Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Ağustos '07

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Öğrenmenin yaşı ve zamanı yoktur.

Öğrenmenin yaşı ve zamanı yoktur.
 

Bir çoğumuz, gündelik aciliyetlerin bütün hayatımızı doldurmasına izin vererek, hayallerimize ulaşmayı erteler veya sürümcemede bırakırız. Bu kesinlikle pişmanlık dolu bir yaşamın göstergesidir. Hiçbirimiz ne zaman öleceğimizi bilmediğimiz için, yaşamı sonsuza dek yaşayacakmış gibi davranırız. Aslında yaşamımızda çoğu şey sadece bir kaç kez olur ya da tekrarı hiç olmayadabilir.Bir düşünün mesela, içinde bulunduğunuz şu günün bir tekrarı daha olacak mı? Hayır. Belki yarın, bugünün bir benzerini yaşayabiliriz ama hiçbir şekilde birebir aynısı olmayacaktır.

"Yaşamınıza sahip çıkın, çok geç olmadan" başlığı altındaki yazımda kanser hastalığına yakalanan babamın, geçirdiği ciddi ameliyattan sonra, hayat tarzına dair aldığı radikal kararlardan, 40 yılını verdiği avukatlık mesleğini geride bırakarak, kendi adına daha değerli ve ruhsal açıdan daha tatminkar bir hayat sürmek istediğinden söz etmiştim.

İnsanoğlu, yaşamını devam ettirdiği müddetçe, herhangi bir vesile ile olaylardan gelişmelerden ve yaşadıklarından yola çıkarak yeni şeyler öğrenip, kendisini geliştirebilmek için çeşitli fırsatlar yaratabilir.Bir şeyler öğrenmek, kişiyi hayata bağlar, motive eder, özgüvenini yükseltir ve güçlü kılar.

Size, babamın vaktiyle benimle paylaşmış olduğu 1960 senesinde geçen bir hikayeyi anlatmak istiyorum.Üç erkek arkadaş, İspanya'nın Barcelona şehrine seyahate giderler.İçlerinden hiçbiri ispanyolca bilmiyor fakat sadece bir arkadaşı fransızca konuşabiliyor.Bir akşam, İspanya'nın yaklaşık bir saat dışında yer alan küçük bir eğlence kasabasına gitmeye karar verirler.Adresi sorabilmek için çevrelerine bakınırken, kaldırıma oturmuş, yetmiş yaşlarında, elinde fransızca gramer kitabı olan bir İspanyol dikkatlerini çeker.Yaşlı İspanyol'un yanına giderek, fransızca dilinde, gitmek istedikleri şehre nasıl gidebileceklerinin sorusunu sorarlar.Yaşlı İspanyol büyük bir sevinçle onları gidecekleri yere bizzat kendisinin götürebileceğinden söz eder.Babam ve arkadaşları kendilerine gösterilen bu yardımseverlikten dolayı sonsuz mutluluk duyar.İspanyol, yol boyunca babamın fransızca konuşan arkadaşıyla sohbet eder.Kendisinin seneler önce emekli olduğunu, ispanyolca dışında bir dil öğrenmek istediğini, kendi kendisine fransızca öğrenmeye çalıştığı bir sırada babamların fransızca ona yol sormalarının kendisi adına çok iyi bir şans olduğunu düşünerek, fransızcasını geliştirmek için onlarla bu yolculuğa çıkmaya karar verdiğinden bahseder.

Gitmek istedikleri yere ulaşan babam ve arkadaşları, kendilerine yol gösteren Yaşlı İspanyol'a herhangi bir ücret ödemeleri gerekiyorsa büyük bir mennuniyetle ödemek istediklerini, yada kendisinide aralarına alarak o gece hep beraber eğlenmeyi teklif ederler.Fakat Yaşlı İspanyol, yaptığı yardımdan dolayı duyduğu mutluluğu belirterek, hiç bir ücret talep etmeden, babam ve arkadaşlarının yanından ayrılır.O gece boyunca kendi adına sahip olabileceği en büyük hediyenin onlarla fransızca konuşabilme şansına sahip olduğunu, beraberce geçirdikleri bir saatlik yolculuğun, fransızca dil pratiği yaparak, fransızcasını geliştirmek adına çok büyük fayda sağladığını dile getirir.

1960 yılında yaşanan şu kısa fakat çok fazla anlam ifade eden hikayeden yola çıkan babam, kendi kendine zamanını daha etkili bir biçimde kullanma sözü verdi.Kendi yabancı dilini, Yaşlı İspanyol adamın izinden yürüyerek, karşısına çıkabilecek her türlü fırsatı en güzel şekilde değerlendirip, geliştirme kararı aldı.
Zamanının gerçekten ne kadar değerli olduğu konusunda güçlü bir farkındalık geliştirdi.Babamın yeniden hayata dönmesine vesile olan gerçekleştirmiş olduğu başarılı ameliyattan dolayı Profesör Doktor Hamdi Güngel'e milliyet blog köşemden saygı, sevgi ve teşekkürlerimi sunuyorum.

Zamanınız sahip olduğunuz en değerli varlığınızdır. Sahip olduğunuz bu en değerli varlığı, sizin için gerçekten bir anlam ifade eden faaliyetlere yönlendirerek değerlendirin.

Babamı çok seviyorum ve onu her zaman, her konuda destekleyeceğime dair, kendisine buradan söz veriyorum.Çünkü O yaşamına sahip çıkmaya karar verdi, çok geç olmadan..!

 
Toplam blog
: 60
: 1987
Kayıt tarihi
: 14.06.07
 
 

22.06.1970, İstanbul doğumluyum. Finans sektöründe çalışıyorum. Sanata ve edebiyata büyük ilgi duyuy..