Oku gs'li

Galatasaray Uefa Kupasını kazandığı yıl Avrupa serüvenine ön elemede R.Wien' i eleyerek başladı ve gruplara kaldı. Grubunda Chelsea, H. Berlin ve Milan yer almaktaydı. Galatasaray Chelsea' ye 1-0 ve 0-5 lik skorlarla iki maçta da yenildi. Aslında o Chelsea şu anki Chealse de değildi. O yıl ligi 5. sırada tamamladılar, liderin 26 puan gerisinde kalarak. (geçen yıl Everton ligi 5.bitirdi.) Ama bu Chelsea bile Galatasaray' a bariz bir üstünlük kurmayı başardı. Hertha Berlin ile İstanbul' da berabere kalıp deplasmanda yendiler. H. Berlin o yıl Almanya ligini 6. sırada tamamladı. (geçen yıl B.Dortmund 6. tamamladı ligi. B.Dortmund' un son yıllarda vasat bir takım olduğunu biliyorsunuz sanırım.) Diğer rakip Milan' dı. Milan o yıl ligi 3. sırada bitirdi.(geçen yıl da MilAAAan ligi 3. bitirdi.). Milan' ı tek cümle ile anlat derseniz derim ki: Ya çok iyidirler ya da çok kötüdürler. Siz de futbolu takip ederseniz böyle olduğunu anlarsınız. Mesela son yıllarda da 1999-2000 yılında olduğu gibi çok kötüler. Ve Galatasaray bu Milan' a deplasmanda yenildi, kendi sahasında da son 5 dk' ya yenik girdi. Aslında maç böyle bitseydi Galatasaray kolay bir gruptan sonuncu olarak ayrılacaktı. Heralde Milan maç bitti sanmış olacak ki Galatasaray Milan' a iki gol atarak son saniyede grubu 3. bitirdi. Galatasaray iyi bir takım olsa son saniyeye işini bırakmazdı. Bu grubun geçen yılki eşdeğeri takımlar şunlar: Everton, Milan, B.Dortmund. Nasıl bi grup sizce. Zor mu? Bu yılki Galatasaray veya Fenerbahe birinci olarak çıkabilirler ama olmadı 2. olarak çıkarlar di mi? İşte Galatasaray Uefa kupasını aldığı yıl bu grubu son saniyede 3. bitirebildi. Sonra Galatasaray Uefa kupasında Bologna ile eşleşti. Bologna o yıl ligini 11. sırada tamamladı. (geçen yıl 11. olan takım Atalanta idi.). Galatasaraylılar' ın forumlarındaki yazılarında Okan Buruk' un attığı golün nasıl gol olduğunu hala anlayamadığını, Bologna' nın o bunaltıcı baskısı sonucunda nasıl gol atamadığını, hele 85. dk' daki golün nasıl kaçtığını (Bologna kaçırdı.) bol bol okudum. Onlar da inanamadılar Galatasaray' ın bu takımı elediğine. Hatta Fatih Terim maçtan sonra aslında maçı Bologna' nın hakettiğini söyleyen muhabirlere futbolda şans da önemlidir, her zaman hakeden kazanamaz dediğini Galatasaraylı bir arkadaşımdan duydum. Neyse sonraki rakip B.Dortmund. Eski B.Dortmund değil bu tabi. Günümüzde olduğundan bile kötü. O yıl ligi taaaam 12. sırada bitirdiler 18 takım arasında. (geçen yıl ligi 12. biitirdi). Galatasaray bu takımı da eledi sıradaki rakibi Mallorca idi. Mallorca o yıl ligi 10. sırada bitirdi. (geçen yıl Espanyol ligi 10. bitirdi.). Görüldüğü gibi ligini ilk 10 sırada bitiren hiçbir takım çıkmadı henüz Galatasaray' ın karşısına. Sonraki rakip Leeds. O yıl ligi 3. sırada biitirdiler. 3. sıra ama liderin 22 puan gerisinde. (geçen yıl ligi Chelsea 3. bitirdi.). Ama bu yanıltıcı olmamalı. Çünkü o yıllarda henüz yabancı sermaya İngiltere futboluna girmemişti. Son zamanlardaki kadar güçlü takımlar yoktu o yıl İngiltere' de. Leeds ingiltere liginin Sivasspor' u ya da Kayserispor' u gibiydi o yıl. Sonra Galatasaray Arsenal ile eşleşti. Arsenal o yıl ligi 2. sırada liderin 18 puan gerisinde tamamladı. (geçen yıl Liverpool ligi 2. bitirdi.). Ama biraz önce de söylediğim gibi İngiltere örnekleri pek tutmadı. Bence o yılki Leeds' in bu yılki eşdeğeri Everton' dur. Arsenal ise Galatasaray' ın karşısına çıkan tek güçlü takımdır. O maçı hatırlayanlar dakikalar ilerledikçe Arsenal' in ne kadar bastırdığını, Henry' nin ne goller kaçırdığını, Taffarel' in ne kurtarışlar yaptığını bilirler heralde. Galatasaray o maçta sadece gol yemedi. Tek başarısı buydu. Sonrası penaltılar. Penaltılarla bir takımın daha iyi olduğuna karar verilemez siz de takdir edersiniz ki. Penaltılar modern futbolun yazı turasıdır. Sonuçta bir takıma kupayı vermek gerekir. Galatasaray penaltılarla kupayı kaybetseydi başarısından hiçbir şey kaybetmezdi zaten. Bu yıl Fenerbahçe ya da Galatasaray Uefa kupasında Atalanta, Köln, Everton ve finalde Arsenal ile eşleşse final oynar mı oynayamaz mı? Bence oynar. Kupayı kazanması için tek gereken de biraz şans olurdu. Görüldüğü gibi Galatasaray kolay bir grubu ancak zar zor 3. bitirebildi, sonra kolay rakipleri eleyerek finale geldi, finalde de şansıyla kupayı aldı. Bir de hiç yenilmeden kupayı aldı Galatasaray. Bu da rakiplerinin kolay olduğunu destekliyor. Katılmadığınız bir nokta varsa lütfen yorum yazınız.

Gelelim Fenerbahçe' nin çeyrek final serüvenine. Önce Anderletch ile eşleştik. Belçika şampiyonuydu. Onu eledikten sonra grupta İnter, PSV, CSKA ile eşleştik. Dikkat ettiniz mi hepsi de ligini şampiyon bitirdi. Dikkat ettiniz mi Anderletch, PSV, İnter geçmişte CSKA ise son oynanan Uefa kupası şampiyonu. Sonra Sevilla ile eşleştik. Sevilla grubunu lider tamamlamıştı hem de Arsenal 'in önünde. Hem de 2 yıl üstüste Uefa kupasını kazanmışlardı. Onları eledik. Sonra Chelsea ile eşleştik. İster kabul edin ister etmeyin Chelsea son 4 yılın 1 numaralı takımı. Hep yarıfinaldeler. Oysa Liverpool, Barcelona bir var bir yok. Fİnalde nasıl kaybettiklerini de hatırlıyoruz hepimiz. Ve biz bu takımı İstanbul' da yendik. Zaten o yıl bir tek bize yenildiler. Deplasmanda tek eksik olan şanstı. Chelsea değil Arsenal olsa affetmezdik.

Şimdi size soruyorum: Uefa kupası mı büyük çeyrek final mi.

Uefa kupası kazanmakla büyük olunur mu? Napoli, İspich, Göteborg çok büyükler.

Uefa kupası kazanmadan büyük olunmaz mı? M.United, Barcelona, Chelsea çok küçükler o zaman.

Ben öyle tahmin ediyorum ki dünyada kazandığı uefa kupasını bulunmaz hint kumaşı sanan başka takım yoktur. Sanki şampiyonlar ligini kazandınız.