Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Ağustos '07

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Öğreniyorum mutluyum

Öğreniyorum mutluyum
 

Sokrates, 71 yaşında ölüme mahkûm. Baldıran otu içerek yaşamını bitirecek. Bir öğrencisi, elinde sazıyla, Sokrates’e veda ziyaretine gelmiş. Sokrates demiş ki, ”Bana şunu çalmayı öğretsene”. Öğrenci, "Hocam" demiş, "ölmek üzeresiniz, saz çalıp da ne olacak" Sokrates "Zevk" demiş, "Çalmakta değil, öğrenmekte"

Öğrenmek yaşamı keşfetmektir, keyifli, heyecanlı bir yolculuktur, korkuları yenmektir. Öğrenmek kendimizi çoğaltmaktır.

Yeni bir şey öğrenmeye başladığımızda, sahip olduğumuz hayatın dışında, farklı dünyalara seyahat eder başka dünyaların misafiri oluruz. Heyecanlı, sevinçli bir misafirlik. Ev sahibi olup oraya yerleşmek ise bizim tercihimiz ama bu tercih bizim başka seyahatlerimize de engel değil.

Hayatta o kadar çok öğrenilecek şey var ki. Tabi bunların içinde en önemlisi yaşama sanatı. İnsanın çevresiyle birlikte mutlu, huzurlu yaşamayı öğrenmesi belki de en zor olanı. Zaten bunu öğrenen diğer tüm güzelliklerin ve zevklerin kapısını da aralamış olur. Ama yaşama sanatını öğrenmek için de, çözülmesi gereken problemler bizi bekler. O kadar çok problem var ki. Matematikteki çok bilinmeyenli denklemler gibi. Birini çözmeden sonuca ulaşamazsın.

İşte biz bu "Yaşama Sanat Okulu"nda okurken bu problemleri daha kolay çözebilmek için, ek derslerle kendimizi zenginleştirmeliyiz. Daha doğrusu seçmeli derslerle. Bildiğimiz gibi okullardaki bu seçmeli dersler isteğe bağlıdır. İsteğe bağlı olduğu içinde diğer derslerden daha keyifli ve istekle devam ederiz.

Çoğu zaman “ben bunu yapamam, hiç yeteneğim yok, ilgimi çekmiyor” diye kendimizi kısıtlarız. O kendi koyduğumuz engelleri kaldırdığımız, kaldırabildiğimiz an, işte o an çoğaldığımız zamandır.

Yıllarca matematiğe uzak durdum, yapamam dedim. Hala da bu konuda yeteneksizliğimi kabul ediyorum. Ama üniversitede zorlandığım bir dönemde özel ders aldım. Sağ olsun öğretmenim de iyiymiş ki beni çok heveslendirdi. Sayıların dilini keşfetmenin hem heyecanını yaşadım hem de bilmediğim ne çok şey öğrendim. Bulmaca çözer gibi. Çok hoşuma gitti. Gerçi okul bitti o macera da bitti ama öğrenme sürecinden çok keyif aldığımı söyleyebilirim.

Bunun dışında, öğrenmek istediğim ve keyif alacağıma inandığım konuların kendiliğinden beni bulduğunu da söyleyebilirim. Süreç devam ediyor yani.

Birkaç yıl önce Amerika Wilmington-Delaware’de bulunan Yaşamboyu Eğitim Akademisi hakkında bir yazı okumuştum. Yalnızca 50 yaş üzerindekilerin katılabildiği bu okulda, haftanın beş günü, öğrenmeye yalnızca öğrenmek amacıyla büyük ilgi duyan istekli kişilere düşüncelerini tetikleyen ve geliştiren değişik kurs seçenekleri sunulmaktaymış. Bu Akademi 1980 yılında Delaware Üniversitesi tarafında kurulmuş, 2000 den fazla üyeye sahip ve tümüyle, öğretmeninden öğrencisine gönüllü bir kuruluş.

Yapılacakları planlayan, dersleri veren, bütçeyi yöneten ve programı denetleyenler tümüyle bu gönüllü üyelerden oluşuyormuş. Akademide müzik fiziğinden, kişisel mali planlamaya, şiir yazma sanatından, İslami sanat ve mimarisine, kültürlerarası iletişimden Çince’ye kadar çok geniş bir yelpazede 200 den fazla ders verilmekteymiş. Her dönem beş farklı konuda ders alınabilen bu Akademide üyelik için gerekli olan şeyler, öğrenmeye istekli olmak, 50 yaşın üzerinde olmak ve bir miktar üyelik ücreti ödemek. Çok ilginç bir okul. Eğitimi ve kalitesiyle bir başka örneğinin olmadığı söylenen bu okullardan keşke ülkemizde de olabilse.

Artık kabul etmek gerekir ki, eğitim bir diploma ya da kariyer elde etmekle sona eren bir şey değildir. Sağlıklı bir vücut ve zihin için aşılması gereken entelektüel sorunların var olması gereklidir.

Sevgi , mutluluk ve huzur arayışlarımızın rehberi olabilir belki öğrenme zevk ve heyecanımız.

 
Toplam blog
: 156
: 2800
Kayıt tarihi
: 03.04.07
 
 

SÖZ UÇAR, YAZI KALIR. 9 Eylül Ünv. İşletme mezunu, 9 Eylül Ünv.Sosyal Bil. Ens.Sağlık Kurumla..