Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Kasım '11

 
Kategori
Öğretmenler Günü
 

Öğretmenlerimizi unutmamak...

Öğretmenlerimizi unutmamak...
 

Bir 24 Kasım günü daha geldi, geçti ve bitti... Sizi bilmem lakin benim için resmi bayramlar kadar değerli bir gündür Öğretmenler Günü. Bir vefa günüdür belki... Bizi hayata hazırlayan, bir şeyler öğretmek için çabalayan, insanları eğitmeye çalışan değerli insanları, senede bir gün de olsa mutlu etme günüdür... Eğitim-öğretim hayatımız boyunca gerek dersinde konuşarak, gerek ödevlerini yapmayarak, gerek çalışmayarak saygısızlık edip üzdüğümüz öğretmenlerimizin, 365 gün de bir de olsa, yüzünü güldürmek günüdür... 

Öncelikle bugünün nasıl Öğretmenler Günü olarak kabul edildiğinin kısa bir bilgisini vermek isterim. 1928'in, Kasım 24'ünde Mustafa Kemal Atatürk "Millet Mektepleri Başöğretmenliği"ni kabul etmiştir. Atatürk'ün 100.doğum günü olan 1981 yılında onun başöğretmen oluşunun yıldönümlerinde ülke çapında Öğretmenler Günü kutlanmasına karar verilmiştir. 

Mustafa Kemal Atatürk, büyük bir lider olmasıyla beraber eğitimciydi de. Onun birçok niteliğinden biri de, öğretmenlikti... Bunu gerek halkına öğrettiği inkılaplarıyla, gerek yazdığı geometri kitabıyla çok iyi bir şekilde görebiliyoruz. Kesinlikle anlamlı kılıyor bugünü onun varlığı, başöğretmenliği... Öncelikle Ulu Önder'imizin Öğretmenler Günü'nü kutluyorum.

Bugün normalde tam gün olan okulum, yarım gün olunca ben de bu fırsatı değerlendirmek istedim, geçen sene olduğu gibi. Anadolu Lisesi öğrencisiyim, lise hayatımın ikinci senesini okuyorum. Okulumdan memnunum ve bunu sağlayan kişileri asla unutmadım, unutamam da... Normalde okul saatlerim sebebiyle onları ziyarete gidemediğim için, bugünü en iyi şekilde değerlendirmek istedim ve öğretmenlerimi ziyarete gittim.

Öncelikle ilköğretim okuluma gittim. Öğretmenlerim beni gördüklerine öylesine sevinmişlerdi ki... Benim için onlardan "Vefalı kızım" sözcüğünü duyabilmenin değeri hiçbir şeyde yok sanırım. Gururla bahsettiler benden, beni tanımayan öğretmenlere öylesine güzel anlattılar ki... Gururlanmak sonuna kadar haklarıydı, ben onların eseriydim, onlar sayesinde iyi yerlere gelmiş ve daha iyi yerlere gitme yolunda emin adımlarla ilerleyen biriyim... Bunu tekrar görebilmek gerçekten harikaydı.

Ardından beni liseye hazırlayan dersaneme gittim ve öğretmenlerimi ziyaret ettim. Çok sevdiğim bir Sosyal Bilgiler öğretmenimin dersine girdim. Zamanında benim geçtiğim yollardan geçen kardeşlerime, "abla" nasihatleri verdim. Onlara bakarken istedim ki, onlar da unutmasınlar hiçbir zaman kendileri için uğraşan öğretmenleri hiçbir zaman unutmasınlar. İyi yerlere gelemeseler bile... 

Bence böyle şeyler çok önemli. Vefa sözcüğünün anlamını yaşayarak öğrenmek gerçekten anlamlı. Annemiz ve babamızdan sonra bize yol göstericilerdir öğretmenlerimiz. İkinci annemiz, ikinci babamızdır. Onlara öylesine saygı ve sevgiyle bakıyorum ki... Hele bizim gibi şımarık, kendini bilmez, saygısız bir nesil yetiştirmek onlar için gerçekten zor olmalı ve bunu ellerinden geldiğince iyi yapmaya çalışıyorlar. İşte bu yüzden, bence her şeyin en iyisini hak ediyorlar. Fakat eminim istedikleri tek bir şey vardır ki o da unutulmamaktır, biz de onlara unutulmadıklarını ve unutulmayacaklarını bir şekilde göstermeye çalışıyoruz... 

Bütün öğretmenlerin bu özel gününü kutlar, ellerinden öperim... 

 
Toplam blog
: 313
: 1350
Kayıt tarihi
: 21.03.07
 
 

1996'nın ilkbaharının dünyaya getirdiği birçok çocuktan biriyim. Milliyet Blog'da yazmaya yaşım h..