Oku be kardeşim!

Ali Şeriati şöyle der:

 

'Mürekkebin akmadığı yerde, kan akar' diye.

 

Gerçekten de öyledir.

Mürekkebin akması derken, herkesin yazması olarak algılamayın. Ali Şeriati, bu deyişiyle okumayı kastediyor; kitaba değer verilmesini, kitabın içindekilerin sindirilmesini, bilgiyi daima baş tacı etmeyi kastediyor.

 

(Bu açıklamam çok görülmesin! Sen biliyorsan, belki ötekisi bilmiyor.)

 

Doğu toplumları biz Türkler, Kürtler, Araplar, Farisiler, Berberiler ve Hintliler mürekkebi az akıtan milletlerdir, yani okumayan, bilgiye değer vermeyen, kitabı pespaye bir şey olarak gören, cehâleti yücelten toplumlarız.

 

Onun içindir; burnumuz pisliğin içerisinden çıkmaz, adaletsizlikler, haksızlıklıklar zirve hallerini yaşar, insanlık dışı töreler, adetler, uygulamalar, yani tüm cahilce şey capcanlı bir şekilde varlığını devam ettirir.

 

Mürekkep akmadığı için kan da akar, pislikte bu diyarlar da...

Okumuyoruz çünkü! 

Tüm pislikleri iliklerimizde hissederek yaşıyoruz, tabii bunun farkında değiliz, cehâletimizi de bilmiyoruz. Haksızlıkları, pislikleri sanki normal bir şeymiş gibi yaşıyor gidiyoruz.

 

*

 

Japonya gibi, İngiltere-Fransa-İtalya-Almanya gibi gelişmiş ülkelerde kitaba verilen değer de kayda değerdir. Kitap okuma oranları, gelişmiş birer medeniyet olmalarına göre adeta bir paralellik arz eder.

 

Okuyana veriyor Allah, be kardeşim!

Adamların medeniyetleri de var, hayatları da, demokrasileri de, esenlikleri de...

 

Peki bizim?

Okumuyorsun ki, Allah sana versin be kardeşim! Ben olsam ben de vermem.

Müslümanların kutsal kitabı Kuran şöyle der:

 

"Allah aklını kullanmayanı pisliğin içerisine atar." (Yunus-100)

 

Belki akılla okumanın ne alakası var diyecek densizler çıkacaktır.

Çok alakası var kardeşim!

Okumak, yani kitap okumak beynin-aklın gıdasıdır, ilacıdır, jimnastiğidir, suyudur, anlayacağın devamlı ihtiyaç duyduğu şeydir.

Yani aklını kullanmazsan, sahip olduğun aklı geliştirmezsen, pisliğin içerine atılacağını, burnunun b.ktan çıkmayacağını Allah sana söylemiş kitabında, ta 1400 yıl önce...

 

Müslümanlar! Sizi bu pisliğin içerisinden ne namaz kurtarır, ne oruç, ne de hac...

Sizi bu pisliğin içerisinden yalnız akıl kurtarır, yalnız akıl... 

O nasıl olacak derseniz, okuyarak kardeşim, tabii okul okumayı kastetmiyorum, kastım kitap, her türlü kitap, yani zihni canlandırabilecek kitap denilen metalar...

Hadi oradan derseniz, burnunuzda b.ktan çıkmaz valla derim. Başta taptığınız Allah çıkarmaz.

 

-Mustafa Yıldırım -05.12.2014