Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Kasım '13

 
Kategori
Güncel
 

Öğretmenim canım benim, canım benim. Seni ben pek çok döverim

Öğretmenim canım benim, canım benim. Seni ben pek çok döverim
 

Öğretmenler Günü Öncesi Polis, Öğretmenlere Biber Gazı ve Tazyikli Su İkram Etti


“Öğretmenim Canım Benim, Canım Benim,

Seni ben pek çok, pek çok severim,

Sen bir ana, sen bir baba,

Her şey oldun artık bana

Okut, öğret ve nihayet,

Yurda yarar bir insan et.”

Bu şarkıyı hepiniz hatırlıyorsunuz değil mi? İlkokulda hepimiz söylerdik. Bu günlerde ne zaman bu çocuk şarkısı aklıma gelse, 12 Eylül 1980 sonrasında oynanan, Metin Akpınar ve Zeki Alasya’nın “Yasaklar” adlı Trajik komedisi geliyor aklıma. Hatırlayacaksınız o oyunda da ilkokul öğrenci korosu bir şarkı söylüyordu.  

Koro:

“Minik, minik, minik kelebek, minik kelebek

Uç özgürce durmak ne demek, durmak ne demek...

Altta gezinme, yüksekte dolaş, yüksekte dolaş...

Çalış çabala en başa ulaş, en başa ulaş, sen ulaş...”

Diyerek şarkıyı okuduğunda; koro şarkıyı güzel okudu diye gururlanan öğretmenleri ve öğrencileri bir gözünüzde canlandırın, diğer taraftan da bir kenarda koro şarkısını politikacılar gelmeden önce denetleyecek olan ve her mısrada “Bombacı bir teröristi suçüstü yakalamış” edasıyla gözleri fal taşı gibi açılan müfettişleri canlandırın. Sonra ne oluyor? Sonrası malum, Müfettişler şarkı sözünün her tarafını sakıncalı bulduklarından değiştirilmesi için öğretmenlere baskı yapıyorlar ve ardından şarkının sözleri el yordamıyla düzeltilerek;

 “Minik, minik, minik kelebek, minik kelebek 
Dur sakince uçmak ne demek, uçmak ne demek
Fazla gezinme git bir dalda dur, git bir dalda dur
Kanat çırpmadan yerinde otur, yerinde otur

Özgürce uçmak tehlikelidir. Uçan ya hain, ya da delidir...”

Şeklini alıyor ve politikacıların kulaklarına (beyinlerine) uygun hale getiriliyor.  

Maalesef 12 Eylülden bu güne politikacıların öğretmene yaklaşımlarında çok önemli bir değişiklik olmadı. Her fırsatta “Eli öpülecek öğretmenler”, “Kutsal mesleğin mensupları” “Yarınlarımızı borçlu olduğumuz yüce insanlar” söylemleriyle konuşmalarına başlayan politikacılar, yaptıkları uygulamalarla bunun tam tersini düşündüklerini ve nihayetinde öğretmenlerin saygınlıklarını, öğrencilerin ve hatta toplumun gözünden düşürmeyi hedeflediklerini göstermektedirler.

Lafı fazla uzatmaya gerek yok. Acaba diyorum; İlkokul çocuklarının şarkılarından ve andımızdan rahatsız olan zihniyet, Dün 23 Kasım 2013 günü Ankara Kızılay’da şu çocuk şarkının sözlerini mi kaleme alıyordu?

“Öğretmenim Canım Benim, Canım Benim,

Seni ben çok, pek çok döverim,

Sen bir çevreci, sen bir bilimci,

Her şeyinle bela oldun artık bana

Okutma, öğretme ve nihayetinde,

Onları makarnaya muhtaç bir insan et.”

Her şeye rağmen onurunu koruyan ve özveriyle mesleğini devam ettirmeye çalışan öğretmenlerimin gününü kutlar sevgi ve saygılarımı sunarım.

İsmet KEBAPÇI

 
Toplam blog
: 41
: 2690
Kayıt tarihi
: 29.04.12
 
 

Gazi Üniversitesi, Teknik Eğitim Fakültesi'nden 1984 yılında mezun oldum.  Ardından Ankara Üniver..