Okan Bayülgen, "Tv'nin asi çocuğu" olmaktan vazgeçmeli

Teşhis tedavi: MAKİNA KAFA

Eskiden Okan Bayülgen’in Talk-show’ları BEYAZ’ınkiler gibi rağbetteyken, şimdilerde BEYAZ arayı oldukça açmış, daha doğrusu BEYAZ beğenirliğini arttırırken Okan Bayülgen oldukça kaybetmiş görülüyor.

Programın doğruları:

MAKİNA KAFA, artık cuma günleri pt2’de yayınlanmaya başladı; ki bir talk-show için en ideal saat.

Stüdyo, hem düzen hem de dekor olarak çok iyi; bu da doğru.

Hedef kitle olarak üniversite çağındaki gençler seçilmiş; bu da reyting açısından doğru.

Konuk seçiminde hedef kitle göz önüne alınıyor; bu da doğru.

Programın aksayan yönleri:

Okan Bayülgen, “televizyonların asi çocuğu” sıfatıyla epey bir iş yaptı; iyi de bir yerlere geldi; ancak, programına çıkardığı konuklara da o şekilde davranması rahatsız edici olmaya başladı.

İzleyici, sevdiği kişiler programa çıktığında onlarla özdeşleştiği için, misafire yapılan tatsızlıkları kendine yapılmış gibi algılar; onlar ekranda hoşça vakit geçirdikleri ve programa renk kattıkları ölçüde eğlenir; yoksa rahatsızlık duyar, programdan soğur.

Okan Bayülgen’in izleyicileri de bu nedenle azalmış. Gece yarısından sonra başlayıp sabahın  4’üne kadar program yaptığında bile reyting sıralamasında 80. sıraya düşmezken şimdi en iyi gün ve saate konulmasına rağmen düşüyor; demek ki fazla izlenmiyor.

Yukarıdaki tespitimi, 10 ocak cuma günkü programından örneklerle açıklamak gerekirse:

Cesur Hemşire Dizisi’nin başrol oyuncuları konuktular. Üçü de (Hakan Yılmaz, Şebnem Bozoklu ve Fırat Doğruloğlu) oraya dizilerine reyting açısından yararı olur diye gelmişlerdi. Albümü çıkan şarkıcı, filmi vizyona giren oyuncu, kitabı çıkan yazar ...gibi, onlarında oraya reytingleri pek de iyi olmayan dizilerine izleyici kazandırmak amacıyla gelmeleri çok doğal ki Okan Bayülgen’in de bunu bilmesi ve destek vermesi beklenirdi. Oysaki Okan Bayülgen, izlemediği belli olan diziyi izleyicilere sözde tanıtırken (!)  yaptığı hataları düzeltmeye çalışan Şebnem Bozoklu’yu da neredeyse azarlar gibi susturdu. “18 yıllık arkadaşım” dediği Hakan Yılmaz’ı bile dizideki rolünden adeta slayt gibi parçalar gösterip, “oyunculuğunu geliştirmiş olduğu” yorumunu yaparak kendini oyunculukta yıllar önce kat kat ispat etmiş oyuncuyu sözde onurlandırdı(!). Fırat Doğruloğlu’nun dizideki rollerini de yine slayt gibi kısa kısa gösterdikten sonra onun  “kabız” bir hali olduğu yorumunu yaparak oyuncuyu şoke etti. Şebnem Bozoklu’ya ise güzelliği ve seksiliği konusunda iltifatlar yaptıktan sonra evli olup olmadığını sordu ve Bozoklu’nun evli olduğunu öğrendikten sonra bozum olmuş tavırlarına girdi.

Reklama girildikten sonra da bu Cesur Hemşire grubunu bir daha görmedik; kızıp da mı gittiler; yoksa Okan Bayülgen misafirlerini kovar gibi yollamayı adet mi edinmiş anlamadık?

Programın başka bir sıkıntılı tarafı da skeçleri. Komedi dalında çok başarılı oyunculardan oluşan “Mahşeri cümbüş” ekibi, program formatına uygun olarak, o kadar saçma sapan bir bölüm canlandırıyor ki, gülelim mi korkalım mı, ağlayalım mı bilemiyoruz?

Toparlarsak,

Okan Bayülgen, “televizyonun asi çocuğu” hallerini konuklarının üzerinde uygulamaktan vazgeçmeli; “onlarla kafa bulan” tarzından vazgeçmeli.

Yoksa reyting listesinin diplerinde gezinmekten kurtulamaz.

Benden söylemesi.

Serdar Saraçoğlu

diziprofesoru@gmail.com