Öğretmenler Günü-2011

24.Kasım ,Atatürk'ün Millet Mektepleri'nde başöğretmenliği üstlendiği günün yıldönümü. 12 Eylül yöneticileri, bu günü öğretmenler günü olarak ilan ettiler.

Oysa ilk öğretmen okulu olan Darülfünun'nun 16 Mart 1848'de açılışının yıldönümü olan 16 Mart zaten meslek örgütleri ve öğretmen yetiştiren okullar tarafından "Öğretmenler Günü" olarak kutlanıyordu.

Diğer yandan ILO ve UNESCO'nun "Öğretmenlerin Statü Önerisi"ni kabul ettiği 5.Ekim.1966' tarihinin yıldönümleri de Dünya Öğretmenler Günü olarak kutlanmaktadır.

Demek ki , mevzuatımızda üç ayrı tarihte olmak üzere , üç ayrı “Öğretmenler Günü” kutlanmaktadır. Burada bir çelişki vardır. Bu mesele MEB ve ilgili Sendikalar tarafından görüşülüp bir karara bağlanmalıdır.

Bugün 24 Kasım 2011. Acaba Atatürk'ün Eğitim Görüşleri neydi ve bu konularda neler yapıldı?
Mustafa Kemal’in muhtelif kaynaklar’dan derlenmiş, eğitime ilişkin görüşlerini, şöyle kısaca gözden geçirip; yeniden sorgulayalım :

1. Atatürk : "Bizim izleyeceğimiz eğitimin temeli önce cahilliği ortadan kaldırmaktır.." demişti..
-Sormak gerekir:Resmi rakamlar %98 olsa bile, "Cahillik tam olarak ortadan kalkmış mıdır?". Buna inanıyor musunuz? O takdirde , okullaşma yılı ortalamasının 6.4 yıl olması neyi ifade ediyor. 
2.Atatürk: "Gerekli olan ilk bilgileri uygulamalı  bir biçimde vermek , gerekir..." diyor.
-Orta öğretimde öğrencilerimizin %70'i nin Genel liselerde, %30’nun Mesleki Teknik liselerde okuduğu bir eğitim sisteminde, eğitimin uygulamalı olduğuna inanıyor musunuz?
3. Atatürk : "Eğitim insan için fazla bir süs olmaktan çok, maddi hayatta başarılı olmayı sağlayan bir araç haline gelmelidir.." diyordu.
-Üniversite giriş sınavına giren öğrencilerin çoğunun açıkta kaldığı bir dizge içinde; bu öğrenciler bütün eğitim hayatları boyunca aldıkları bilgileri nereye  koyacaklarını, ne yapacaklarını bilmiyorlarsa , bu eğitim dizgesine siz başarılı bir model gözüyle bakabilir misiniz?
4.Atatürk: Eğitimde başarıya ulaşmak için öyle bir program izlemek zorundayız ki, bu program, ulusumuzun bugünkü durumuna, toplumsal ve yaşamsal ihtiyaçlarına uygun, çevre koşulları ve çağın gereklerine tamamen uygun olsun.." diyor.
- Peki. Eğitimimiz bireyin ihtiyaçlarına ne derece uygundur? Toplumumuzun ihtiyaçlarına ne derece uygundur? Çevre koşullarına ne derece uygundur? Eğer uygunsa, bu kadar gıda mühendisi, makine mühendisi, orman mühendisi, tarımcı niçin öğretmen olmak için MEB'nın kapısında bekliyorlar. Niçin yüzbinlerce öğretmen adayı  sokaklarda yürüyor..?
5.Atatürk : " Ulusal karakterimize uygun bir eğitime ihtiyacımız var.." diyor.
-Eğer eğitimimiz ulusal yapımıza uygunsa, niçin gençlerimiz Levi's dan giyinmek için sıraya giriyor? Niçin Fast-food dükkanları çığ gibi çoğalıyor; niçin televizyonların, radyoların dili giderek anlaşılmaz oluyor? Peki, güzel Türkçe’miz  nerede? Milli karakterimiz böyle mi savunulacak, oluşacak?
6.Atatürk diyor ki:" Dünyada her şey için, uygarlık için ve hayat için, başarı için en gerçek yol gösterici bilimdir, fendir.."
-Eğer eğitimimiz, bilimin öncülüğünü kabul ediyorsa; o zaman, Nobel ödülü kazanmış bilim adamlarımız nerede? Dünya ölçüsünde kaç buluşun sahibiyiz?  Dünya ölçüsünde kaç bilim adamımız var? Niçin bir tek yerli otomobilimiz yok .. Niçin hala  lokomotifi, ve uçağı dışardan alıyoruz?
7.Atatürk diyor ki: Bilim ve fennin dışında yol gösterici aramak, gaflettir, cehalettir, delalettir.."
- Eğer eğitimimiz iyiyse, o zaman  Cumhuriyetin 77.ci yılında dergahlarda, şeyh evlerinde cahil bir takım insanların ellerini, ayaklarını öpen cahil kitleler nereden çıktı.
8.Atatürk diyor ki: " Türkiye Cumhuriyetinin yeni kuşağa vereceği eğitim, ulusal eğitimdir.."
- Peki öyleyse, Tevhid-i tedrisat kanunu neden aşıldı. Eğitimimiz "Milli Eğitim"se, o zaman 653 tane İmam-Hatip okulunu kim kurdu? Yatılı öğrenci kabul eden yüzlerce kuran kursu nereden çıktı. Gençliği bölen bu  türban meselesi nereden çıktı?
9.Atatürk diyor ki: "..kadınlarımızın da aynı öğrenim derecelerini geçerek yetişmelerine önem vereceğiz."
- Eğitimimizin fırsat eşitliği yönünden, kadınlarımıza, kızlarımıza aynı eşitliği tanıdığı söylenebilir mi? O zaman  kadınlarda okuma-yazma oranı niçin bu kadar düşük. Bunu kim açıklayacak?
10. Atatürk: " Yeni devletimizin bütün esasları, bütün programları iktisat programından çıkmalıdır..." diyor.
-Eğer eğitimde, toplum hayatında,  iktisat öncülük taşıyorsa, bu devletin bu bankaların, bu insanların hali ne? Öğretmenlerin Kızılay'da ne işi var? Bu kredi borçlarını öğretmenlerimiz ne zaman ödeyecek?

Bütün bu vurgulanan noktalar, Cumhuriyetin başında kurgulanan eğitim biçimiyle bugünkü uygulamalar arasında ne derece farklar olduğunu göstermektedir.

Arkadaşlar işimiz çoktur. İlk adım sorunların saptanmasıysa, ikinci adım bu sorunlara uygun denenceler, çareler üretmektir. Uygun çareler de çağdaş, gelişmiş, uygar kafalardan çıkacaktır. O insanları sizler ve bizler yetiştireceğiz. Hepbirlikte çalışalım. Atatürk ilkelerinden vazgeçmeyelim.
“Vatan gayur insanların omuzları üzerinde yükselecektir.” Bunu biliniz.

Öğretmenler Gününüz kutlu olsun..!