Öğretmenlik Rastgele Bir Meslek Değildir. Profesyonellik Gerektirir

“Çocuklara sakın ödev yaptırmayın. Hiçbir iş yaptırmayın. Hiç terlemesinler. Hiçbir şeye alışmasınlar. Telefonlarla çok ama çok oynasınlar MEB'de üst düzey yetkililerin kafasını bir "ödev düşmanlığı" ile doldurmuşlar. Yeni bir laf gibi zaman zaman ödev yok, ödev yasak vb. çıkışlar yapılıyor sonra ne arayan var ne soran”

1.ÖDEV VERMEYİN,

2.BAŞARISIZLIĞA RAĞMEN SINIFTA KALMAYI KALDIRIN,

3.ÖĞRETMEN ŞİKÂYET HATLARINI ÇOĞALTIN,

4.HER YIL PROGRAM DEĞİŞTİRİN,

5 OKULLARA İMKANLARINI KULLANDIRTMAYIN,

6. OKULLARIN ÖZELLİĞİNE GÖRE ÖĞRENCİ VERMEYİN,

7.ÇALIŞANLA ÇALIŞMAYANI AYIRT ETMEYİN, .

8. ÖĞRETMENLERİ ÖĞRENCİLERİN KUKLASI HALİNE GETİRİN,

9. BUNLARA UYMAYANLARA CEZALAR ARTIRIN İŞLER YOLUNA GİRER.

“Yukarıdaki metin bir öğretmen tarafından sosyal medyada paylaşıldı.”

Ben de bu bildiriye aşağıdaki yorumları bıraktım.

1. ÖDEV VERMEYİN!

Ben günlük verilen ev ödevlerinin öğrencilere yarardan çok zarar verdiğini düşünüyorum. Üstelik bu konu yıllardır gündemde. Birçok yazılar yazıldı. Konu uzmanlar tarafından araştırıldı, tartışıldı.

MEB’nın bunca uyarıları varken çoğunlukla ilköğretimde ödevler verilmeye devam edilmektedir. Torunlarımdan biliyorum öğretmenler herhalde kendi başarılarını artırmak için olmalı, çocuklarımıza kaldıramayacakları kadar ödev vermekte çocuklar ödev fazlalığından bazen ağlamakta sonunda bunalıma girmektedir. Zaten veliler duruma el koyarak ödevleri çocuklarının yerine kendileri yapmaktadır. Sırf bu yüzden bile günlük ev ödevi vermek daha büyük sorunlara yol açmaktadır.http://www.ntv.com.tr/.../fazla-odev-zarar-veriyor.

2. BAŞARISIZLIĞA RAĞMEN SINIFTA KALMAYI KALDIRIN!

Çetin ALTAN, “Başarı yalan söylemek zorunda kalmadan yaşayabilmektir.” der. Çocukların notla başarı ve başarısızlığını ölçmek ne derece doğru? Yapılan testler, sorulan sorular, yanlış ölçme- değerlendirme ölçütleri, acaba başarıyı nasıl etkiliyor? Ezberi iyi olan öğrenciler mi daha başarılı yoksa…

Peki beden eğitim dersinde hiç vücudu çalışmayan birisinin başarısı nasıl ölçülmelidir? Ya matematik yerine edebiyat dersine daha çok ilgi gösteren öğrenciler başarısız mı sayılacak? Peki resim çizemeyenler? Kinetik öğrenme konusunda başarı meraklıları ne diyor? Hiç merak ettiniz mi? Sistemin başarısız öğrencileri hayatta nasıl başarılı olabiliyorlar? vs.

Her öğrencinin öğrenmesi farklıdır. Sınıfta öğrenciye göre öğretim yapabiliyor muyuz? Geçmez not vererek başarısız kıldığımız öğrencinin psikolojisi hangi yolla düzeltilebilir ki? Bakın bazıları intihar bile edebiliyorlar. Ne başarısı bu? Temel eğitimde geçme-kalma gibi saçma bir sistem olabilir mi?

Onların “sağlığı” "notla ölçülmeye çalışılan" sapma sapan başarılarından çok daha önemlidir

3.     ÖĞRETMEN ŞİKÂYET HATLARINI ÇOĞALTIN!

Her meslekte olduğu gibi öğretmenlik mesleğinde de öğretmenlik vasfı taşımayan küçücük çocukları korkutan, döven, küfür eden, dersini anlatmak yerine başkaca (siyaset vb) konulara girenler bizim meslekte de var. Bence bu öğretmenler şikâyet edilmelidir. Şikâyeti değerlendirenler de objektif değerlendirme ölçütleriyle hareket etmelidir.

4.HER YIL PROGRAM DEĞİŞTİRİN,

5 OKULLARA İMKANLARINI KULLANDIRTMAYIN!

Bu maddelere aynen katılıyorum.

6. OKULLARIN ÖZELLİĞİNE GÖRE ÖĞRENCİ VERMEYİN!

Bu maddeden kastınız tam anlaşılmıyor. Özellik derken başarılı başarısız okulları kast ediyorsanız zaten TEOG la bu sağlanıyor. İlk öğretimde ise böyle bir ayırımın gereği yok.

7.  ÇALIŞANLA ÇALIŞMAYANI AYIRT ETMEYİN!

Öğretmenin en önemli görevi, konusunu-branşını öğretmektir. "Çalışanla çalışmayanı önce TEOG sonra HAYAT ayıklar. Öğretmenin çalışanla çalışmayanı ayırt etme görevi yoktur. Yaptığı sınav öğrenceleri ölçmekten çok kendi öğretim eksikliklerini tamamlamak içindir.

8.ÖĞRETMENLERİ ÖĞRENCİLERİN KUKLASI HALİNE GETİRİN!

Herkes öğretmen olamaz. Sınıfta düzeni sağlayamayan (genelde, ama bazı sınıflar hakikatten problem) öğretmen olmamalı.

İşte böyle! 2017 yılındayız. 2017-2018 öğretim yılı başlayacak.

Yukarıdaki metni bir öğretmen paylaşıyor. Ve öğretmeni destekleyen "sayıca fazla" yorumlar var.