- Kategori
- Futbol
Öğrenmedik, Öğrenemeyeceğiz! Yoksa İşimize mi Gelmiyor?
Futbolda yeni sezon başlar başlamaz daha ilk 4 haftada tartışılacak o kadar çok konu çıktı ki hayret!..
İnsanın spor muhabiri veya yorumcusu olası geliyor!..
Neden mi?
Önce G.Saray'dan başlayalım...
Geçen sezonun gol kralı Gomis'in Suudi Arabistan'a transferi sonrası Şube Sorumlusu @_AAlbayrak aynen şöyle söylemişti:
"Galatasaray'a en az 2 forvet oyuncusu alacağız."
Transfer döneminin bitmesine saatler kala sosyal medyada Galatasaray yönetimine ciddi eleştiriler yağdı taraftarlardan. Zira değil 2 forvet oyuncusu, 1 tane bile alınamadı. Bu kadar salvo arasında G.Saray, Trabzonspor'a da 4-0 yenilince gözler G.Saraylı yöneticileri aradı ama kimse bulamadı.
Aradan 3 gün geçtikten sonra Abdurrahim Albayrak açıklama yaparak " Yapmadığımız transferin hesabını verebiliriz ama camia ikinci Avrupa cezasını kaldıramaz. Taraftarların istediği transferleri yapsaydık seneye belki Şampiyonlar Ligi'ne gidemeyecektik" diye konuştu.
Birincisi; "en az 2 forvet alacağız" diyen sizsiniz! Bu demeci vermek için kafanıza tabancı mı dayadılar? Madem transfer yapmak Galatasaray için mümkün değil, neden "transfer yapacağız" diyerek taraftarlarda bir beklenti oluşturuyorsunuz?
İkincisi ve daha önemlisine gelince;
G.Saray'ın maddi durumu pahalı transferler yapmak için mümkün olmayabilir. Zaten Financial Fair Play (FFP) gereği tüm kamuoyu Galatasaray'ın yaşadığı zorluğu biliyor.
Peki ya Kasımpaşa? Peki ya Trabzonspor? Peki ya Kayserispor?
Bu takımların mali durumu kusursuz mu?
Onlar nasıl bu kadar başarılı transferler yapabiliyor?
Kaliteli futbolcu bulmak demek illa ki onlarca milyon dolar harcamak mı demek?
Kasımpaşa 25 yaşındaki golcüsü 1.93'lük Diagne'yi Çin'den bedelsiz almadı mı? Diagne, 4 maçta 6 gol attı. Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu, Nwakaeme'yi İsrail'den 1 milyon Euro'ya aldıklarını açıklamadı mı? Kayserispor, başarılı oyuncusu Bilal Başacıkoğlu'nu Feyenoord'dan ne kadar paraya transfer etti? Sadece 1 milyon Euro'ya.. Üstelik 36 taksitte.. Evinize buzdolabı almak isteseniz bu kadar uzun vadede alamazsınız!..
Bilenler bilir, bilmeyenler mazeret üretir!..
Bu başarının sırrı nerede yatıyor biliyor musunuz?
Kulübün tüm birimleriyle iyi çalışmasında yatıyor. Kulübün scout ekibinin doğru çalışmasıyla, yöneticilerin parayı kendi ceplerinden harcıyormuş gibi hareket etmesiyle, doğru planlamayla ve sonuçta tamamen profesyonel hareket etmekle...
Taraftarların cebinden para çıkmadığı için pahalı transferler isteyebilirler!.. Toplumca zaten herşeyin pahalısının iyi olduğuna ilişkin yanlış bir algımız var. Bu algı nedeniyle toplum olarak sürekli cebimizden fazla para çıkmasına seyirci kalıyoruz.
Galatasaray scout ekibi iyi çalışıyor olabilseydi, yöneticiler de transfer için menajer şirketlerine muhtaç kalmayıp da uzun vadeli çalışma yapsaydı şimdi bu sorunların hiçbiri yaşanmazdı.
Fatih Terim, 2018'in Ocak ayında "bu takıma en az 3 tane kaliteli golcü gerekiyor" dememiş miydi?
Elinde 1 tane vardı, o da gitti...
Aradan geçen 9 ayda Galatasaray gibi bir kulüp 2-3 tane kaliteli golcü bulamaz mıydı? Scout ekibi dünyayı dolaşıp da kulüp paralarıyla ne yapıyor? Tatil mi?
Demek ki Galatasaray kulübü iyi yönetilmiyor!..
Fenerbahçe, yeni bir yapılanmaya giderken FFP gereği zorunlu nedenlerden elinde para eden 3 yabancı futbolcusunu 25 milyon Euro'ya satabilirken Galatasaray'ın elindeki yabancı futbolcular daha mı değersizdi de Gomis hariç kimse satılamadı?
Alabildiğiniz gibi satmayı bilmiyorsanız dünya markası bir kulübün yönetimine talip olmayacaksınız.
Gelelim Fenerbahçe'ye!..
Fenerbahçe, tarihinin en kötü sezonunu yaşıyor. Hayal bile edemeyecekleri şekilde lige kötü başladılar. 4 maçta 3 mağlubiyet!..
Tüm Fenerbahçe taraftarları gibi kamuoyu da çiçeği burnunda başkan Ali Koç'tan mucizeler bekliyor. Ali Koç da başkanlık koltuğuna oturmadan önce belki çok şey bekliyordu. Oysa devraldığı mali tablo, uzun yıllardır Türk futbolunun yaşadığı kabusun son perdesiydi!..
F.Bahçe'nin sahip olduğu birçok tesise bankalara olan borçları nedeniyle ipotekler gelmişti. Kulübün kısa vadede yani sadece bu yıl ödemesi gereken borç miktarı tam 2 milyar TL!..
Bu borcu F.Bahçe'nin bu yıl ödemesine imkan ihtimal yok!..
Ya Galatasaray yöneticileri gibi borçlarını uzun vadeye yayacaklar, ya devletten yardım alacaklar veya UEFA tarafından küme düşürülme noktasına gelecekler!..
Yeni bir Teknik Direktör, yaklaşık 1 yıldır Ali Koç'un çalıştığı ve aylık 100 bin Euro para kazanan Sportif Direktör Comolli ve yepyeni bir takım!..
Ali Koç'un kulübü düzlüğe çıkarma noktasında olmazsa olmazı bu sezon şampiyonluk!
25 milyon Euro'ya takımın en iyi 3 futbolcusunu satıyorsunuz. Güzel bir başarı!.. İyi de o zaman sadece 1 sezonluğuna kiralık olarak kadronuza kattığınız Slimani'ye neden 5 milyon 350 bin Euro harcıyorsunuz? 1 yıllığına bu futbolcuya harcadığınız para tam 36.5 milyon TL...
Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?
Ne F.Bahçe camiası ne de kamuoyu bu hatayı yapan Ali Koç'u sorgulamıyor bile...
Peki ya son skandala ne diyeceksiniz?
Cocu ile Comolli arasında 1 haftadır büyük fırtınalar yaşanıyormuş. Sebebi ne mi?
Cocu'nun 1.5 milyon Euro'ya transfer edilen Ferdi'yi PAF takımına göndermek istemesi. Comolli ise bu duruma şiddetle karşı çıkıyormuş. Neden mi? Çünkü Ferdi; Comolli'nin ortaklığı bulunan Wasserman Menajerlik Şirketi üzerinden transfer edilmiş. Cocu, Ferdi'yi de kendisinin transfer etmediğini söylüyor. Bu nedenle de oynatmıyor zaten.
Ortaya çıkan gerçek ne?
3 büyükleri mali açıdan bugünkü krize sürükleyen eski düşüncenin hala devam ediyor olması!..
Menajerlik şirketleri üzerinden milyonlarca Euro ödenerek transfer edilen futbolcular... Bu şirketlere ortaklığı bulunan ya da komisyon alan kulüp başkanları veya yöneticileri...
Dikkat ettiniz mi? Comolli ile Cocu arasında yaşanan bu gerilimi medyada herkes yazıyor, konuşuyor ama nedeninden kimse bahsetmiyor. Çünkü medyanın içindekilerin de birçoğu kulüplerden ve kulüp başkanlarından sebepleniyor.
Görmüyoruz, göremiyoruz veya görmek istemiyoruz!..
Öğrenmedik, öğrenemeyeceğiz... Belki de öğrenmek işimize gelmiyor!..
Başta 3 büyükler olmak üzere Türk futbolu ciddi bir mali kontrol içinde ve profesyonelce yönetilmediği sürece Türk futbolundaki kaos bitmeyecek.
Sağlıcakla...