Öğrencilerimden mektuplar (3)

Merhaba Değerli Hocam!

Çok değil beş yıl önce Üniversiteyi kazanmış, farklı bir ortama girmiştim. Üniversiteye gelmeden önce birçok merak ettiğim şey vardı. Mesela bunlardan önemli olarak gördüğüm şeylerden birisi hocalardı. Yani hocaların öğrencilere karşı tarzları nelerdi ve onlarla diyalogları nasıldı? Hocalar hakkında birtakım şeyler bilmek ve onlar hakkında önyargı edinmek, genelde tüm öğrencilerin psikolojisinde vardır. İşte bunlardan birisi de benim.

Fakültede ilk yılımda hocalar hakkında birtakım bilgileri bir üst sınıftaki arkadaşlardan edinmiştim. Bunlardan en dikkatimi çeken ve en ilgincime giden şey Şemseddin Hocam hakkındaydı. Çünkü herkes ondan geçmenin zor olduğunu, sınavlarda kelime hatası yapsan dahi puan kırdığını söylüyorlardı.

İkinci sınıfta Eğitime Giriş dersini alırken, hep bu ön yargılarla başladım. Hatta bu dönem boyunca, “Zaten bu dersten kalacağım, ” diyordum ve nihayet kaldım. Bir dönem boyunca bu dersten hiçbir şey almadığımı sanıyordum. Hatta üçüncü sınıfta Rehberlik dersimize de Şemseddin Hocam girmişti. Bu dersten de bir şey almadığımı sanıyordum. Ama bu düşündüklerimde yanıldığımı, dördüncü sınıfın ikinci döneminde staj yerinde anladım.

Yüreğir V. N. Savaşan İlköğretim Okulunda staj yapıyordum. Stajı fazla önemsemiyordum. Ama okulda Rehberlik ve Psikolojik Danışman Öğretmeni Hoca Hanımın bana söylediği şeyler gerçekten göğsümü kabarttı. Hoca Hanım beni dinlemek için birkaç defa dersime girmişti. Bana aynen şunları söyledi: “Ziya gerçekten öğretmenlik konusunda sanki yirmi yıllık öğretmen gibi tecrüben var. Seni canı gönülden tebrik ediyorum. Çünkü sınıfta hakimiyetin, artı öğrencilerle olan diyalogun çok güzel.” Bunları bana söyledikten sonra, Fakültede Eğitim dersime kimin girdiğini sordu. Ben de, Şemseddin Hoca’mın ismini verdim. Bana tekrar şöyle dedi: “Ziya, o hocanı tebrik ediyorum. Çünkü bu Eğitim camiasına sizin gibi değerli insanları kazandırdığı için. Keşke kısmet olsa da O hocanla tanışsaydım.”

Ben de bu güzel sözlerin bana söylenmesinden dolayı değerli hocama bir teşekkür etmeyi kendime bir borç biliyorum. Hayat devam ettiği müddetçe, inanıyorum ki sizin gibi kendisini eğitime adamış değerli hocaların devamı gelecektir. Sizin değerinizi, dersinizin olduğu zaman anlayamadık ama şimdi anlamaya başladık. Bunu ileride daha iyi anlayacağımızdan eminim. Çünkü artık, “eğitim” kelimesini duyduğum her zaman aklıma Şemseddin Hocam geliyor.

Hocam, şunu içimden geldiği gibi söylüyorum. Sizin gibi değerli bir hocamın öğrencisi olduğum için sizle gurur duyuyorum. Hocam bizim için, şimdiye kadar yaptığınız her şey için tekrardan size teşekkür ediyor, hayatınızın her anının hep böyle güzelliklerle dolu olmasını diliyorum. Saygılarımla değerli hocam’a...

Ziya BORAN

 
Toplam blog
: 425
: 3089
Kayıt tarihi
: 06.12.06
 
 

Gazi Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri Bölümü, Eğitim Yönetimi, Teftişi, Planlaması ve Ekonomisi..