- Kategori
- Eğitim
Okullarda şiddet engellenir mi?
"Öğretmenim bu şiddeti ne zaman sona erdireceksiniz. Bakın bugün de kavga çıkmış. Daha az önce merdivenlerde çıkarken bahçede küfür eden iki öğrenciyi çağırıp kızdım. Ne olacak gençlerin hali. Eskiden böyle miydi bunlar. Öğretmenim size çok iş düşüyor…" Bir arkadaşım, okul müdürünün şiddetin önlenmesi konusunda yaptığı konuşmayı bu şekilde aktarmış ve beraber konuyu tartışmıştık. Okul müdürü şiddetin hemen sona erdirilmesini gerektiğini dile getirmiştir.
Elbette hepimiz okullarda ve toplumda şiddetin hemen bitmesini arzuluyoruz. Son zamanlarda sanki şiddet artmış gibi görülüyor. Aslında şiddet artmadı; şiddet değişti. Son dönemlerde şiddetin değişen yüzü hem ana-babaları, hem eğitimcileri hem de toplumun genelini kaygılandıracak boyutta.
Öğrenciler arasında ölüm ve ciddi yaralanmalarla biten kavgalar, öğrencilerin üzerinde taşıdıkları yaralayıcı, kesici aletler ve ürküten öğrenci çetelerinin varlığı akıllara 'okullarda neler oluyor?' sorusunu getirmektedir.
Hiçbir öğrenci yok ki, "Okulumuzda kavgalar yok, öfke patlamaları yaşanmıyor, öğrenciler birbirlerini tehdit etmiyor, çeteleşmiyor, haraç almıyor, itmiyor, tekmelemiyor, kimse okul eşyalarına zarar vermiyor, okul çıkışlarında kavgalar olmuyor" desin. Bunlar her dönemde yaşandı, yaşanacak da.
Şiddeti çözmek de kolay değil. "Enter" tuşuna basar gibi şiddeti sonlandıramayız. Çalışmalarda hemen sonuç alamayabiliriz. Belki tüm çalışmalarımıza rağmen şiddet daha da artacak… Sonuç ne. Vaz geçecek miyiz? Hayır!
Şiddet bir sonuç. Öğrenci şiddete başvurana kadar aslında alarm veriyordu. "Benim sorunlarım var" diyordu. Sorunlarını görmemiz ve çözmemiz gerekiyordu.
Biz hep sonuçlarla zaman geçiriyoruz. Keşke, sonuca bizi ulaştıran, öğrenciyi şiddete ulaştıran sorunu, daha önce görebilseydik. Değil mi?