Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Mart '16

 
Kategori
Okul Öncesi
 

Okul öncesi eğitim

Okul öncesi eğitim
 

Eğitimin ilk basamağını oluşturan okul öncesi eğitim, gömleğin ilk düğmesi gibidir ve doğru iliklenmesi gerekir. Bengül DEDEOĞLU


Çocuk her şey olmaya müsait bir varlık olarak aile içinde dünyaya gözlerini açıyor ve büyük oranda aile kurumu onu şekillendiriyor. Daha sonra okul ve çevre çocuğun kişiliğini etkiliyor. Aslında kişiliğin şekillenmesi, bu dönemdeki kazanımların yaşam boyunca silinmemesi, alıcıların en açık olduğu dönemdir.
 
Ancak ne yazık ki bu dönemde geleneksel yaklaşımlardan ötürü her şey olmaya müsait olan bu varlığa “hiçbir şeyden anlamayan çocuk” nazarıyla bakıldığından çoğu kez üstün körü bir şekilde geçiştirilmektedir. Daha sonra okul çağına geldiğinde ise büyüyüp okula giden çocuktan olgun ve güzel davranışlar beklenmekte ancak zamanında eğitim verilmediğinden geç kalınmaktadır. Erken yaşlardan itibaren çocuğun eğitimi ile meşgul olunmalı, onda var olan kapasite değerlendirilmeli, yetenekleri açığa çıkarılmalıdır.Okul öncesi eğitim çocuklar için ilköğretime hazırlanırken, paylaşmayı, dayanışmayı, sosyalleşmeyi ve birlikte çalışmayı öğretir. Okul öncesi eğitimin amacı çocuklarda öğrenmeye ilgi uyandırmak ve çocuğun var olan yeteneklerini görünür kılmaktır.Okul Öncesi Eğitim bu becerilerin kazanılmasında önemli bir rol oynar.Arkadaşlık kurmayı ve sürdürmeyi, paylaşmayı ve sosyalleşmeyi çocuklar en iyi okul öncesi kurum içerisinde öğrenir.Çocuklar kreşlerde ve ana okullarında en uygun oyun ortamının sağlandığı yerdir.Kendi hakkını korurken, başkalarının haklarını gözetlemeyi öğrenir.Uygun fiziksel ve sosyal çevre koşullarında ve sağlıklı etkileşim ortamında yetişen çocuklar, daha hızlı ve başarılı bir gelişim gösterirler. Erken çocukluk dönemindeki gelişmelerle, okul öncesi eğitim artık anne babanın yalnız başına başarabileceği bir konu olmaktan çıkmış durumdadır.
 
Çocuk eğitiminde “okul öncesi dönemi” 0-6 yaş dönemi yaşam boyu elde edilen bilgilerin, becerilerin, iyi ya da kötü alışkanlıkların, psikolojik özelliklerin kazanıldığı, yani kişiliğin temellerinin atıldığı bir dönemdir. Kişilik özelliklerinin yüzde 70’e yakını bu dönemde şekilleniyor.Çocukta zeka gelişiminin %80’ lik kısmı 7 yaşına kadar tamamlanır ve öğrenme becerisi bu yaşta gelişir.Çocuğun grup içine katılması, sağlıklı ilişkiler kurması, kültürel değerlerine sahip çıkması, sosyalleşmesi gibi olgular bu yaşta gelişir.
 
Bu dönemdeki sapma ve olumsuzluklar çocuğun bütün yaşamını olumsuz yönde etkiler.Çocuk her şey olmaya müsait bir varlık olarak aile içinde dünyaya gözlerini açıyor ve büyük oranda aile kurumu onu şekillendiriyor. Daha sonra okul ve çevre çocuğun kişiliğini etkiliyor. Aslında kişiliğin şekillenmesi, bu dönemdeki kazanımların yaşam boyunca silinmemesi, alıcıların en açık olduğu dönemdir…
 
Anne – babasından ayrı kalmaya alışır ve bağımsızlık becerisi buna bağlık olarak kendine güven duygusu gelişir. Kendi kendine yeme, giyinme kendi işini kendi görme alışkanlığını edinir. İkili, Üçlü toplu oyunlara yönelirler. ” Ben“ ve “ başkası ” kavramalarının bilincine vararak yardımlaşma ve işbirliği duygusunu geliştirir.
 
Fiziksel olarak kesme, yapıştırma, boyama, kalem kullanma gibi faaliyetlerin düzenli olarak yapılması sonucu ince motor becerileri gelişir.Koşma, zıplama,fırlatma, tırmanma gibi faaliyetlerle kaba motor fonksiyonlarını da kullanır ve gelişir.
 
Çocuğun hayal dünyası ile gerçek dünya arasında kurduğu bir köprü görevini görür. Sosyal ilişkilerin geliştiği, en doğal antlaşma ortamıdır Duygular keskinleşir yetenekleri serpilir, becerisi artar.
 
Anaokulunda çocuk, temelleri daha doğumdan itibaren evde atılmaya başlanan, ancak çok kere kararlı bir tutum bulunmadığı için, istenilen düzeye ulaşamayan temel alışkanlıkları ( yemek, uyku, tuvalet, temizlik ) kazanma yolunda olumlu adımlar atabilir.
 
Arkadaşları ve öğretmenleri ile konuşmak dil becerileri ve kendini ifade etme becerilerinin gelişmesini sağlar. Kitapları incelemek, boyama ve çizimler yapmak, arkadaşlarına mektup yazmak gibi faaliyetler de dikkat ve konsantrasyonun artmasına ve erken okuma ve yazma yetilerinin gelişmesine yardımcı olur.
 
Dikkat eksikliği sorunu ve öğrenme güçlüğü olan çocukların erken fark edilmesi ve okula başlamadan gerekli önlemlerin alınmasını sağlar Erken çocukluk dönemi eğitimi çocukların çeşitli ihtiyaçlarının neler olduğunu ve çocuğun gelişiminin nasıl destekleneceği konusunda anne-babaya ve öğretmenine bu konuda bilgi vermektedir.
 
Okul öncesi eğitimden yararlanan çocukların okula devam, okulda başarılı olma oranı daha yüksektir.Dilsel, Zihinsel, Sosyal ve Duygusal açıdan gelişmiş çocuklar sorun çözmede daha yetkin olurlar.Okula hazır çocukların, okulda kalma ve sınıfı terk etme oranları düşer, bu da maliyetleri azaltır.
 
OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİN YARARLARI
 
Çocuğun dili ve en etkili anlatım aracıdır
 
Çocuklar, yaşama daha eşit bir şekilde başlama şansına sahip olur.
 
Kız ve erkek çocukların ilköğretime eşit şartlarda başlangıç yapmalarını sağlar.
 
Oyun çocuğun en doğal öğrenme ortamıdır.
 
Toplumda suç oranları düşer.
 
Toplumda vasıflı insan sayısı artar ve yükselen üretim ekonomik yarar getirir.
 
Çocuğun saldırganlık dürtüsünün boşaltılmasına yarar.
 
Çocuğun dili ve en etkili anlatım aracıdır
 
Çocukların zeka puanlarında yükselme
 
Sınıfta kalma ve okul eğitiminden ayrılma oranlarında düşme
 
Çocukların beslenme ve sağlık durumunda iyileşme
 
Sosyal ve duygusal davranış gelişiminin daha ileri olması
 
Daha olumlu ebeveyn-çocuk ilişkisi
 
Okul öncesi eğitim önemli ve her çocuk için gereklidir!
 
Toplam blog
: 20
: 968
Kayıt tarihi
: 02.08.15
 
 

Erzurumda doğan eğitimci yazar, Uludağ Üniversitesi 4-6 Yaş Grubu Çocuk Eğitimi VE Etkinlikleri ,..