Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Kasım '14

 
Kategori
Eğitim
 

Öğrencinin geleceği için

Öğrencilerin takibi gerçekten çok önemlidir. Çocuklarımızı temiz çevrede yetiştirmenin ne kadar zor olduğunu biliyoruz. Günümüz öğrencilerinin eski dönemlere benzemediklerini bilmeyenimiz yoktur.

Veli şunu çok iyi bilmelidir. Öğretmenler her ders için mutlaka ödev verir. Araştırma görevi diyebiliriz. Ödevin olmadığı gün olmaz. Az olur çok olur, mutlaka öğrencilerin derslerine hazır gelmeleri için görev verilmektedir.

Birçok veli öğrencisinin konuşmalarına uyduğu için yanılmaktadır. Veli öğrenicisi için gerçekten takip etmek istiyorsa mutlaka okula gitmelidir.

Okula gittiğinde derslerine giren bütün öğretmenlerin görüşlerini dikkatlice dinlemelidir. Öğretmenlerin öğrenciyi tanımalarıyla, velinin tanıması aynı olmayabilir.

Bazı gençler evde çok ağırbaşlı olabiliyor. Aynı genç akranları içinde çok farklı davranışlarda bulunabiliyor. Hele arkadaşlarını etrafına toplamışsa onun önünde kimse duramaz. Onun için gençlerin olumsuz davranışlarının olacağını aile büyükleri kabullenmelidir.

Bazı veliler çocuklarını kusursuz, her görevi yapan, okulun kurallarına uyan, derste sessiz, ders dinleyen, verilen ödevlerini aksatmayan bir kalıpta görüyor. Oysa gerçekte çok farklı olduğunun farkında değildir.

Siz ne kadar gerçekleri dile getirseniz de, sizi dinleme ihtiyacı hissetmiyor. İşte yanılgının temeli burasıdır. İnsanoğlu olarak yanlış yapmaya meyyal yapımız vardır. Onun için okula gittiğimizde idareye gitmeli, öğretmenlerimizi dinlemeliyiz.

Arkadaş önerilerini hafife almamalıyız. Başarısında düşüş varsa, huylarında farklılık seziyorsak gecikmeden iletişimimizi kurmalıyız. İhmal etmeden okuduğu kurumu aramalı, uygun saatte ziyaret etmeliyiz.

Devletin vermiş olduğu kitaplara sahip çıkmayanlar var. Annenin babanın almış olduğu temel ihtiyaçlarını korumayan, aile için ümit olarak bakılan öğrencilerin kimisi maalesef yanlış yolda olabiliyor.

Hiçbir çıkarı, kazancı olmayan öğretmenler hasbel kader olumsuzluklarını dile getirmek isterse benim çocuğum yapmaz diye olanı reddetmemelidir.

Baba anlatıyor. Oğlu okumak için dini kuruma kayıt yaptırır. Baba aslınsa o gün ovada çalışmaktadır. Bahar günü tarlası için gübre almış, tarlaya giderken kendi çocuğunu görür. İlk inanamaz. Çünkü kötülüklerden korunması için kuruma vermiştir.

Elinde sigara, uzanmış keyfine diyecek yoktur. Baba yanılmamıştır. Yanlarına varır. Arkadaşı da vardır. Kaçmaya çalışırlar baba müsaade etmez. Gerektiği şekilde terbiye ettiğini anlattı.(Olay gerçektir.)

Belki başkaları çocuğunu yakaladığı şekli anlatsalardı, inanmazdı, kötü niyette sezebilirdi. Eleştiriye açık olmanın zararı olmaz. Kulaklarımızı gerçeklere kapatırsak öğrenim yılları bittiğinde yolun sonuna gelmiş oluruz.

Nedamete yakalanmadan hastalığın temelini kurutmak gerekiyor. Öğrencinin takibini, derslerinin yapılıp yapılmadığını okul, öğretmen, idareciye yüklemek kadar büyük yanlış olamaz.

Okul çalışanlarının görevleri vardır. Mutlaka onlar o görevlerini kusursuz yapmalıdırlar. Okul hayatı öğrenciler için önemli olduğu kadar bizler içinde çok önemlidir.

Günümüzde çocuklarımızın her anını takip etmek gibi zorunluluğumuz var. Elbette evlatlarımıza güveniyoruz. Ancak büyük kentlerde yaşanılan olumsuzluklar küçük ilçelerde de yaşanabiliyor.

Olumsuzluk anlamında çevrede pek çok unsur mevcuttur. Onun için akşam sabah eve geliş giidş saatlerini takip etmek görevimizdir.  

 
Toplam blog
: 375
: 678
Kayıt tarihi
: 12.07.08
 
 

Mehmet Şener 1964 doğumluyum, Burdur-Gölhisar'da yaşıyorum. Doğum yerim Burdur/Atınyayla . Lisans..