Okullar açılırken 4+4+4 ve İmam Hatipler...

Doksan günde verdiğimiz atmış şehidimizin oluşturduğu kangölü, ailelerinin ve duyarlı insanların gözyaşlarından oluşan sel içinde sorunlar ve rezaletlerle yeni bir öğretim yılına yaklaşıyoruz

Aklı ve vicdanı normal olan dünyanın her yerindeki doktorlar 66 aylık çocuğun yerinin okul değil anna kucağı olduğunu söylerken bizim başbakan projesinde direniyor. Hatta bebek yaştaki çocuğunu olkula yollamamak için çareler arayan aileleri hain olarak görüyor ve onları ihanetle suçluyor. Tabii bu arada testis kanseri raporu alıp çocuğunu askerden kaçıranlara bir şey demiyor.

Medyada akla mantığa aykırı bir çok gariplikler okuyoruz. Dün gördüğüm bir afiş bu 4+4+4 ucubesinin halkı nereye götürmek istediğini çok iyi anlatması bakımından ilginçti.

Alt alta asılmış olan iki afişten birincisinde:

“Dördüncü sınıfı bitiren çocuğunuzu İmam hatip ortaokuluna kaydettirin.”

“Sekizinci sınıfı bitiren çocuğunuzu İmam hatip lisesine kaydettirin.”

“Servis ve yemek devlet tarafından karşılanacaktır.”

Bu afiş size neler anlatıyor bilemem ama bana çok şey anlatıyor. Mesela normal ortaokul ve liselere gidenin yemek ve servis ücreti öğrenci velisi tarafından karşılanırken bu okullara gidenlerinki devlet tarafından karşılanacakmış. Yani onlar devletin has evlatları diğerleri düşman. Birlik beraberlik nutukları arasında ayrımcılığı çocuk yaşlara kadar indiren zihniyet insanın midesini bulandırıyor.

İkinci afişte ise İmam hatiplerin amacını anlatmış. Amacı, vatanına, milletine, ailesine yararlı, saygılı, dinini bilen kuşaklar yetiştirmekmiş.

Demek oluyor ki bunlara göre İmam hatip okulları haricinde ki okullar vatanına, milletine, ailesine saygılı ve yararlı insanlar yetiştirmiyormuş. Sevgili okur kendinizi bir yoklayın bakalım. Eğer siz İmam hatipli değilseniz bu hasletlere sahip değilmisiniz? Ne dersiniz?

Dinini bilen konusu ise zaten tam bir ucube. Kimin hangi dinden olduğu veya hangi dini seçeceği sizi ne ilgilendiriyor? Çocukların küçük yaştan beynini yıkar adete onları sizin inandığınız dine, hem de sizin gibi(!) inanmaya zorlarsanız, büyük ihtimalle iki tip genç yetiştirirsiniz. Birincisi, sorgulamayan, içine kapanık, ezik, din bezirganlarının emrinde köle. Bunlar baş eğenlerdir. Eğmeyenlerin olacağı ise El-kaide'ye veya Hizbullaha eleman. Ama hiçbir zaman çağdaş, dünyaya pozitif bakan, dünyadaki yaşıtları ile rekabet içinde, hiçbir şeye nakli değil akli bakan bir gençlik olmayacaklardır. Kaldı ki anayasamızdaki devletin laik olduğu maddesi ile bu İmam hatipler çelişkisi yarın birgün muhakkak hakimler tarafından sorgulanacaktır.

Öğretim yılı ile hayatımıza zorla sokulmakta olan 4+4+4 ucubesi ise başarılı olursa çocuk işçilerin artmasına, çocuk gelinlerin çoğalmasına, neslin giderek köleleşmesine yol açacağı hemen bütün kesimler tarafından öngörülmektedir. Kimse “bu sistemde de 12 yıl ilköğretim var” demesin. Zira gerçekten böyle düşünenler ya çok saftırlar, ya gerçekleri göremiyor ya da saptırıyorlardır. Pratik olarak, sekiz yıl olan ilköğretim dört yıla düşüyor.

Özellikle şehirlerde yaşayan ve ekonomik durumu yeterli olan aileler için değişen çok büyük bir şey olmayacakdır. Onlar ne yapıp edip çocuklarına olabildiğince çağdaş ve yeterli bir eğitimi aldıracaktır. Ya diğerleri? Göreceksiniz bu şekilde devam ettiğinde ilk dört yıldan sonra okula gidenlerin sayısında çok büyük düşüşler olacaktır. Bu da dahada cahil, şer odaklarının elinde oyuncak olacak bir gençliğin yetişmesine ön ayak olacaktır.

Halkın çok büyük bir bölümü bu karamsar düşünceler içinde yeni öğretim yılına hazırlanıyor. Hayırlı olsun ne diyelim. Biz bütün bunları hak ediyormuyuz? Bu soruya siz cevap vereceksiniz.

İzmir 2012