Ogün Samast nasıl çocuk oldu?

Cumhuriyetin kazanımları ile ilgili bir panele katılmıştım. Orada Cumhuriyetin kazanımları bir bir sıralanırken, söz isteyip bu kazanımların nerede olduğunu sordum. Konuşmacının verdiği cevap gerçekten ilginçti! Yerinde duruyor!

Sahi Cumhuriyetin kazanımları yerli yerinde duruyor mu?

Ben bu kazanımlarından hiç birisinin yerinde olmadığını, bir kısmının yerinde yeller eserken, bir kısmınında yandaşlara satıldığı, daha büyüklerinin de yabancı yandaşlara(!) satıldığını görüyorum.

Konuşmacının dayanağı, bu kazanımları kimsenin yerinden söküp götüremeyeceği yönündeydi. Oysa bu kazanımların çoktan elden gittiği görmezlikten geliniyordu.

Konuşmacı görüşünde ısrar edince, paneli yarıda bırakıp çıkıp gittim. Oturduğum parkta çayımı yudumlarken elime aldığım gazetede şöyle bir haber vardı. “AKP Hükümeti'nin 8 yılda hazine taşınmazından elde ettiği gelirin 2 milyar 691 milyon 398 bin TL olduğu ortaya çıktı.” Kendi kendime haberin içeriğini okurken şöyle düşündüm. Yok, bunlar Cumhuriyetin kazanımlarından değildir!

Sahi ‘İleri Demokrasi’ de cumhuriyetin kazanımlarından birisi mi?

Böyle düşüncelerle gazeteleri karıştırırken, Hrant Dink’i öldüren Ogün Samast’ın, suçu işlediği sırada çocuk olduğuna karar verip, dosyayı ‘Çocuk Mahkemesi’ne gönderen yargıcı düşündüm!

Ogün Samast’ın nasıl çocuk olduğunu düşünürken, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 3 Temmuz 2005 tarihinde kabul edilen 5395 sayılı Çocukları Koruma Kanunu’nun Geçici 1’inci maddesine takıldım.

O geçici madde ne diyordu?

* “Genel ceza mahkemelerinde görülmekte olan ve bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihte on sekiz yaşını doldurmuş olan sanıklar hakkındaki dava ve işler çocuk mahkemeleri ile çocuklar ağır ceza mahkemelerine devredilmez.”

Böylece suç işlediği tarihte 18 yaşından küçük olanlar bu kanun çıktığı tarihte (2005) 18 yaşını geçmiş olanların dosyalarının Çocuk Mahkemeleri’ne devri önlenmiş oluyor.

Ancak Taş atan çocuklar yasası diye bilinen ve 22 Temmuz 2010 günü TBMM’de kabul edilen 6008 sayılı “Terörle Mücadele Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına Dair Kanun” metninde bu tür bir geçici maddeye yer verilmediği için Ogün Samast da taş atan çocuklarla bir tutulmuş. Böylece suçun işlendiği tarihte 18 yaşından küçük olduğu için çıkartılan yasanın imkânlarından o da yararlanmış oluyor.

Niye niyet, niye kısmet diye ben buna derim. Daha kimlerin çocuk sayılacağını bekleyip göreceğiz!