Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Ekim '13

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Oh be...

Oh be...
 

30/12/2013

Nitel araştırma yöntemleri; kişilerin duygu ve düşüncelerine yer verir. Her bir fenomeni insanların ona yüklediği anlam açısından yorumlanır. Mesela; ‘ölüm kuyruğuna giren insanların neler hissettiğini’ nicel araştırma, yöntemini kullanamayız. Yoruma dayanan araştırmalarda sayıların hükmü yoktur.

Bu konularla yani bilimsel araştırma yöntemleri ile ilgilenirken yukarıda geçen bu farazi araştırma konusu dikkatimi çekti.

Sahi insan ölüm kuyruğuna girer mi?

Hadi girdi diyelim.

Neler hisseder insan?

Muhtemelen nasıl bir hayat yaşadım dersiniz iç sesinizle.

Geçmiş günlerin bilançosu, hesaplaşmalar, boşa çekilen kürekler, okul yılları, kararlar, doğumlar, ölümler, yaşanmışlıklar, yaşanmamışlıklar…

Neyi yapmak ya da yapmamak isterdiniz?

Nerelere gitmek, kimlerle dolaşmak, sohbet etmek…

Tam da olmak istediğiniz yer neresi olur/olmazdı.

Şu an ki, tercihlerinizin aynısını mı yapardınız?

Yapmak zorunda olduklarınıza, eyvallah ettiklerinize ne derdiniz?

Hayatı nasıl yaşar/yaşamazdınız?

Tamam, rahatlayın siz sadece ucuz ekmek kuyruğuna girmiştiniz. Her ne olduysa işte o an oldu. Hayatınızı ‘ucuz ekmek kuyruğunda’ kaybettiniz ve şimdi öbür dünyadasınız. Vay anasını demek hayatımı ekmek kuyruğunda kaybettim. Neden o kuyruğa girmiştim.  Kimler için, hangi sistemdeki aksaklıklar beni o kuyruğa sokmuştu. Canı cehenneme, ne burası neresi? Yoksa…

***

Şimdi derin bir nefes alın. Ölüm kuyruğuna girmediniz yok öyle bir şey, hepsi düzmece. Peki, ölmeyecek miyiz? Böyle bir kuyruk olmasa da acaba aslında kuyrukta mıyız?

Gündelik hayatın koşturmacaları, takıntılarımız, beklentilerimiz, kabul olan/olmayan dualarımız, beddualarımz, inatçılıklarımız, sevgi açlığımız, kıskançlıklarımız, kısacası hayat mücadelemiz…

Arayıp bulmak istediğimiz tam olarak ne acaba?

Anlam arayışı, bizi hangi çemberlerden geçiriyor?

Hayata nasıl bir anlam katıyor ve iz bırakıyoruz?

Şu anda kaçıncı sırada olduğunuzu bilseniz, sıranın size ne zaman geleceğini bilseniz, neler yapardınız?

Hangi hayalleriniz, bilinçaltınıza gizlenmiş, su yüzüne çıkmamış?

***

Bu yazıyı yazdıktan sonra çarşıdan geçiyorum. Upuzun bir kuyruk görüyor, alaycı bir tebessümle soruyorum.

Bu ne kuyruğu?

"Ne fark eder ki, bir imza günü, cumhuriyet sevenlerin, ucuz ekmekçilerin, iş arayanların, boşta gezenlerin, sevgisizlerin, hayırseverlerin, imza almak isteyenlerin, yoldan geçenlerin kuyruk işte bekliyoruz" diyor, adam alaycı, alaycı...

Oh be…

e-mail:belginturan@gmail.com 

 
Toplam blog
: 439
: 512
Kayıt tarihi
: 04.02.09
 
 

Lisansını Anadolu Üniversitesi/ İşletme Bölümü ve Anadolu Üniversitesi/ Sosyoloji Bölümlerinde “O..