Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Ekim '15

 
Kategori
İnançlar
 

Okumak da ibadettir

Okumak da ibadettir
 

Beşikten mezara dek okumayı, öğrenmeyi öneren bir din; elbette en doğru olanı yapar.


Allah'ın varlığına ve birliğine, sevgili peygamberimiz Hz.Muhammed S.A.V.'in onun kulu ve elçisi olduğuna sonsuz ve sınırsız bir inançla iman ederim. Bununla birlikte, 42 yıllık hayatımın hiçbir döneminde, dini görevlerimin tümünü layıkıyla yerine getiremedim. Bu yönden vicdanım çok rahatsız.

Öte yandan, son 22 yıldır özenle koruyup geliştirmeye çalıştığım okuma alışkanlığım, yaradanın ilk emriyle buluşturuyor beni. Yeryüzüne gönderilmiş son hak dinin elçisi; Nur Dağı'nın bir mağrasında, Alak Suresi'nin ilk 5 ayetiyle: "Yaratan rabbinin adıyla oku! / O, insanı bir kan pıhtısından yarattı. / Oku! Senin rabbin en cömert olandır. / O, kalemle yazmayı öğretendir. / İnsana bilmediğini öğretendir." emrini aldı. Üstelik, ondan önce, okuma-yazma da bilmiyordu. Ve aynı resul, "İlim Çin'de de olsa alınız!," dedi. Buna rağmen Tüm İslam coğrafyasıyla birlikte biz de yeterince okumadık, okumuyoruz.

UNESCO'nun 2013 yılında yaptığı bir araştırmaya göre, Türkiye'de kişi başına yıllık kitap okuma sayısı: 7,1!.. Hadi, aradan geçen 2 yılı da hesaba katarak, iyimser bir bakış açısıyla, bu rakamı 8'e çıkaralım. Sizce yeterli bir düzey midir bu? Bu okuma seviyesiyle, nereye gidilir? Lafla peynir gemisi yürümeyeceğine göre, kitaplardan böylesine uzak kalmak, hangi uygarlık anlayışına yakışır?

Günlük okuma ortalaması 10 olan birinin bile yılda 250 sayfalık 15 kitap bitireceği ortadayken; bu nasıl bir tembelliktir böyle? "Bana bir harf öğretenin, 40 yıl kölesi olurum," diyen Hz.Ali'ye, neden ve ne ara bu kadar uzak kaldık? Bilmin katolizörlüğünü yaptığı modern dünyada, okumadan ayakta kalmak mümkün mü? Evet diyene, söyleyecek sözüm yok! Bizim işimiz, okumayı ciddiye alanlarla.

Kuran-ı Kerim'imizin sayısız yerinde okumak, öğrenmek, bilimden yana olmak  övgüyle anılırken; kara cehalette bunca ısrar, hangimize ne kazandırabilir ki?

Ve ne derseniz deyin, okumak da bir ibadettir. Allah'ın daha ilk emrine uymayı gözden kaçıranlar, bunu akıl edemeyenler; hangi aydınlık İslamiyeti, kimlere öğretebilir, nasıl yaşatabilir ki?

Hz. Adem'den, Hz. Muhammed S.A.V'e kadar tüm peygamberlerin yazıyla bilgilendirip, dini emir ve yasakların kayda geçirtilmesi ilahi bir tesadüf mü? Peki Yaratıcının da yazıyla, kitapla kullarına seslenmesine, emir ve yasaklarından insanlığı haberli kılmasına karşın; yazının, okuyup düşünmenin önemi, değeri görmezden gelinebilir mi? Sanmam. Bunu yapan, en önce kendi aklıyla alay eder! 

Öyleyse okumak da Allah'a ibadet etmektir. Tersi, rabbin emirlerinden ayrı düşürür kullarını. Yüce yaradan bile kitabı aracılığıyla konuşurken yarattıklarıyla; okumayı ibadet saymayanın aklına şaşarım!

Not: Yazıda kullanılan görsel internetten alınmıştır.

 
Toplam blog
: 1349
: 1777
Kayıt tarihi
: 30.01.11
 
 

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler veTanıtım, A.Ö.F. Adalet Yüksek Meslek ..