Okumuşun cahili, çıyandır... Ülkenin geleceğine kıyandır..

Ülkemiz gibi, halen gelişmekte olan ülkelerdeki en büyük eksiklik ve sıkıntı: '' Düşünen ve üreten, sorgulayan, sorunlara çözüm getiren '' çıkarlarına değil; ülkesine düşkün olan aydın sayısının azlığıdır.

Ülke yönetimi için siyasete atılmayan, elini taşın altına koymayan aydınlar (?), cahiller tarafından yönetilmeye mahkum olurlar...

Ey Türk Halkı !..

Yazarım diyenden de kork !..

Günübirlik egosunu tatmin etmek için ve -gününü gün etmek- sevdasıyla yazmaya çalışanların çoğu da maymun iştihaları sona erdiğinde, özgür düşünce platformlarını terkedip, kendilerine başka tatmin merkezleri ararlar...

Önemli olan istikrarla yazarak her türlü engellere karşın çıkarsız, umarsız, ciddi, tutarlı duruş sergileyebilmektir.

Halide Edip'ler, Güzide Sabri' ler, artık neden yetişmiyor ?..

Yakup Kadri Karaosmanoğlu, bu ülkenin yetiştirdiği değer değil miydi ?..

Panorama, Ankara, Sodom ve Gomoreyi neden yazmıştı ?..

Y.Kadri'nin bu eserlerini okuyanlar elini kaldırsın !..Çok az...değil mi ?..Evet !..

Yaban romanı'nın ana fikri ne çabuk unutuldu !..

Vurun Kahbeye kimin eseriydi?.. Ne amaçla yazılmıştı ?..

Mahmut Yesari kimdir?.. Hangi eserlerini bilirsiniz ?..

. . . .?..?....?...

Evet !..

Bir devrin batışını izliyoruz...

Geçmişi karalamak; değerlerin üstünü sıvamak...Kin ve nefret kusmak...

Yozluk erdem sayılıyor..Kurunun yanında yaşı da yakalım gitsin !..

Yeni fabrikalar, iş alanları açılmıyorsa suç kimin?.. İşsiz gençlerin mi?..

Bilim adamlarımız nerede ?.. Binlerce profesör?.. Bilim üretmiyorsanız, çıkarın cübbelerinizi !..

Bazı deprem uzmanlarımızda çene çok maaşallah!.. Felaket tellallığımızda üzerimize yok !..

Üniversiteler, ülke sorunlarına çareler üreten eserler ortaya koyabiliyor mu ?..

Altı yılda altı milyon diplomalı işsiz yetiştirmişiz !..

Ne büyük başarı...

Tuzu kurunun çocuğu askerde rahatsa, istikbali Fransada, ABD'de ararsa, guraba ne yapsın?..

Üniversite senatolarının, öğrenci harçlarına zam yapmaktan başka  ne ürettiklerini bilen var mı?..

Halbuki Atatürk, tüm üniversitelerin özerk olup ülkenin kaderini tayin edeceklerini hayal etmişti..

100'lerce üniversite kurulmuş... Mezunları atanamayan öğretmenler ordusu... Bu nasıl istihdam?.. Bu nasıl bir proğram ?..

Milli Eğitim Bakanı her konuya yanıt vermeye çalışıyor...

Bakan ne yapsın ?..

Sayın Bakan: İşletme mezunu...

Bakan Yardımcısı: Muhasebeci...

Müsteşarı: Avukat...

Biliyor muydunuz?..

Olabilir...

Demeyin...

Bu iş Milli Eğitim...

Çok milli bir olay...

Dili sürçmesin.. Maazallah !..

Müsteşarı neden konuşmuyor ?..

Sütten ayılanlar, bayılanlar sürüyor...

Önce öğretmen içecekmiş...

Öğretmen bayılmazsa, zehirlenmezse çocuklara ikram edilecekmiş !..

Allahım aklımıza mukayyet ol !..

.........

4+4+4  konusu halen ülkeyi çalkalıyor...

5.5 yaşındaki çocukla 7 yaşındaki çocuğun aynı sınıfta okumasını izah edebilecek Talim Terbiye Başkanının veya Üyelerinin tatminklar bir açıklama yaptığını duyanınız var mı ?..

Talim terbiye Başkanı nerede?.. Bileniniz var mı ?..

Danıştay bahçesinde... Mehter marşı eşiliğinde sultan yüzüklü, uzun saçlı, yakışıklı başkanımız var...

Olabilir... Ne güzel... Şekil başka başka... Önemli olan kafanın içi...

Keşke benim de öyle haşmetli yüzüğüm olsa... Öyle gür saçlarım olsaydı..

Önemli olan icraat.. hukukun üstünlüğünü kanıtlamak...

Buna da inanacağım tabi ...

. . . .

Ülkemizin, tutarlı yazana-düşünene; okuyup sorgulayan aydına ihtiyacı vardır.

Bu ülke ne çekiyorsa, cahil vatandaşından değil; elini taşın altına koymaktan kaçan, lay-lomcu, naylon lümpen sözde aydınların takıyyeciliklerinden çekiyor.

Yarım imam dinden eder... Yarım doktor candan eder !..

Okumuşun cahili, çıyandır... Ülkenin geleceğine kıyandır..