Okçu'nun attığı okun yerinde gol biter

En yoğun Çarşamba’sına şahit olduk yazın orta direği olan Temmuz’un. Sabah saatlerinde Süper Lig’imiz 2008-2009 sonbahar-kış-ilkbahar kreasyonunu tanıttı alaycı bir defileyle.

Derbi haftaları yayıncı kuruluşun cüzdanından, kara kaşı, kara gözü misali etkilenince, karbon kağıdının koynunda buluverdiler kendilerini. Yine ilk yarıdaki derbilerimiz içerde. Üstelik ligin son durağında yine Trabzon’da olacağız. Renklerimizi taşımayanlar için bu tamamıyla tesadüf. Peki ya bizler ne düşünüyoruz? Çok mu paranoyağız, sahiden de tesadüften ibaret mi bu derbiler takvimi? Yoksa haklı mıyız bu serseri iddiamızda.

Bizler bunları forumlarımızda tartışa dururken, 2000’li yılların asi çocuğu, (kendi deyimiyle) 7 yıldır bir çok Avrupa’nın ünlü kulüplerinde oynayan, fakat hiç birinin tesislerini beğenmeyip bizim tesislerimizin yanına koymaya bile layık görmeyen Emre 4 yıllığına çubuklumuzla nikah tazeleye dursun.

Camiamıza her fırsatta bir baba şefkatiyle büyük olmayı öğreten Başkanımız, imza atılırken sarf etmiş olduğu; “Hoş geldin. Allah utandırmasın oğlum” cümlesi hem Emre’nin alnından öptü, hem de bize ince bir mesaj olarak iletildi en derinden. Şimdi bize düşen, geçmişteki renklerini sorgulamaksızın bağırlarımıza basmaktır Emre’yi.

“En yoğun Çarşamba” diyerek başlamışsam yazıma, vermekte bana düşer bu söylevimin hakkını. Hasret çeken biz aşıkların, sevgiliyle 79 yıla eş değerdeki ayrılığımıza kibrit çakıp, kavuşmalarımızı yazmadan yazıya kilit vurmak olmaz.

Cümleleriyle tercümanları mesleklerinden soğutan adamın takımı Shaktar’ı yenmek sevgiliden bir lütuf bize.

Okçu imkanı olduğu halde, Avusturya’daki dartlara okunu layık görmediyse, vardır elbet bir bildiği. “Alex tribünü” olarak 6 düvele nam salan Lacivert Tribün sakinlerinin yerinde olmayı hangimiz istemezdik ki.

Yüreklerinizi açın o atılan oka ey Lacivert Tribün ahalisi. Okçu’nun attığı okun yerinde gol biter.

Son 20 dakikayı dillerine dolayıp, umutlarımıza çelme takmak isteyenler, son satırlarımı size bağışlıyorum; Sol yanlardaki al bayrakları bir yıllığına ezeli rakibe emaneten vermek kolay iş değil. Performans düşüklüğünü buna bağlayabilmekte benim meziyetim olsun. Bayrakların emanet olduğunu ezeli rakipte kabullenmiş görünüyor. Baksanıza emanet bayrak sol yerine sağ taraflarında.

Oysa her yürek sol tarafta atar.