Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Kasım '18

 
Kategori
Eğitim
 

Okul Öncesinde Ne Kadar Erken O Kadar İyi mi?

Okul Öncesinde Ne Kadar Erken O Kadar İyi mi?
 

Okul öncesi eğitimin geliştirilmesi, politika yapıcılar için önemli bir konu ve son zamanlarda uluslararası düzeyde ve Avrupa düzeyinde birçok kuruluş için öncelikli bir konu haline geldi. Bu husus MEB tarafından da özenle ele alındı ve 2023 Vizyon Belgesi'nde ana adımlar açıklandı. Buna göre;

Erken çocukluk eği·ti·m hi·zmeti·nin yaygınlaştırılması; erken çocukluk eği·ti·m hi·zmetleri·ne yöneli·k bütünleşi·k bir si·stem oluşturulması ve şartları elveri·şsi·z gruplarda eği·ti·mi·n ni·teli·ği·nin artırılması hedefleniyor. İlk ikisi için ciddi kaynak gerektiği aşikar. Ancak üçüncü hedef için nasıl bir nitelikten bahsedildiği konusu tartışmaya açık.

Bu hedefin alt başlıkları;

Farklı kurum ve kuruluşlar ile halk eğitim merkezleri iş birliğinde annebabalara yönelik çocuk gelişimi ve psikolojisi odaklı eğitimlerin yaygınlaştırılması;

Göçmen, geçici koruma altındaki ve mevsimlik tarım işçisi çocuklarla okulsuz  köy ve köy altı yerleşim yerlerindeki çocukların bulunduğu okullarda hızlandırılmış, yoğun ve bir arada yaşamı destekleyici müfredatların oluşturulması,

Erken çocukluk eğitiminde özel gereksinimli çocukların uyumunun sağlanması için gerekli öğretmen eğitimlerinin verilmesi konusunda pilot uygulamaların başlatılması hususlarından oluşuyor.

Bu noktada Avrupa Komisyonu tarafından erken çocukluk eğitiminin desteklenmesine ilişkin Avrupa ödülleri için yeni bir yaş kategorisinin de eklenmiş olduğunu görüyoruz. Bu noktada eTwinning, okul öncesi öğretmenlerine yüksek kaliteli erken çocukluk ve okul öncesi eğitimin temel özelliklerini araştırmaya teşvik eden yeni bir yaş kategorisi eklemiş bulunuyor.

Bu bağlamda eTwinning kanalıyla minik öğrencilerin ve okul öncesi öğretmenlerin eğitsel ihtiyaçlarını gündeme getirerek onlara Avrupa'daki diğer okullardan gelen akranlarıyla rekabet etme fırsatı veriliyor.

Ancak bu konuda atılacak adımlarla "kaş yapalım derken göz çıkarma ihtimali" de bulunuyor. Zira “ne kadar erken o kadar iyi” anlayışı nörolojik araştırmalarla desteklenmiyor. Anaokullarında çocuklara her geçen gün daha fazla akademik bilgi yükleniyor. Anaokulları çocukların ilköğretime hazırlık adımları olarak görülüyor. Bu durum, küçük çocukların zihinsel yetenek ve niteliklerinin aşırı ve erken formal eğitimle zayıflaması, hatta zarar görmesi risklerini barındırıyor.  Anaokulu ve okul öncesi programlarında sıklıkla sunulan pek çok uygulama çocukların zihinsel güçlenmelerinin önüne farkında olmadan birer set çekiyor. 

Uzun vadeli araştırmalar, erken çocukluk dönemine yönelik en yaygın görüş olan "ne kadar erken, o kadar iyi" anlayışını (mitini) akademik eğitim anlamında adeta yerle bir ediyor. Burada eleştirilen nokta çocuklara çok fazla formal bilgi dayatılması. Dolayısıyla anaokulları temel eğitime başlangı ve adaptasyon yeri olarak görülmemeli aksine çocukların birarada etkileşim gösterecekleri alanlar haline getirilmeli.. Zaten birinci sınıfa geldiklerinde çocuklar doğal olarak yazıp çizecek okuyup ilerleyecekler.. Bu arada Finlandiya'da temel eğitime başlama yaşı yedi. Bu yaş öncesinde çocuklar çocuk olmak için özgürler..

Anaokuluna devam edecek çocuklar için özgürlük esas. Özgürlükten kasıt oyun oynamak, şarkı söylemek, hoplayıp zıplamak, birbirleriyle kaynaşmak, bazen boğuşmak..  Tabiatları neyi talep ediyorsa onu karşılamak...

Kaynak: https://www.deyproject.org/

 

 
Toplam blog
: 57
: 176
Kayıt tarihi
: 25.09.18
 
 

2016 yılında bir devlet anaokulunda "Shared Melodies", (Paylaşılan Melodiler) adıyla bir eTwinnin..