Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Eylül '15

 
Kategori
Eğitim
 

Öğretmenlerimiz neden çok önemli?

Öğretmenlerimiz neden çok önemli?
 

Öğretmenlerimiz neden ilkeli olmak zorunda..


Geçenlerde bir çekmecede varlığını çoktan unuttuğum eski bir anı defterine rastladım.
Şimdileri bilemem ama bizim öğrencilik yıllarımızda pek bir modaydı anı defterleri hatta günlük tutma alışkanlıkları.


Bana ait bu defter dokunduğum anda bile beni çok uzak zamanlara taşıdı.
Sayfalara tek tek bakarken rastladığım bir şeyi paylaşmak istiyorum bugün sizlerle..
Ortaokulda 1-2 ve 3. sınıfta Türkçe dersime giren Sayın Ali Ateş öğretmenimin benim hatıra defterime yazmak nezaketinde bulunduğu o birkaç satır gerçek bir öğretmenin ne kadar değerli olduğunun bir kanıtı gibi.


Öğrencisinin geleceğini görebilecek vizyona sahipti kendisi.
Öncelikle kısaca öğretmenimden bahsetmem gerekirse, ortaokul süresince Türkçe dersime giren öğretmenim aşağı yukarı babam yaşlarında her zaman temiz ve titiz giyinen, işini son derece disiplinli ve severek yapan bir insandı. Benimle aynı dönemde, aynı okulda başka şubede okuyan bir de kızı vardı.


Öğretmenimiz Türkçeyi bize gerçekten çok ama çok sistematik bir şekilde ve hiç yorulmadan çok sayıda tekrarla öğretti.
Yazdığım kompozisyonları çok beğenir ve bazen başka sınıflarda okumak suretiyle de beni onore ederdi.


Aynı zamanda müdür yardımcılığı görevini de yürüten öğretmenim, babam okula diplomamı almaya gittiği zaman onu, Tarsus’ da o yıllarda Kimya Lisesi olarak bilinen Endüstri Meslek Lisesinin Kimya bölümüne girebilmek için yapılan sınava girmem konusunda ikna etmişti.
İtiraf edeyim ki bu düşünce o tarihte hiç hoşuma gitmemişti çünkü sözel bir alan okumak istiyordum.


Sonuç da o sınava girdim kazandım ve yolum hep kimya düzleminde gitti, nefes aldığım sürece de öyle devam edecek.
Sonuç olarak öğretmenim benim doğrudan doğruya kader çizgimi çizmiş gibi görünüyor ana hatları ile.


Bir noktaya daha değinmek istiyorum ki, akademik kariyerde çok önemli bir aşama olan yabancı dil sınavlarının hiç birinde takılmadım. Bunun nedeni bana göre Türkçeyi gramer anlamında çok iyi bilmemle yani öğretmenimle ilgiliydi. Akademik yayın, tebliği vs yazmak da beni zorlamadı hatta şiir, deneme, öykü gibi bilimsel olmayan alanlarda da kendimi ifade etmekte zorlanmadım.

Bu yine benim aldığım çok iyi temel Türkçe eğitimimle ilgili idi.


Bu arada tüm öğrencilik ve akademik hayatım boyunca dershane, etüd, kurs ve özel ders almadığımı da belirtmek istiyorum. Tek saat bile.


Neden mi?


Çünkü benim gerçek öğretmenlerim vardı. Öğrencisine evladından öte değer veren, onun yeteneklerini, dertlerini bilmeyi görev addeden onların başarısını kendi başarısı bilen gerçek öğretmenlerim vardı.


Şimdilerde endüstri meslek lisesinin kimya bölümünden mezun o sınıf arkadaşlarımın hemen hemen tamamı, benimle benzer koşullardan geçip, öğretmen, mühendis, eczacı ve akademisyen olabildiler. Bize bu şansı öğretmenlerimiz verdi.


Diğer mesleklere de sonsuz saygımız var. Ama öğretmenlerimizin farkı şu ki, onlar bize hayatımızın en başından itibaren eşlik ediyorlar ve adeta geleceğimize yön veriyorlar. Toplumu şekillendirmek konusunda öğretmenlerimiz gerçekten çok önemli bir role sahipler.


Bunu hakkıyla yapabilen, sadece para kazanılacak bir iş olmaktan öte bir misyon olduğunu özümsemiş tüm öğretmenlerimizin önünde kalben saygıyla eğiliyorum.


Öğrencisini bu kadar iyi değerlendirebilen, yönlendirebilen, işini daima ciddiye alan o ilkeli öğretmenlerimizin sayısının çoğalmasını diliyorum.

 

Şayet hayatta ise buradan sevgili öğretmenime şükranlarımı sunuyorum

 

Saygılarımla.

 

 

Nazan Apaydın Demir

 

05.09.2015

Muğla

 

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 130
: 1375
Kayıt tarihi
: 08.04.14
 
 

Muğla Üniversitesinde Prof. Dr. olarak çalışmaktayım. Kozmetik Ürünler Uygulama ve Araştırma Merkez..