Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Şubat '12

 
Kategori
Eğitim
 

Öğretmenler yetersiz! Maalesef

Ülkemizin en önemli sorunun eğitim sorunu olduğunu defalarca dile getirdik.

Getirmeye de devam edeceğiz.

Zira bir çiviyi çakmak için çekici bir kere vurmak yetmiyor.

Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinin her yıl giderek artması ve eğitimde teknolojinin geliştirilmesi, tablet PC’ler, akıllı tahtalar, FATİH projesi kapsamında yapılacak olan yenilikler eğitim sorununu çözmeye yetmeyecek gibi görünüyor.
 
Zaten çocuklarımız iletişim çağına büyüklerden önce girdi. Ve hemen hemen her çocuk bilgisayar kullanmasını biliyor.
 
Sorun var çok ciddi sorunlar var. Bu sorunların en başında ise; bakanlığımızın-maalesef-o kadar para harcıyoruz, her şeyi baştan aşağı yeniliyoruz, teknolojiyi son haddine kadar kullandırtmayı amaçlıyoruz, her okulda bedava internet var, ders kitapları ücretsiz dağıtılıyor, öğretmenlerimizin maaşlarında son 10 yılda gözle görülür iyileştirmeler yapıldı, daha ne yapalım? Mantığı var.
 
Tamam, hakkını yemeyelim, bunlar gerçekten çok doğru ve desteklenmesi gereken işler. Haklıya hakkını teslim etmek insanlık görevidir.
 
Lakin, ama, fakat… Yetmiyor! Bu denilenleri yapmak yetmiyor. Yetmediğini gördük.
 
Hem de işin mutfağında gördük.
 
Bakanlık yaptığı yenilikleri kurumsallaştıramadı. Kimsenin de yenilikler falan pek umurunda değil. Herkes “anam-babam” yöntemle ders işliyor.
 
Sınıflarımızı süsleyen teknolojik araçlar görselliği artırıyor fakat çocukların “yaparak, yaşayarak öğrenme” ki, öğrenmede en etkili yöntem olduğuna inandığımız bu yöntemi saf dışı bırakıyor. 
 
‘Görmekle öğrenilseydi kediler kasap olurdu’ gibi bir mantığı dillendirecek değilim.
Görmek de tabii ki önemli ama tek başına yetmiyor.
 
Hiçbir sorun çözümsüz değilse, bu sorunun da bir çözümü mutlaka vardır.
 
Kocaman adamlar kafa yoruyorlar, bakanlık hummalı bir şekilde çalışıyor, görüyoruz, biliyoruz. 
 
Bir netice alınıyor mu? Maalesef hayır!
 
Eğitimin sorunları öğretmensiz çözülemez, öğretmeni dışlayarak çözülemez bunun bakanlık yetkilileri bilincinde olmalı. Ve bu yolda ciddi çabalar sarf etmeli.
 
Hayır, öğretmen maaşlarından söz etmeyeceğim, öğretmenlerimiz başımızın tacıdır gibi hiçbir işe yaramayan beylik cümlelerden de söz etmeyeceğim.
 
Her şeyden önce ve en önemlisi eğitimin özelleştirilmesini bir kez daha satır aralarında dillendireceğim. Özelleşmeyen eğitim hantal kalmaya devam edecektir. Buna kısa vadede geçilmesi çok zor farkındayım ama uzun vadede bu yolda ısrar etmek zorundayız.
 
İkincisi ve şu anda gerçekleştirileceğine inandığım çözüm: Öğretmenlerimizi ve okul yöneticilerini ciddi bir hizmet içi eğitime tabii tutmak.
 
Kimse bana, sen ne diyorsun? Ne yani, öğretmenler yetersiz mi? Gibi sorular sormasın. Evet! Maalesef yetersiz öğretmenlerimiz ve okul yöneticileri. (Münferit örneklerle, hayır hiç de bile, ben çok da iyi yapıyorum, gibi örneklerle yazı eleştirilebilir, sen öğretmen görmemişsin gibi laflar edilebilir, edilsin, resmin tamamını görmek lazım)
 
Klasik öğretim yönteminden öğretmenleri uzaklaştıracak, yeniliğe açık ve kendisini geliştirecek yöntemleri benimseyecek, sınıfta etken değil, yol gösterici olacak ve sürekli okumaya, öğrencilerini okutmaya sevk edici bir öğretmen… Ve en önemlisi, “Çocukların ruhuna dokunabilecek bir öğretmen!”
 
Çok zor değil bunları yapmak.
 
Eğitime ayrılan bütçeyi biraz daha artırıp, hiçbir işe yaramayan projelere harcanan
milyonlarca parayı, öğretmenleri geliştirmek için kullansak, ve doktor kongrelerine benzer, otellerde hizmet içi seminerler düzenlesek, öğretmenlerimize o yerlerde, dalında uzman kişilerce eğitim versek, hiçbir masraftan kaçınmadan…
 
Sıkıcı, bunaltıcı, hiçbir işe yaramayan müfettiş toplantılarından, kurum içi
öğretmenler toplantılarından, ben şunu, ‘bunu yaptım siz de yapın’ tadındaki zümre toplantılarından öğretmenleri kurtarmak gerekir.
 
Çok şey mi istiyorum?
 
Ben istemiyorum, ben memleketin çocukları sağlıklı yetişsin istiyorum.
 
Devletin en önemli bütçesi de eğitime ayrıldı madem. 
 
Gelin somut işlerle düzeltelim bu işi.
 
mustafasus@hotmail.com
 
Toplam blog
: 394
: 178
Kayıt tarihi
: 17.09.09
 
 

Bir kurumda yönetici olarak çalışmaktayım, 1974 Kayseri doğumluyum. Son demine varmadan hayatın h..