Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Kasım '06

 
Kategori
Öğretmenler Günü
 

Öğretmenler günü

Öğretmenler günü
 

Sevgili öğretmenim. Öğretmenler gününü kutlarım. Tüm öğretmen dostlarımın öğretmenler gününü kutluyorum. Başta, başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün, Cumhuriyetin ilk öğretmenlerinin, Hasan Ali Yücellerin, Tonguçların, yurdumun; köyünde, kasabasında, kentinde bilim ışığını yayan tüm öğretmen dostlarımın öğretmenler günü kutlu olsun.

Sevgili öğretmenlerim, bu güzel günümüzde yüzünüzdeki gülücüklerin artması için neler yapmazdım ki? Elimde olsa sınıfınızı en fazla yirmi kişilik yapardım. Sınıfında; bilgisayarın, internetin, özel masan ve özel bölümlü odan olmasını sağlardım. Sen odanı rahat ve keyfince kullanırken; kitaplarını, özel eşyalarını uzanıp dolaplarından alırken, öğrencilerin kendilerine ait dolaplardan dersleri için veya kendileri için gereken malzemeleri alır, kullanırlardı. Sınıfındaki teknik donanımın, öğrencilerinle özgürce kullanacağın, çağın son buluşlarından olmasını isterdim. Çağın en gelişmiş öğretim yöntemlerini özgürce kullanarak; işinde başarılı, gününde mutlu olmanı ne çok isterdim. Seni ziyarete geldiğimde, öğrencilerin ellerindeki çalışmaları yaparken, odanda sıcak kahvemizi yudumlamayı, eğitim ve öğretimde dünyadaki son gelişmeleri söyleşmeyi, bilmem ne zaman gerçekleştirebileceğiz.

Bir evin olmasını çok isterdim. Çocuklarınla birlikte mutlu yaşayabileceğin bir ev. Özel odanda; akşamları çekilip, kitaplarını okuyabileceğin, yarınki derslerini hazırlayabileceğin, yazılılarını okuyabileceğin özel bir oda. Ay başı gelince kira ödeme güçlüğünü yaşamanı, başkasının evinde kiracı olmanı hiç ama hiç istemezdim. Ayağını uzatarak oturabileceğin, doğa ile haşır neşir olabileceğin bir bahçen, yarın taşınma telaşını yaşamayacağın bir yaşamın olmasını isterdim.

Sabah kalkmalı, garajdaki arabana zevkle binmeli, okuluna varmalısın. Sınıfındaki odana, günlük gazetelerin, mesleki yayınların getirilip masanda olmasını sağlardım. Her dersten önce, sabah kahveni içerken günlük gazetelerine bakmalı, mesleğinde olan bitenleri izleyebilesin her an diye.

Hafta sonları, ailenle birlikte bir tiyatroya, bir sinemaya, bir operaya gitmek, dışarıda bir yemek yemek önce senin hakkın derim. Hem sanatı kültürü izlemen için hem de haftanın yorgunluğunu üzerinden atman için gerekli. Okul doktoru ve özel aile doktorunun, senin ve ailenin, sağlıklı olması için her an yanında olmasını isterdim. Yaptığın güzellikler ve gösterdiğin özveriler için yöneticiler her an takdir etmeli, ödüllendirmeli seni.

Yaz tatillerinde özgürce gidebileceğin yurt gezilerinde ülkeni, hatta dünyayı daha iyi tanıyasın diye özel tatil ücreti almanı sağlardım. Tam bir ay ailenle birlikte istediğin yerlerde kalmanı, dinlenmeni, okumanı, gezmeni, araştırmalar yapmanı isterdim. Yaşar Kemal’in altmışlı yıllarda yazılmış bir yazısında okumuştum. Kapadokya yolunda bir otobüs yolculuğunda önde oturan ailenin öğretmen olduğunu söyler arkadaşına. Arkadaşı şaşırır. Yaşar Kemal: “Belli ki okulların tatile girmesi ile görevini başarıyla yapmış bir öğretmenin mutluluğu var yüzlerinde. Bu mutluluk, başka mesleklerde pek rastlanmaz, onlar mutlaka öğretmendir.” der. Bu tür mutlulukların günümüzde de tüm öğretmenlerimizin yüzlerinde olmasını isterdim.

Gelişmiş ülkeler öğretmenlerinin üçte bir ücretine çalıştığını bildiğim halde elimden bir şey gelmiyor. Bugünkü aldığının üç katını aylık olarak öderdim yetkim olsa idi. Üstelik yaptığın işi de yarıya indirerek. Çocuklarını rahat okutmanı, rahat yaşamanı, özgür ve huzurlu olmanı isterdim hep. Yaşamındaki huzur ve güven duygusu sınıfında yüzünden okunmalı ve öğrencilerine de yansımalı. Öğretmenler gününde dostlarınla birlikte bir eğlence mekanında eğlenerek, yaşamdan farklı tatları özümsemeni isterdim.

Biliyorum sen yakışanı bilirsin ama her gün olmasa bile her ay değiştirebileceğin elbiselerin, farklı aksesuvarlarının olmasını isterdim. Bunları düzenli ve zamanında alabilecek yeterlilikte ücret almanı isterdim. Aldığın ücretin yarısını yatırımlara yönlendirmeni isterdim, yarın emekli olup da yaşlandığında, zor durumlara düşmemen için. Çocuklarını en iyi koşullarda okutmanı, onların isteklerini gerektiği kadar karşılayabilmeni isterdim.

Sevgili öğretmenim, aslında bunları sadece senin için değil, ülkemin çocukları için isterdim. Yarınlarımızın sahiplerinin en iyi biçimde yetiştirilmesi için isterdim. Bu ülkeyi yönetenleri, iş adamlarımızı, bürokratları öğretmenler yetiştirmiyor mu? Gelecekte görev alacak insanımızın; sorunları çözecek, yapıcı ve yaratıcı kişiliklerini geliştirecek, kendine güvenli bir toplumu yaratacak, onları sevgi ve barışla yetiştirecek öğretmenler değil mi? Bir anlasak bunun böyle olduğunu, bir anlasak, öğretmene yapılan yatırımın ülkeye yapıldığını, yarınlarımıza yapıldığını bir anlasak....

Bugünkü olanaklarımla bu güzel günde bunları yapamayacağımı biliyorum. Çam sakızı öğretmen armağanı olarak kabul ederseniz; ellerimle yetiştirdiğim bahçemdeki güllerle, renk renk çiçeklerle öğretmenler gününüzü kutlamak istiyorum. Üzerindeki kutlama yazım da bir şiir olsun. Siz, biz öğretmenleri anlatan.

ÖĞRETMENİM

Okul okul ev ev anladım
Çağın gülü öğretmen
Türkiye’mi Türkçe’mi onlardan öğrenirim
Direncimi de
Umutlarımdır, gerçek, haklı ve büyük
Yarınlara egemen

İlk ışıktır onlar bana
İlk bilinç, ilk gösterge
Yücelip anıtlaşırlar da hep
Bilim ile sevgiden
Öğretmenle bir olmak
Gelişmektir her yerde
Anlayamaz ki yoksa kendini
Kişi, toplum, önceden (1)

Hasan Barışcan

hbariscan@milliyet.com.tr


1- İsmet Kemal Karadayı- Cumhuriyet Dönemi Ç.Şiirleri Seçkisi-Kültür Bak. Yay. Ankara

 
Toplam blog
: 52
: 4210
Kayıt tarihi
: 17.06.06
 
 

1952 yılında Sivas- Asarcık Köyünde doğdum. Yurdun çeşitli yerlerinde öğretmenlik yaptım. Kabataş Er..