Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Ekim '14

 
Kategori
Tarih
 

Ohbeşliler geliyor...

Ohbeşliler geliyor...
 

 
İstenilen seçimler oldu bitti. Cumhurbaşkanı seçildi. Başbakan atandı. Sen sağ, ben selamet.. Memleket huzur içinde… Bazıları huzuru niye bozuyorlar ki… Bazıları durmadan yemek peşindeyken?
 
Yine savaşın ucu gözüktü. PKK ordusu yurda döndü. Yine 37 vatandaşımız sokak savaşlarında öldü gitti. Bir helikopterimiz düştü. Sayın Cumhurbaşkanının arabasını koruyan polis arabası devrildi, bir çok polis arkadaşımız şehit oldu… Memlekette durmadan kimi şehit oluyor, kimi de … Siz ne derseniz deyin.
 
Yediden yetmişe asker milletiz. Bugünkü ordumuz ne kadar? 700 bin mi? Belki de 75 milyon.. Öldür öldür bitmez. Şehit olanların, gazi olanların sayısı bilinmez. Dün 40 bindi. Bugün kaç bindir Allah bilir.
 
Tam bu sıralarda bir resim gördüm. Genç genç çocuklar askere alınmışlar. Askere gidiyorlar. Onun resmi..
 
Osmanlı devletinin son günleri. Osmanlı askeri, Galiçya’da, Yemen’de, Tablusgarp’da , Doğu’da kırıla kırıla tükenmeye yüz tutmuş. Anneler cephelerde yüzlerce evladını kaybetmiş . Sıra gelmiş “Onbeşlilere..” Nedir “Onbeşlililer..” Tokat’lılar onu bir türkü olarak bilir ama, çok acı bir türküdür. Nasıl insanlarımızı sağda solda ziyan zebil ettiğimizin türküsüdür.
 
Hikayeler çok:
 
Çanakkale Savaşı, I. Dünya Savaşı sırasında 1915-1916 yılları arasında Gelibolu Yarımadası'nda Osmanlı Devleti  ile İtilaf Devletleri arasında yapılan deniz ve kara savaşlarından oluşur. İtilaf Devletleri; Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti konumundaki İstanbul'u alarak İstanbul ve Çanakkale boğazlarının denetimini ele geçirmek, Rusya'a güvenli bir erzak tedarik ve askeri ikmal yolu açmak, başkent İstanbul'u zaptetmek suretiyle Almanya'nın müttefiklerinden birini savaş dışı bırakarak İttifak Devletlerini zayıflatmak amaçları ile ilk hedef olarak Çanakkale Boğazı'nı seçmişlerdir. Ancak saldırıları başarısız olmuş ve geri çekilmek zorunda kalmışlardır. Kara ve deniz savaşı sonucunda iki taraf da çok ağır kayıplar vermiştir.
 
“Hey onbeşli onbeşli
Tokat yolları taşlı
Onbeşliler geliyor
Kızların gözü yaşlı.”
 
Aslında “Hey Onbeşli Onbeşli”  Anadolu’da (1900) yılında doğan askerler için yazılmış bir Tokat türküsü.
 
19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyıl başında arka arkaya pek çok savaşta verdiği kayıpların sonunda, askere alacak yetişkin ve sağlıklı erkek bulamayan Osmanlı devleti, Çanakkale savaşı sırasında, doğum tarihi  1900 ve daha büyük, 15 ila 18 yaş arası erkek "çocuk"ların orduya katılmasına karar verir. Çok küçük ve eğitimsiz oldukları için ölüme gittikleri bilinse de yola çıkan, Çanakkale'de, bir kıyıya sıkışıp kalan savaşta ölen küçük insanlar için yakılmış bir acı ağıttır.
 
Çanakkale savaşı sırasında, itilaf devletlerinin Nisan 1915’ten itibaren kara çıkartmasına başlamalarıyla birlikte cephede takviye kuvvetlere ihtiyaç hâsıl olunca Sultan V. Mehmed Reşad 14 mayıs 1331’de (27 mayıs 1915) bir irade (emir) yayınlayarak, yukarıda sözünü ettiğimiz Askeri Mükellefiyet Kanunu’nda değişiklik yapmak ve lise talebelerini de cepheye çağırmak zorunda kalmıştı.
 
Türkü’nün bir rivayeti de şöyle:
 
Tokat'in Kurtuluş Savaşı sırasında yaşadıklarının da özeti gibidir bu türkü.. türkünün öyküsü Hediye adındaki Tokatlı güzel bir kızın on beş yaşında Tahtaobalı Hüseyin’le nişanlanmasından sonra Hüseyinin kurtuluş savaşı 'na gitmesi ve geri dönmemesini anlatır. Hediye gözleri yaşlı asker yolu beklerken dört yaz geçmesine rağmen geri gelmeyen Hüseyin’i hala beklemek istemesine rağmen Hediye’yi Emin efendi adında yaşlı birine verirler . Evleneli bir yıl olmadan Emin efendi ölür ve Hediye yanlız kalır. Hüseyin sekiz yıl sonra geri döner; sözlüsünü sorar. Kızın başına gelenleri duyduktan sonra köyünü terk eder. Bir daha dönmemek üzere uzaklara gider. Nereye gittiğini de kimse bilmez … (halkoyunları.com)kü önceden ağıt tarzında söylenirken sonradan oyun havası şekline dönüştürmüş
Çok oynak bir türkü gibi çalınıp, söylenen, oynanan bu türkü aslında askere giden evlatlara yakılan bir ağıttır.
 
Belli ki bir çok Anadolu Türküsü yanlış anlaşılmıştır; zaman içinde anlam değiştirmiştir ve yeni bir havaya sokulmuştur.  Böylesine acıklı bir öyküsü olan türküde bile insanların sözlerini dinleyip anlamaksızın, üzerinde düşünmeksizin; kendilerini ezgiye kaptırarak nasıl da göbek atma yarışına girdiklerini görünce esefle ve utançla şaşmamak elde değildir.
 
“Onbeşlilerin..” çoğu savaş meydanlarında şehit olup kalmışlardır. Ama bir kısmı da tesadüfen geri dönmüştür.
 
Son üyesi yaklaşık bir yedi sekiz yıl önce bu dünyadan göç etmiş olan İstiklâl Savaşı gazilerinden bir grubun verdiği. bir gazete haberinde şöyle diyordu:  "....dede, ünlü onbeşliler türküsünde bahsedilen onbeşlilerin en son üyesiydi…"  Demek son onbeşli de o güzel atına binip, ebedi dünyasına göç edip gitti. Rahmetler olsun.
 
Yediden, Onbeşliye; Onbeşliden Yetmişe asker milletiz… Bu gün çağırsınlar gideriz…
 
Ama niye? Nereye? Kimin için...? Biraz soru sormaya hakkımız da var herhalde!
 
 
Toplam blog
: 2579
: 848
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..