Öğretmenim: Mustafa Bey

MEMLEKET İSTERİM
Memleket isterim
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;
Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.

Memleket isterim
Ne başta dert ne gönülde hasret olsun;
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.

Memleket isterim
Ne zengin fakir ne sen ben farkı olsun;
Kış günü herkesin evi barkı olsun.

Memleket isterim
Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;
Olursa bir şikayet ölümden olsun.

Cahit Sıtkı Tarancı

Lise birinci sınıftayız. Sivas Lisesi çok kalabalık olduğu için lise birinci sınıfda okuyanları yeni yapılmış Sivas Ticaret Lisesi'nin üst katına yerleştirdiler. Sivas Liseli olmuştuk ama, Sivas Lisesi'nin tarihi binasında değildik. Biraz buruk, ikinci sınıfı dört gözle bekledik.

Edebiyat dersimize "Mustafa Bey" isminde bir müdür yardımcısı geliyordu. Ben Mustafa Bey'i Mustafa Kemal'e benzetirdim. Orta boylu. Beyaz tenli. Sarışın. Mavi gözlü.

Mustafa Bey bize bayağı ciddi araştırma konuları veriyor, çalışma sonuçlarımızı bütün sınıfa anlatmamızı istiyordu. Benim birinci araştırma konum CAHIT SITKI TARANCI (1910-1956) idi. Lise birinci sınıfta otuzbeş yaşında ki birinin duygularını onbeşlerinde olan arkadaslarima tanıttık:

Yaş otuzbeş
Yolun yarısı eder
Dante gibi ortasındayız ömrün
....
Delikanlılık çağımızda ki cevher
Gözünün yaşına bakmadan gider
Yalvarmak yakarmak nafile bugün
....
Mustafa Bey in ilk sorusu, "Ne demek Dante gibi yolun ortasında olmak?" oldu. Hazırlıklıydım.
Dante'yi sınıf arkadaşlarıma anlattım.

***

Hani bir sevgilin vardı
Yedi sekiz yıl önce
Dün yolda rastladım
Sevindi beni görünce
Sokakta ayak üstü konuştuk ordan burdan
Evlenmiş çocukları olmuş
Biri kız biri oğlan
Seni sordu
Hiç değişmedi dedim
Anlıyordu

Bu şiir de o dönemden hafızamıza yerleşmiş. Nedendir bilemiyorum...

***

Mustafa Bey, Cahit Sitki Tarancı ile ilgili çalışmamı beğendi. Hatta, tatli tatlı dalgasını da geçti:

"Bu işi tam adamına vermişim. Kulaklara bak-sınıfa beni gösterip- aynen Cahit Sıtkı gibi!"

Adımız Mustafa Kemal olduğundan olsa gerek, bu çalışmadan sonra Mustafa Kemal'i araştırıp, sınıfa anlatmamı istedi. Sınıfa anlatırken bir yerde; "Atatürk bizi asri milletler seviyesine kavuşturdu." dedim. Mustafa Bey takdimim sonrasında kızdı. Bu çalışmayı sen yapmamışsın, nereden kopya ettin, diye sordu. Kopya etmediğimi söyleyince, peki "Asri ne demek?" diye sordu. Yaptığım çalışmanın bu kadar beğenilmesi hoşuma gitmişti. Kopya çektin bile deseler, doğruyu ben biliyordum. İşin o tatlı sihrini bozmadım. "Asri"nın, "ASRI MILLETLER SEVIYESINE GELME"nin ne olduğunu açıklamadım.

Aldığım notu hatırlamıyorum.

Fakat; Lise iki ve üçüncü sınıfta edebiyat ve kompozisyon derslerine gelen MUSTAFA SEMİN bey ile hiçbir sorunumuz olmadan liseyi bitirdim.

Hem Cahit Sıtkı Tarancı'yı, hem de Mustafa Kemal Atatürk'ü araştırıp, onlarla daha 15 yaşlarında bir arada olmamı sağlayan Mustafa Bey'e bir türlü teşekkür etme fırsatı bulamadım...

Sağolun hocam! Ellerinden öperim.
Emirlerinizi beklerim.

Öğrenciniz
Mustafa Kemal Öztürk
Sivas Lisesi 1971 Yılı Fen Kolu Mezunlarından