Okumak

"Okumak" konusunda okuduğum kitaplar ve kısa çaplı yaptığım araştırmalar sayesinde, okuma eyleminin en önemli beyin egzersizi olduğunu öğrendim. Şöyle ki, insan beyninde nöron adı verilen yüz milyar hücre bulunmakta ama bu nöronların çoğu pasif. Nöronları harekete geçirmek için ne yapabiliriz?

Cevap çok basit; okumak.

Okuma sayesinde beynimizde daha çok nöronu aktifleştirebilir bu sayede beynimizin daha fazla kısmını kullanabiliriz. Bu da bize daha fazla muhakeme yeteneği, anlama - kavrayabilme kabiliyeti, çözüm üretme gücü gibi özellikleri kazandıracaktır. Yaşam kalitemiz dahi bir anda yükselebilecektir.

Araştırmalara göre öğrenilen her yeni kelime, beynimizde yeni aktif hücreler ve yeni bağlantılar oluşturmaktadır. Kelimelerden başka bir şeyle düşünemediğimize göre ne kadar çok fazla kelime öğrenirsek o kadar verimli düşünürüz ve bu verimli düşüncelerimiz başta biz olmak üzere ailemize, çevremize hatta ülkemize bile faydalı olacaktır.

Eğitimini Japonya'da tamamlayan bir tıp doktorunun konferansına gitmiştim. Aynen şöyle diyordu:

"Metroda, otobüs duraklarında, yerlerde kitaplar görürdüm. Hatta çöp konteynırları kitaplarla doluydu. Sonra öğrendim ki evlerinde olan kitaplar yüzünden yeni aldığı kitaplar evlerine sığmıyormuş bu yüzden okudukları kitapları atıyorlarmış." Ülkemizde konteynırlar dolusu ekmekleri düşündüğümde çok hoşuma giden bir söz olmuştu. Yine bir yerde Japonların günde bir kitap bitirdiğini okumuştum. Nitekim Japonların gerek ekonomide gerekse teknolojide hangi noktada olduğu şüphesiz tartışılmaz. Bu kadar okuyan bir millet, beyin nöronları gelişmiş, düşünceleri gelişmiş bir millet tabiki de başarılı bir noktada olacaktır. Hem kendi adıma hem de ülkem adıma daha fazla okumayı diliyorum.

"Kitaplar, beynin çocuklarıdır." (Jonathan swift)