Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Kasım '10

 
Kategori
Öğretmenler Günü
 

Öğretenlerimiz.

Öğretenlerimiz.
 

izindeyiz ilkelerinin bekçisiyiz.


Babam ben doğmadan önce köy öğretmenliğine gönül vermiş Sinop'un ilçesi durağanın yandak köyünde eğitim vermiş daha sonra 1958 yılında Akçabük köyüne gelir ve köyde okul olmadığını görür ben henüz çocuktum 3-4 yaşlarında çocuktum bu köye geldiğimizde babam çocuklara birşeyler öğretebilmek pahasına var gücüyle çalışmaya koyulmuş köyün ileri gelenleride okul yapımına destek olarak okulun temelini atmışlar, daha sonra milli eğitim okulun tamamlanmasını bir müteahhide vererek iki derslik okul inşaatını bitirtmişti.

Kim bilirdi ki bu okuldan nice çocuklar yetişecek yeni nesillere bildiklerini öğretecek ve öyle oldu babamın görev yaptığı dönemden vatana hizmet edecek nice öğrenciler başarı ile okullarını bitirdi kimi öğretmen kimi avukat oldu, kimi başka mesleklere yöneldi kısacası öğretmenlik mesleği kutsal bir meslektir.

Hani derler ya cennet ananın babanın ayakları altındadır, öğretmenlerde küçücük nesillerin geleceğe taşınmasında en büyük katkıyı verdikleri için onlarda anne baba kadar değerlidirler, gün gelir öğretirler gün gelir bir baba şefkati ile yanağını okşarlarlar yıllar geçer aradan ama onlar asla unutulmazlar.

Hz Ali bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum demiş, peki biz kaç kırk yıl kölesi olmalıyız sevgili öğretmenlerimizin? Babam kendisinden sonra öğretmenlik mesleğini amcama bıraktı onu okuttu, o da kardeşime bıraktı öğretmenlik mesleğini babam benim öğretmen olmamı çok istedi ama bendeki keçi inadı sınavlara girdim olmadı ben istemedim çocuk aklı işte, ama bugün kendi çocuklarımın öğretmen olması için çaba sarfediyorum.

Bana çocuk iken büyüklerim sorardı okuyunca ne olacaksın diye bende zurnacı olacağım derdim gülerlerdi, benim çocukluk dönemimde köy düğünleri olurdu hele o zurnacıyı izledikçe çok dikkatimi çekmiş olmalı ki büyüyünce zurna çalmayı düşünmüşüm, yıllar gelip geçerken ortaokul yıllarında bir gün matematik dersindeyiz hocamız Rasim KÜREKÇİ şamatacı birde sınıf arkadaşımız vardı rasim hoca arkadaşı tahtaya kaldırıp sınıfta biraz şaka yapmak istedi sanırım bak oğlum bu problemi çözemezsen seni pencereden aşağı atarım arkadaş korkarak gülümsedi fakat dizlerinin bağı çözüldü sanırım titremeye başladı bacakları.

Hocanın verdiği problemi arkadaş çözemeyince Rasim hoca öfkeli bir şekilde çık ulan pencereye at kendini aşağı dedi arkadaş korkarak pencereye yaklaştı ve yavaşça aşağı baktı sonra hiç tereddüt etmeden kendini aşağı bıraktı ama rasim hocanın rengi değişti eyvah dedi pencereye koştu birde ne görsün bizimki kum yığının üzerine atlamış dersten kaçıyor hoca arkasından bağırıyor dön lan geri arkadaş dönermi kısacası okul bizler için bir aile öğretmenlerimiz ise bir baba havasında idi bugün aramızda olmayan babamda dahil tüm öğretmenlerimizi saygıyla anıyorum.

Yarın yeni nesillere ışık tutacak öğretmen kardeşlerimize büyük görevler düşmekte onları zor günler beklemektedir, çünkü Ulu önder Başöğretmen Atatürkün bizlere bıraktığı miras yok edilmkte onun ilkelerine karşı savaş açılmakta, adeta onun kurduğu Cumhuriyet rejimini devirmek için bazı karanlık zihniyetler çaba sarfetmektedirler, işte bu yüzdendir ki öğretmenlerimiz çok çalışmlıdır, ülke cahil karanlık zihniyete teslim edilmemesi için nesillerimiz eğitilmelidir bilinçlendirilmelidir.

Vefakar cefakar öğretmenlerimiz her ne kadar devletçe unutulsalarda onlar asla bıraktıkları hatıralarla unutulmayacaklardır.

 
Toplam blog
: 193
: 517
Kayıt tarihi
: 28.02.08
 
 

Sinop doğumluyum, ülkesini ve ulusunu seven bir vatansever, her ay devlete düzenli vergisini ödeyen ..