Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Şubat '09

 
Kategori
Eğitim
 

Öğrenim hayatımızda arkadaşın yeri

Eğitim öğretim çağındaki çocuklarımızın başarısı bizim başarımızdır. Çocuklarımızın şayet olumlu durumlarında bizler nasıl ki övünüyorsak, hakkımızdır gencimizin başarısıyla gurur duymamızda gerekir.

Başarının altında yatan birçok nedenlerinden biriside çocuğumuzun arkadaş çevresidir. O yüzdendir ki çocuğumuzun okulda ki arkadaş seçimi çok önemlidir. Ve bana öyle geliyor ki öğrencilerimizin genelde ki başarısı okul hayatında arkadaş çevresinin etkisinin azımsanmayacak derecede etkili olduğu çeşitli vesilelerle ortaya çıkıyor.

Biz kendi çocuğumuzun suçu olacağını bazen hiç düşünmeyiz. Daha doğrusu benim evladımda hata yapabilir diye düşünmek istemeyiz.

Tercih edilen görüş nedir derseniz, çocuklarımızın aile içinde yetiştikleri şekliyle öğrenim hayatına devam etmeleridir. Öğrenim hayatlarının da bu istikamette gittiğini düşünürüz.

Gönül de hep böyle istiyor. Özellikle öğrenim çağında ki öğrencilerin gelişim çağının özelliklerinden olsa gerek; öğrenci ailesinden çok arkadaşlarını dinler oluyor. Onlarla beraber olmak isterler.

Tercih halinde kalınca, ailesinin yerine, okuldaki arkadaş çevresini daha çok önemsiyor ve onlarla birlikte vakit geçirmek daha cazip geliyor.

Arkadaşlık olmalıdır. Arkadaşlığı olumlu yönde değerlendirebiliyorsak, o zaman arkadaşlarından fayda temin edebilir.

Okullarımızda velilerden aldığımız intiba genelde çocuklarının başarısını en çok etkileyen amillerin başında öğrencinin edinmiş olduğu arkadaş çevresi olduğunu söylüyorlar.

Hayatta insan davranışlarının arkadaşının aynısı olduğunu darbı mesellerden öğreniyoruz. Sen arkadaşını söyle, kim olduğunu bilirim gibi.

Birçoğumuz duymuşuzdur.” Üzüm üzüme baka baka kararır”. Gerçekten okullarda öğrencinin bulunduğu arkadaş grubunun yapısını çocuğunuzda, arkadaşının sözlerini, fiillerini bire bir yaşıyorsunuz.

Arkadaşı derslerle alakalı olan arkadaşlıklar kurmuş olanlar, genelde ders çalışanlardan oluşuyor. Konuşmaları, tartışmaları ders üzerine oluyor. Öyle boş konuşmalar duyamazsınız bunlardan.

Birde bunun aksi yönü var. Veliler kendileri çocuklarının başarısızlık nedenlerini biliyorlar. Bundan dolayı da çocuklarının başarısızlıklarını önlemek için mekân olarak uzak, yakın demeden okullara gelerek başarısızlık sebeplerini öğretmen ve çocuğunla paylaşarak daha arkadaşlık tercihinde seçici olmasını isteyen birçok veli tanırsınız.

Yakından alakadar olunmazsa, o zaman öğrencinin öğrenim hayatını kaybetmesine sebep olabilirsiniz. Dikkatli, tedbirli olmakta fayda var. Böylece zamanında müdahale ederek zarar görmesini engelleyebiliriz.

Benim çocuğumunda diğer çocuklar gibi nefsi var. O zaman o da hata yapabilir diyerek tedbir almak daima fayda getirir. Başıboş olmadığını fark eder. Yüzde bir de olsa öğrencimizin yanlışı olacağına ihtimal vermeliyiz.

Öğrencilik hayatınız da sizlerde yaşamış olabilirsiniz. Sizden zeki, çalışkan öğrenci arkadaşlarımızın, arkadaş kurbanı olduklarını yaşamış olabilirsiniz.

Eğer okula geldiği gibi devam etmiş olsaydı, arkadaşımız şimdi sayılı insanlarımızdan olacaktı dediğimiz kişiler olmuştur.

Bizi okuldan soğutacak, derslerden alıkoyacak kim olursa olsun, öncelikle kendimizi seviyorsak, zararlı alışkanlıkları olan kişilerden kaçınmalıyız.

Dersimizi anlamakta sıkıntı doğuran ikili arkadaşlıklardan uzak durmalıyız, derslerden uzaklaştıran, öğrenim hayatımıza ket vurduran, kişileri arkadaş olarak görmemeliyiz.

Arkadaşlıkların da iyisi olmalıdır. Zararı kesin olan kişilerden uzak durduğumuz sürece başarımız artar. Başarılı olmak için, öğrenim gördüğümüze göre kendimize çeki düzen vererek geleceğimizi aydınlatmalıyız.

Hatırı var, gönül koyar, onun yüzüne bakamam gibi mazeretlere sığınmak yakışmaz.

 
Toplam blog
: 375
: 678
Kayıt tarihi
: 12.07.08
 
 

Mehmet Şener 1964 doğumluyum, Burdur-Gölhisar'da yaşıyorum. Doğum yerim Burdur/Atınyayla . Lisans..