- Kategori
- Eğitim
Öğretmenlik mesleği ve değişiklik
Öğretmenlik mesleği çoğu kez diğer mesleklerle bir tutulur. Bazen de aşağı görülür. Günümüz değer ölçülerinin paraya dayalı olduğu göz önünde alındığında öğretmenlik mesleğinin hiç de para kazandıran bir meslek olmadığı anlaşılır. Toplumda, mesleğe biçilen yanlış değerlendirmeyi bu yönde algılamak gerekir.
Son otuz beş yıldan beri, iktidarı elinde bulunduranlar tarafından öğretmenlik mesleği geniş bir istihdam sahası olarak düşünülmüş ve öğretmenliğe alımlar bu açıdan olmuştur.
Mesleğe girişte ciddi bir heyet sağlık raporuna ihtiyaç duyulmaması ve çoğu kez sağlık durumunun beyana dayalı ifadelerle geçiştirilmesi öğretmenlik meslek ve öneminin yeteri kadar anlaşılamadığını ortaya koyar.
Öğretmenlik, sadece anlatıma dayanan bir meslek olmaktan -özellikle ilköğretim için- bir asırdan çok önce çıkmıştır. Kaldı ki, bu mesleğin içinde konuşma özürlüler bile yer almaktadır.
Günümüz eğitim yaklaşımlarında öğrenci ile göz temasının ne kadar önemli olduğu ortada iken, görme özürlünün öğretmenlik yapabilmesi ne derece sağlıklıdır?
Görünen derin bir yara izi, kamburluk, topallık gibi fizyolojik aksaklıklar ilköğretimde sürekli öğrencinin dikkatini çekeceğinden, bu özelliklerden birini veya bir kaçını üzerinde taşıyan bir öğretmenin başarısı tartışılabilir.
Hangi özrü üzerinde taşırsa taşısın, o kişilerin işe , aşa herkesten çok ihtiyaçlarının olması ne kadar doğalsa ve istihdamları hususunda önceliklerinin bulunması normal karşılanması gerekiyorsa, ilköğretimde öğretmenlik yapmamaları da o derece doğaldır.
Milli Eğitim Bakanlığının geç de olsa bu konuda bir çalışma içine girmiş olması sevindirici ve yerinde bir karar olacaktır. Hüseyin Seyfi.