Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Nisan '16

 
Kategori
Eğitim
 

Öğrenme Stilleri ve Çocuklarımız

Öğrenme Stilleri ve Çocuklarımız
 

Nasıl hocam? İyi öğrenebildi mi? Yazdı mı her şeyi? Sırasında kımıldamadan, hareket etmeden konsantre oldu değil mi?”

Hayır Sevgili Velim,

İyi öğrenemedi ne yazık ki. Çünkü siz ebeveyn olarak çocuğunuzun bireysel farklılıklarından ve onun bir birey olduğundan bir haber bir şekilde at yarışı gibi koşturduğunuz çocuğunuzu ne yazık ki daha tanıyamamışsınız. “ Annem yaz dedi” deyip beni dinlemesi gereken yerde harıl harıl yazmaya koyuldu ve dinleyerek öğreneceği bölümü ne yazık ki kaçırdı. Görüp öğrensin diye açtığım PPT sunusunu bile ezberlemeye çalışan öğrencim anne-babasının ona uygun gördüğü öğrenme şekli formasını giyip okula gelmişti.


 

 

 

Evet, ne yazıkki hala bu mantıkta ailelerimiz mevcut. Çocuklarını at yarışından farksız gören, daha doğrusu tanımayan ailelerimiz var. Ayrıca bu konunun haricinde sizlere bir eğitimci olarak tavsiyem çocuklarınızı kesinlikle akranları ya da akrabalarıyla kıyaslamayın. Aman ne olacak ki gaza getiriyorum sandığınız nokta sizin kendi öz evladınızı buhrana sürüklediğiniz noktadır. Çocuklarımıza hep “ Sen yaparsın.” Deyip te şımartalım de demiyorum ama bireysel farklılıkları göz önünde bulundurmamız gerekiyor. Aksi takdirde ileriki yaşamlarında en yakın dostuyla bile yarışan, arkadaş sahibi olamayan ve iletişime kapalı bireyler yetiştirmeye davetiye çıkarıyoruz bu kıyaslamalarımızla. Şimdi bu bilmediğimiz ve bizim işimize çok yarayacak öğrenme şekilleriyle ilgili bazı bilgileri sizinle paylaşmak istiyorum:

Öğrenmenin parmak izi kadar kişiye özgü bir olgu olduğu, her bireyin  öğrenme tür, hız ve kapasitesinin farklı olduğunu, uygun koşullar sağlandığında öğrenemeyecek birey olmadığını yıllardır süregelen eğitim ve öğrenme ile ilgili herkesin dilinde dolaşan bilgilerdir. Beynimizin de sağ ve sol olarak ikiye bölündüğünü de sayarsak işler iyice karışabilir.

Bu konuya beynimizin sağ ve sol bölümlerinin bizim hayatımızı ne derece etkilediğinde bahsederek bir giriş yapalım:

Sol beyin sözcükleri düşünüldüğü, ayrıntılarla uğraşılan ve odak noktasını bu ayrıntılar olarak belirlenilen, analiz yapan ve akılcı düşünmeye kendini konsantre eden bölümüdür beynimizin.  Sağ beyin ise görüntülerle düşünen, bütüne odaklanan, sentez yapabilen ve üretken düşünebilen beyindir. Şuan bu satırları okurken hepiniz bu özelliklerin sizde olup olmadığının geldiğine eminim. Ya da bazılarınızın bu iki beyin lobunun en keskin ve en başarıya götüren yanlarını alarak kendine yeni bir beyin yapmak isteyebilir! Beynimiz bize yöneten organımızsa öğrenme şekillerimizi de bu lobların aktiviteleri ve yatkınlıklarıyla belirliyor.  Öğrenme çeşitleri eğitim bilimlerine göre aşağıdaki gibidir:


 

Görsel Öğrenenlerin Özellikleri
Özel yaşamlarında genellikle düzenli ve titizdirler,
Sözlü talimatları takip etmekte zorlanırlar,
Harita, poster, şema, grafik gibi görsel araçlarla kolay öğrenirler ve bu araçlarla öğrendiklerini kolay hatırlarlar.
Kurallara uymak ve disiplinli olmak en büyük özellikleridir,
Karmaşık ve ne olacağı belli olmayan işlerde huzursuz olurlar
Plansızlık onlar için huzursuzluk demektir.
Mükemmellik onlar için önemlidir,
Hızlı konuşurlar, iyi gözlemcidirler
Okumaya düşkündürler,
Okudukları ve yazdıkları metinlerde yazım, noktalama ve diğer dil bilgisi kurallarına duyarlıdırlar,

İşitsel Öğrenenlerin Özellikleri
Ses ve müziğe duyarlıdırlar, 
Sohbet etmeyi grupla çalışmayı severler,
Genellikle ahenkli ve güzel konuşurlar.
Daha çok konuşarak, tartışarak öğrenirler. 
Gözle okuma esnasında hiçbir şey anlamayabilirler.
Bulundukları ortamlarda gürültüden çok rahatsız olurlar, 
Yazarken noktalama işaretleri, dil bilgisi hataları yaparlar.

Dokunsal – Kinestetiklerin Özellikleri
Sürekli hareketlidirler, yerlerinde duramazlar,aktif olmayı severler. 
Plan ve programdan fazla hoşlanmazlar.
Monoton ve yavaş konuşurlar, az ve öz konuşmayı severler. 
Dokunmak onlar için en kolay iletişim kurma yoludur. 
Düşünürken aşağı doğru bakarlar, dağınıktırlar.

Görsel Öğrenme

Çalışabilecekleri derli toplu bir yere ihtiyaçları vardır. 
Harita, şema, şekil ve diğer görsel araçlar kullanılmalı,
Kelimeler yerine sembol, işaret ve grafikler tercih edilmeli. 
Bilgi ve kavramları sembol ve resimlere dönüştürmesi anlamayı ve bellekte tutmayı kolaylaştırır.
Öğrenmeleri gereken materyalleri kendi planlamalı ve organize etmeli. 
Ders dinlerken veya çalışırken anladığını kısa cümle ya da birkaç anahtar kelimeyle özetlemeli.

İşitsel Öğrenme
 

Duyduklarını veya dinlediklerini en iyi şekilde öğrenirler. 
Öğrenmeyi kolaylaştırmak için çalışma grupları oluşturulmalı ya da bir çalışma arkadaşı bulunmalı, 
Ders çalışmak için sessiz bir ortam oluşturulmalı,

Konular tekrar edilirken yüksek sesle okunmalı. 

Öğrenilmesi gereken materyaller sesli hale dönüştürülebilir.
Problem çözerken akıldan geçenler sesli olarak anlatılmalı. 
Panel ve seminerlere katılmalı.

Öğrenme şekilleri ve zeka arasında bir bağlantı kurmamız durumunda kendimize ya da bu bağlantıyı kurduğumuz kişiye haksızlık etmiş oluruz. Bir öğrenci birden çok öğrenme şeklinin özelliklerine sahip olabilir, olması da doğaldır. Bu yüzden öğrenme stillerindeki farklara saygı gösterip çocuklarımızın nasıl daha iyi öğrendiklerini küçük yaşlarda fark edersek onların eğitim ve öğretim süreçlerine en büyük katkıyı sağlamış oluruz.  Anne  babaların bu yazıyı okurken çovcuklarına yaptıkları zorlamaların onların anlama ve kavramaları için aslında hiç te iyi olmadığını anlarlarsa bundan sonra çocuklarının nasıl daha iyi öğrendiklerine dikkat edeceklerdir. Okuyarak çok iyi öğrendiğini kavrayan bir çocuğa sürekli  “yaz, yaz, yaz! Daha iyi aklında kalır.” Gibi demode bir cümleyi söylemek bence bu çocuğun kendine olan güvenini ve öğrenme şekline olan farkındalığını yok etmekten başka bir şey olmayacaktır. Çocuğunuzun ne kadar zeki olduğunu merak etmek yerine ona ne becerileri nasıl kazandırabilirsiniz, bunları yollarını aramanız gerekir.

Her birey farklı ve özeldir. Yani yatağının üzerine uzanıp kitabını okumak isteyen bir çocuğu engellemek yerine onu motive etmek daha yapıcı olacak ve kalıcı öğrenme için bir adım daha atmış olacaksınız..

Bireysel farklılıklar, ilgi ve isteklere saygı her yaş için gereklidir. Unutulmaması dileğiyle..

 

 
Toplam blog
: 25
: 245
Kayıt tarihi
: 07.01.16
 
 

Hakkımda neler biliyorum, bir bilseniz... ..