Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Eylül '07

 
Kategori
Eğitim
 

Okullarda bağış yozlaşması

Okullarda bağış yozlaşması
 

İlk ve orta öğrenimde bağış adı altında toplanan ne üdüğü belirsiz başıboşluluk beni de vurdu.

7. sınıfa giden oğlumun naklini yaptırdığım okul müdürü, kayıt için gittiğimde, bağış konusuna direkt geçiş yapmamak için uzun uzun bu işin ne kadar gerekli olduğundan söz etti. Zaten bu olaya hazırlıklı gittiğim için yanımda her duruma karşılık bir miktar para götürmüşdüm. Kendisine ne kadarlık bir para yatırmamı istediklerini sorduğumda, bunun miktarını söyleyemeyeceğini , ancak geçenlerde gelen bir velinin başka bir okula 2 çocuğu için 8 bin lira yatırdığından bahsettiğini son derece pişkin bir ifadeyle söz etti.

Kendisine bu kadar parayı verdikden sonra oğlumu özel okula kaydettiirebileceğimi söyledim. O da özel okula gidin de görün vereceğiniz parayı diyerek odadan çıkdı.

Bankaya giderek kayıt için ayırdığım 300 lirayı hesaplarına yatırdım ve makbuzu alarak okula gittim. Zatıalileri, makbuzda yatırdığım miktarı görünce adeta çıldırdı ve çocuğun yanında "Bu mu okula layık gördüğünüz miktar abla? kapıcılar bile en az 1500 lira yatırıyorlar siz bizle dalgamı geçiyorsunuz?" diye kükredi. Oğlum, henüz öğretmenlerini ve arkadaşlarını tanımadığı bir okulda her şeye yeniden başlayacağı için çok heyecanlı ve endişeliyken, okul müdür yardımcısının daha ilk görüşmedeki bu tavrından şok olmuş gözlerle onun bağırmasını izliyordu.

Eğitimci beye, bütçemizin ancak bu kadara elverdiğini söyledim, adı üzerinde bu bir bağıştı ve herkesin gönlünden kopan bir miktardı. O, hala sinirli sinirli 'yoo olmadı bu olmadı, bunu baştan söyleseydiniz kayıdınızı yapmazdım bize kazık attınız 'diye yüksek sesle söylenmeğe devam etti.Kaydımızı nasıl yapamıyacağını sordum , okulun hemen arka sokağında oturduğumuz için hiç bir adres engelimiz olmadığı gibi oğlumun bir önceki okul belgeleri de eksiksizdi.' Bana ne abla gidin ...okula kaydedin beni ilgilendirmiyor sizin oğlunuz' diye söylendi görevi eğitimcilik olan ve öğretimden o mekanda sorumlu olan kişi.

Şimdiii, orada ona çok güzel cevaplar vererek haksızlığını yüzüne vurmak ya da lanet olsun diyerek parayı da yakıp çocuğu alıp gitmek mümkün. İlk durumda adam, suçsuz çocuğa sürekli takıp, belkide okuldan ve derslerden soğumasına neden olacak, 2. durumda ise, evimize yakın bu okulu bırakıp başkasının adresini gösterip uzak bir okula vereceğim çocuğu. Çok belli ki ordada benzer şeyler yaşayacağız.

Sessizce onu incelerken, müdür yardımcısı hiddetten kudurmuş vaziyettee' yoo ben bunu unutmam en az 500 daha yatıracaksınız abla, en geç Kasıma dek , bak 1 Kasım benim yaş günüm, buraya yazıyorum 1 Kasımda bu para yatacak 'ona göre diye bağırmasını sürdürdü.

Şimdi, burda garip olan diğer durum, yatırmamızı istediği paranın neden yaş gününe denk gelmesi konusu. Bunu yoruma açık bırakıyorum dostlar...

Devletin her konuya yetişmesini beklemek doğru değil. Buna tabiki katılıyorum. Ama insanların çocuklarını okutmak zorunda oldukları gerçeğinden, insafsızca faydalanmağa çalışan, onları azarlayan, ellerinde var mıdır yok mudur diye düşünmeden bağıra çağıra terbiyesizce para isteyen kişilere eğitimci denmesini şiddetle kınıyorum. Domuzdan kaç kıl koparsan kardır mantığıyla tutturabildiklerinden istedikleri parayı almak yerine, neden her öğrenciden, her yıl belirlenmiş bir miktar para, , kayıt yenileme ücreti olarak azar azar ama düzenli
olarak istenmiyor?

Milli Eğitim, bağış olayının artık kalkdığını söylemekle birlikde, neden hala okul müdürleri fütursuzca bu kadar sıkılmadan yüksek miktarda para istiyebiliyor ve hatta okula kaydetmeme tehdidinde bulunabiliyorlar? Velilerin bu durumun çocuklarının okuldaki konumuna olumsuz yansımaması için sessiz kalmaları, bu insanların yüksek miktarda para istemelerine korkusuzca cesaret kazandırıyor.

Lanet olsun okumasın diye çocuklarımızı okuldan alamayacağımıza göre, bu gerçeği maddi çıkara pişkince dönüştüren kişlere nasıl davranmamız gerekiyor?Yada devletin bu konuda yapması gereken şey, bu konuyu böylesine ortada bırakmakmı acaba?

 
Toplam blog
: 34
: 1734
Kayıt tarihi
: 15.05.07
 
 

Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Antropoloji bölümü mezunuyum. Farklı sektörle..