Öğretmenlere çağırı!

Ben yine TENİS konusunu irdeleyeceğim: " Tenis sporunu ülkemizde yaygınlaştırıp en popüler spor dalı haline getirelim. 2010 Tenis Yılı Olsun diye sesleniyorum.

Biliyorum ülke olarak yüzlerce önemli sorunumuz var ama en azından bir tanesinin ucundan yakalayalim, bakalım ne yapabileceğiz. " Yüzde bir" bile başarılı olsak, çok önemli bir adım atmış oluruz.

Yazımın başlığı" Öğretmenlere Çağrı " , ama esas kastetmek istediğim blog yazarlarına çağrıdır.Yani MİLLİYET BLOG YAZARLARINA BÜYÜK ÇAĞRI . Bu denli kaliteli ve aydın bir grubun etkisini görmek ve 2010 yılına damgasını vurmasıdır amacım. Bu denli değerli insanların Türkiyemiz'de var olduğunu ispatlamak ve göstermek gerektiğine inanıyorum. Zira gelecekten ümidini kesmiş bir topluma sahibiz. Canlanmamız lazım.Bu da ancak sporla olur.

Esas konumuza gelince, Tenis sporunun ilk önce İlköğretim kurumlarından başlatılmasından yanayım.

Bu nasıl olacak? Her okulun, Okul Aile Birlikleri'ne büyük görev düşüyor. Velilerden okul için "raket bağışında" bulunulması istenecek. Ayrıca her okulda raket alma kampanyası yapılacak. Her okuldan birkaç öğretmen Tenis Sporunun kurallarını araştırıp öğrencilere aktaracak. Yani Tenis Sporunu primitif seviyede öğretecekler. Tabii ki bu konuda okul müdürlüklerinin de destek vermesi gerekecek. Hatta il Eğitim Müdürlükleri de bu konunun üstüne eğilecekler veya en azından engel çıkartmayacaklar.(okullar arası yapılan münazara yarışmaları için her okul da bir kaç öğretmenin gece gündüz , normal mesaileri dışında, nasıl çalıştıklarına ve mücadele verdiklerine şahit oldum, onun için öğretmenlerimize güveniyorum )

Tabii ki ikinci husus tenis kortu veya tenis oynanacak saha bulmak .B u çok önemli. Bunun için, ilk önce, her okulun penceresiz duvarlarından yararlanılabilinir. Squash denen tenis oyunu ile işe başlanabilinir. Bir kere çocuklara ve gençlere raket tutup, topa vurmayı öğretirsek gerisi kendiliğinden gelecektir. Brezilya'da futbol, plajlarda kumların üzerinde başlamış ve Brezilya defalarca Dünya Şampiyonu olmuştur.

İlk aşama, eğitim kurumlarından start alacaktır , ancak bu tam yeterli olamayacağından Resmi Kurumlar ikinci aşamada, devreye sokulacaktır. Özellikle tüm il ve ilçe Belediyelerinin harekete getirilmesi lazım. Bu nasıl olacaktır? Bunu da öğretmenlerimiz Belediyeleri ziyaretle gerçekleştirebilir.

Bundan sonraki aşama da " Ulusal Medyayı " devreye sokmaktır. Bu nasıl olabilir? İşte Milliyet Blog yazarları devreye girecek ve fiilen köşe yazarlığı yapanlar köşelerinde bu konuyu ısrarla işleyerek , köşe yazarı olmayanların da Gazetelere gönderecekleri yazılarla Medyamız devreye sokulacaktır. Bunda ne kadar başarılı olunulabilinir? Cevap vermek zor, ancak denendiğinde kaybımız ne olur?

Tabii inanıyorum ki bu yazıyı okuyanlar kahkaha atıp , işimiz gücümüz yok, boş boş işlerle uğraşacağız diyebilirler. Benden bir teklif ve temenni. Bu konuda ilave teklif veya başka bir strateji önereceklere şimdiden teşekkür ederim. Bu yazıdan nihai amacım, Wimbledon Tenis turnuvasında final oynayan bir tenisçimizi görmektir. Tüm sorunlarımızın çözümlenmesi dileğiyle, saygılarımı sunarım.