Öğrenmenin anahtarı

Öğrenme prosesi aslında hiç de karmaşık değil!
Beynimiz  tıkır tıkır işlerken duygular devreye giriyor.
Mutlu isek herşeyde olduğu gibi işler kolaylaşıyor.
Mutlu olunca beynimiz mutluluk hormonu da denilen seratonin hormonunu salgılıyor.
Seratonin beyindeki sinir hücrelerinin birbirleri ile iletişimlerini hızlandırdığı için mutlu isek hızlı ve kalıcı olarak öğreniyoruz.
Bu şekilde Bilgi beynin üst kabuğuna iletiliyor ve öğrenme gerçekleşiyor.

Eğer bilgi aksi yöne beyin sapına giderse, tüm çabaya rağmen unutuluyor.
Stres ve korku hisleri beynimize hakimse bilgi üst beyin değil beyin sapına iletildiği için kaydedilmiyor ve kayboluyor. Mutsuzsak üst kabuğa gidiş için bilet yok!

Herkes bilir sevdiğimiz öğretmenin dersinde daha kolay başarı yakalarız. Çünkü mutluyuzdur.

Peki neyi farklı yapar bu öğretmenler?
Ortam aynıdır ama ya daha sevecen anlatır dersi, ya duygularımıza hitap eder, ya da öğrenci ile empati kurar. Yani ne anlatıldığından çok nasıl anlatıldığı önemli!
Zaten iş hayatında da böyle değil mi? Asık bir surat yerine bir gülümseme işleri kolaylaştırmaz mı?
Eğer dinlediklerimize anlam katabiliyorsak çok daha hızlı öğrenebilir ve bilgileri uzun süre hatırlayabiliriz.

Öğretmenlerin ve ebeveynlerin, öğretme ortamını ve yöntemlerini  daha pozitif hale getirmeleri,
Gülümsemeleri başarının anahtarı aslen.

Pozitif ebeveynlikte arzu ettiğimiz davranış stilini yakaladığımızda, çocuklarımızın hem öğrenme hızına hem de ebeveyn-çocuk ilişkimize katkıda bulunuyoruz.

Bunlar çok uzun vadeli hedefler demeyin, zaman su gibi aktığında elimizde tatlı anılar ve onların gülücükleri kalacak.

Tüm öğrencilere pozitif bir öğrenim yılı diliyorum!