Öğretmen ve Eğitime Dair

Öğretmenlik mesleği; bir nevi toplum mimarlığıdır. Mimarın iyi yetiştirilmesi eserleri mükemmelleştirebileceği gibi, tersi de mümkün. Bu işin esasında değeri para ile ölçülmez. Kesinlikle sevgi, aşk işidir. Özellikle de hedef işidir. Hedefsiz iş olamayacağı gibi, hedeflerin kısa vadede ölçülmesinin en zor olduğu mesleklerden biri ve bence (ben de öğretmenim ya, belki de o yüzden) en önemlisidir.

Öğretmen sınıfa baktığında çok kısa bir zaman diliminde tüm sınıfın karakter tahlilini yapabilen, yüzüne baktığı öğrencinin halinden anlayandır. Aslında bir şifre çözücü, yanlış şifreleri kırıp tekrar programlayandır.

Çocuklar ilk doğrularını ailelerinden ve çevrelerinden öğrenirler. Günümüzde ise televizyon, bilgisayarlar, cep telefonları toplumun en çabuk etkilenebilen bireylerinin şifrelerini ellerine alır ve kendi doğrularına göre programlarlar. Onları ileride kendilerine hizmet edecek, kendileri gibi bireyler olarak veyahut da kendi istedikleri yönde hareket eden bireyler yapmak isterler. Çizgi film cipsiz, çikolatasız, kolasız olur mu? Olmaz. Babası sokağa sümküren, tüküren bir babanın eğitiminden daha mükemmel bir eğitim yoktur. Sokağa tüküren bir babanın çocuğu genellikle görerek öğrendiğinden tükürür, küfreden bir babanın çocuğu da doğal olarak küfreder. Yanlış da olsa çevreden görerek öğrenilen ve yanlış öğrenilen her türlü davranış konusunda öncelikle çocukların yanlış hareketlerinin neden yanlış olduğu konusunda ikna edecek, sonra da doğrusunu öğretecek olan öğretmenlerdir.Toplumsal kurallar, vatan millet sevgisi, adalet, empati, zararlı alışkanlıklardan korunma, bilimsel problem çözümleme, problemlere hayata dair gerçek çözümler üretme, mantık, fizik, kimya, matematik, ahlak, birlik ve beraberlik, doğa ve canlı sevgisi, kaynakların verimli kullanımı, verimlilik, asalet, demokrasi, dini bilgiler, sosyal bilgiler, dünya kültürleri, konuşma kuralları, yazma kuralları, yazışma kuralları gibi…

Yeter mi? Kesinlikle hayır? Mesleki ve teknik bilgiler. Tarihi bilgiler: Türk Milli Eğitiminin amaçları doğrultusunda bireyi üretken, akılcı, bilimsel teknikler kullanma konusunda eğitmeyi, topluma faydalı olmayı öğretirler.  Tüm bunları bir tüccar yapabilir mi? Ya da bu mesleğe gerçekte nasıl bedel biçilebilir? Eğitim üzerinde düşünülmesi gereken en önemli ilgi alanımız olmadığı ve nesillerimizi buna ben de dahil olmak üzere, gerekli özeni gösteremediğimiz takdirde dünya üzerinde gerçek yerimize ulaşabileceğimize inanamıyorum. Gelişigüzel ve yanlı, hatta zararlı unsurların araya virüs gibi sızması toplumu zehirlerken, geleceği de karartabilme imkânına sahiptir. Eğitim not işi değildir, akademik bilgi seviyesinin niteliği değildir, Şeytan’ın bilgisinin sınırsızlığının insanlığa ne yararı var ki?

Öğretmen gerçekte daha önce denenmiş ve faydalı olduğu kanıtlanmış bilgileri, en az bedel ve en kısa zamanda öğretebilecek kişidir. Tecrübelerinin gerçek olması yeterli olmaz, onu doğru bir dille doğru zamanda da kişilere nakletmesi gerekir. Nakil sürecini, şeklini ayarlayan, planlayan öğretmenin ne derece usta bir kişi olduğu oldukça önem taşır ve birçok günlük ölçme araçları, belgeler bu süreci ölçmekten kesinlikle acizdir…

Daha çok şey yazabilirim lakin yerine ulaşacağından emin olamıyorum.