Okullardaki su ve elektrik rezaleti

Akyazı...
Sakarya'nın şirin ilçelerineden biri.
Ne yazık ki, bu şirin ilçedeki 5 ilköğretim okulun suyu 1 buçuk aydır kesik.
Kesen; büyükşehir belediyesine bağlı Adapazarı Su Kanalizasyon Genel Müdürlüğü.
Kısa adı, ADASU
Kestiren; malum...

Sususluğun gerekçesi: Okul idarecilerine göre ödenek yokluğu.
ADASU'ya göre ise faturaların ödenmeyişi.
Sebep-sonuç meydanda.

Susuzluğa karşı akla gelen ilk çare hemen ödeme yapmak.
- Dedik ya, 'ödenek yok' diye.
O zaman son çare suyu kaçak kullanmak...

Okul yönetimi de son çareyi seçmiş ve suyu kaçak olarak kullanmaya başlamış.
Mecburen, mecburiyetten...
Görev aşkıyla yanıp tutuşan ADASU ekipleri ise olayı öğrenir öğrenmez, hatta koşa koşa okula gidip kontrol yapmak istemiş ancak okul idarecileri müsaade etmeyince sadece zabıt tutabilmiş.
Tabii ki, 'sadece zabıt' dediğimizin sonu da para cezası.
Hem de kaçak su kullanma cezası, katmerlisinden.

Bravo ADASU, bravo Sakarya Büyükşehir Belediyesi(!)

Bundan sonra yazacaklarım SBB'yi dolayısıyla ADASU' yu ilgilendirmediği için çizgi çekiyorum. Onlar için konu burada bitmiştir. Okulları susuz bırakmaya devam edebilirler.
........................................................................................

Aslında; yollara günübirlik çiçek eken, ayda bir kaldırım taşlarıyla oynayan, hatta o taşları boyayan ve buralara harcanan paralara 'eğitimden öncelikli' kaşesi vuran zihniyetten fazla bir şey beklemek zor ama yine de yazalım:

Hükümet; öğrencilere ücretsiz kitap dağıtımıyla, eğitime olan samimiyetini ve derecesini okullardaki elektrik ve su rezaleti ile bir kez daha gözler önüne sermiş oldu.

İstanbul'da yıllık 3, 1 milyar kWh, Şanlıurfa'da yıllık 3 milyar kWh olan kaçak elektrik tüketimini karşılamaya Keban Barajı'nın üretimi yetmiyorsa, buna diğer iller dahil değilse oturup düşünmek yerine kalkıp bu beceriksizliğin nedenlerini araştırmak, sonra da okullara uygulanan bu 'ambargo' saçmalığından vazgeçmek lazım. (Bence)

Yukarıdaki bahisle ülkede yüzde 70'lerin üzerinde kaçak elektrik kullanan illere çözüm bulamayanlar ne yazık ki ve hala 'sosyal devlet olmanın gereği' sözü ve şemsiyesi altında gelişigüzel erzak, yakacak ve beyaz eşya dağıtmaya devam ediyor.
Sıra eğitim ve öğretime gelince nedense o 'sosyal devlet' frene basıyor.

Beraber yürünen bu yollar ise eğer; devlet okullarındaki elektrik ve su sorununun verilen ödenekle çözülmeyeceği gerçeği artık hatırlanmalı ve ücretsiz olmalıdır.

"Su ve elektrik kimin, okul kimin?" desem...

Bırakalım çocuklarımız okullarında bizlerden fazlasını öğrensinler, gurur duyalım.
Korkmayalım..